Bazen tüm aksilikler sanki hepsi sözleşmişcesine arz arda gelir. Bu sonucu beklemiyordum.
Eşimin iki çocukla bırakıp gittiği yetmiyormuş gibi bu sabah tahlil sonuçlarına kafasını gömen doktorumdan kanser olduğumu öğreniyorum. Hemen umutsuzluğa kapılmamalıymışım henüz ikinci evresindeymişim.
Bunun haliyle çıkıp önceden randevu aldığım iş görüşmem de berbat gitti.
Nihayet eve geldim demeye kalmadan mazgalın içerisine takılan ayakkabımın topuğunu çıkarmaya çalışırken kırılmasıyla, sekerek apartman girişine yaklaşırken cantamda ki anahtarlığımı arıyorum. Şaka gibi anahtarlarımı almadan çıkmışım. Neyse ki kapıya yapıştırılmış karttan çilingirin numarasını arıyorum. Komşulardan birinin ziline basarak apartmana giriyorum.
Onca aksilikten sonra asansörün kapısından dönüp merdivenle çıkıyorum. Çilingir gittikten sonra derin soluk alıyorum.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Neden bilmem ama yaşadığım bütün olumsuzlukları süpürgenin içerisine çekmek istercesine evi süpürmeye başlıyorum. Birden süpürge duruyor. Fişi kontrol ediyorum, düğmelerine basıyorum. Dizlerimin üzerine çöküp tozlu süpürgeye bir ömür yanımda olacağına söz veren bir çırpıda terkedip giden eşimmişcesine hıçkırıklara boğularak sarılıp ağlıyorum.
Çalan kapının ziliyle derin bir nefes alıyorum. Acelece gözlerimi silerek burnunu çekip kızaran gözlerine aldırmadan yüzüme gülümsememi takıp kapıyı açıyorum
Yan Komşum 'nasılsın' diyerek içeri giriyor. 'İyiyim' diyorum.
Kaldığı yarım saat boyunca vay efendim beş kiracısının beşi de proplemliymiş, eşi bu ay söz vermiş arabasının modelini yenileyecekmiş sözün de durmamış. Oğlunun basket oynamasını istiyormuş, oğlu fi tarihinden kalma kemana ilgi duyuyormuş.
Bi ara banyoya kaçarken mutfaktan şikayet dolu sözcükleri beni kovalıyordu sanki.
Aynada yüzüme baktım. Ağlamaktan yüzüm gözüm şişmiş makyajım akmış berbat görünüyorum. Oysa yüzüme bakarak 'nasılsın' demişti. 'İyiyim' demiştim. Bu yüze bakarak iyi görünmüyorsun demeliydi. Bende hıçkırıklarıma kaldığım yerden devam ederek evet iyi değilim ' elektrik süpürgem bozuldu' ...
Kendime ait olan bu öykü bana nedense yaşadığımız gündemi çağrıştırıyor.
Bir tarafta hayat da olduklarına dair umudumun olmadığı kurtarılması bekleyen madencilerden bi habermişcesine devasa sarayıyla meşgul olan, sigara içen vatandaşına senin karşın da Cumhurbaşkanı var 'terbiyesiz' diyerek kul muamelesi yapan yetkilileri anımsattı.
Oğlum yüzme bilmiyor...