Eskişehir’de halı, iplik ve döşek yapımında kullanılan koyun yünü satan esnaflar, hem alıcı bulamıyor hem de para kazanamıyor.
Türkiye’nin en çok küçükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerin başında İç Anadolu bölgesi gelirken, Eskişehir de bu iller arasında yer alıyor. Küçükbaş hayvancılığın yapıldığı bölgelerde halı, kilim ve iplik başta olmak üzere birçok ev eşyası koyun yününden yapılıyor. Sağlık açısından daha iyi olan hayvan yünleri, yerini sanayi ürünlerine bıraktı. Günümüzde hızla gelişen sanayinin sektörünün küçükbaş hayvan ürünlerini tercih etmemesi, koyun yünü satan esnafı zor durumda bıraktı.
“Koyun yünü panzehir gibidir”
70 yıldır yün satışı yapan Celal Karataş, yıllar geçtikçe azalan yerli hayvan yünün yerini fabrikasyon ürünlerin aldığına dikkat çekti. Küçükbaş hayvan yünlerini köylülerden aldığını ve tüccara sattığını anlatan Karataş, topladığı yünler hakkında şunları söyledi:
“Uzun yıllardır koyun yünü satışı yapıyorum. Bu benim kendi mesleğim, babamdan ayrılınca bu işe başladım. Köylüler koyunu yünü alıp bize getiriyorlar. Biz de parasını verip satın alıyoruz. Satın aldıktan sonra bizden ise tüccar gelip alıyor. Tüccar ise fabrikaya götürüp satıyor. Koyun yünün kırpma mevsimi oluyor. Kırpma mevsiminde üretim 5-10 ton arasında değişiyor. Koyunun yünü kesimi nisanda başlayıp sonbaharın başlangıcına kadar devam eder. Sonbahar mevsiminde ise satışlarımız başlıyor. Sattığımız koyun yünü fabrikaya gider orada iplik, halı ve kumaş gibi birçok üründe kullanılır. Eskiden satışlarımız güzeldi, ama şimdi düştü. Bu koyun yünü panzehir gibidir. Koyun yünü insanın sırtındaki ağrıyı alıp götürür. Yurtdışında bulunan insanlar bizden fazla talep ediyor. Yurtdışındaki insanlar bizden daha çok kıymetini biliyor. Türkiye’de koyun yününün yüzüne bakılmıyor. Çin ve Amerika gibi ülkeler havada kapıyor. Şu anda yünün kilosu 1 buçuk TL’ye alıp, tüccara 2 TL’ye veriyoruz. Çok fazla kazancımız olmuyor” ifadelerini kullandı.