Seçimlere sayılı günler kala meydanlarda seçim tansiyonu yüksele dursun biz bir önceki yazımızda nasıl bir belediye başkanı seçmeliyiz? sorusu üzerinde görüşlerimizi bu sütunlardan okurlarımızla paylaşmıştık.
Malumunuz bu seçimde mahalle ve köylerimizi yönetecek muhtar seçimi de var gündemimizde.
Mesleğim gereği çalışma alanımızın en önemli paydaşları bugüne kadar hep muhtarlar oldu. Günde en az dört beş muhtarla görüşür isteklerine cevap vermeye çalışırız. Öyle ki içlerinde çok ama çok iyi dürüst/çalışkan dostlarımız, arkadaşlarımız var. Birçoğu tekrar aday.
Dolayısıyla muhtarlarla ilgili böyle bir yazıyı kaleme almamın birçok sebepleri ve haklı gerekçeleri var gönül dünyamızda.
Yerel yönetimlerin en küçük birimi olan muhtarlık seçimleri hepimizi yakından ilgilendirmektedir. Tıpkı belediye başkanlığı seçimleri gibi.
6360 sayılı yasa ile Büyükşehirlerde mahalle, diğer illerde ise köy statüsünde bulunan ve özellikle bizlerin çalışma alanına giren kırsal kesimde görev yapan muhtarlarımızın çalışma şartlarında son yıllarda yapılan iyileştirmeler muhtar aday sayısını arttırmıştır.
Yirmi otuz haneli köylerde dahi birden fazla muhtar adayı olduğunu biliyoruz.
Muhtarlarımızın özlük haklarında yapılan düzenlemeler muhtar olma arzusunu ortaya çıkarmış olmalı ki bir mahallede/köyde kıran kırana seçim çalışması yürütülüyor. Şöyle ki bir önceki seçimde seçmen sayılarının iki katına çıktığını muhtar adayları kendine yakın gördüğü seçmenleri köylere aldırmış ve seçimi kazanmak için çok çalıştıkları bilgileri geliyor kulağımıza.
Görev yaptığımız dönemlerde gerek Gümüşhane’de ve gerekse Eskişehir’de mahalle/köylerde geçmiş yıllarda yerel seçimlerde muhtar adayı bulmak zordu. Muhtarlığı bir yük olarak gören vatandaşlarımız muhtar olmaktan adeta kaçıyorlardı.
Şimdi öyle değil.
Son yıllarda özlük haklarına paralel Sayın Cumhurbaşkanımızın muhtarları makamında kabul edip onlarla yakın ilişki kurması, taleplerini alıp ilgili birimlere iletmesi muhtarlık makamına ayrı bir değer kazandırmıştır.
Bu sayede muhtar olma isteğinin vatandaş üzerinde olumlu etki yaptığını belirtmeliyiz.
Bugüne gelinceye kadar birçok muhtar profili ile çalıştığımızı söyleyebiliriz. Yaşadığı beldeye hizmet alabilmek için sabahın erken saatlerinde kamu kurumlarının kapısını çalan muhtardan tutunda, Ankara’ya milletvekilleri ile görüşüp sorunlarına çare bulmak için günlerce yol giden/çile çeken muhtarları da gördük.
Tam tersi dört yıl boyunca hiç tanımadığımız muhtarlarda yok değil.
Olur olmaz taleplerle kurumları meşgul eden, kanun ve yönetmeliklere aykırı isteklerde bulunan muhtarları da gördüğümüzü söylemeliyiz.
Öyleyse şu temel soruyu sormalıyız. Nasıl bir muhtar adayı ?
Her şeyden önce; çalışkan/dürüst/çevresinde sevilen/temsil kabiliyeti bulunan/eğitimli/ayrım yapmayan muhtar adayları geçmişte başarılı olmuşlardır.
Tam tersi de var. Akraba / eş dost / kendi menfaatini düşünen /tembel/çıkar-menfaat ilişkisi/temsil kabiliyeti bulunmayan vasıftaki adaylara oy vermenin doğru bir tercih olmadığını, geçmiş tecrübelerimizden görüyoruz.
Gittiğiniz mahalle/köylerde gözle görülür değişimler görüyorsanız bunun başlıca sebebi çalışkan muhtarın varlığıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarıyla uyum içerisinde çalışarak, temsil ettikleri çevreye nitelikli hizmetlerin gelmesine öncülük edenler muhtarlardır.
Özetle 442 sayılı Köy Kanuna tabi sadece altı ay yaşama zorunluluğu bulunan ağır bir suça karışmamış, okur yazar olan 18 yaşını doldurmuş her Türk vatandaşının muhtar adayı olabileceği ülkemizde siz siz olun tercih yaparken yukarıda belirtilen vasıflara uygun vatansever adayı bulduğunuzda oyunuzu çekinmeden verin.
Seçimler ülkemize milletimize hayırlı uğurlu olsun.