Çelebimizle oturuyorduk şu Alara çay bahçesinde içerden bilardo toplarının tokuşma sesleri gelirken çarşı tarafından bi ambulans sesi geldi karşıda çayın kıyısında bir kalabalık toplandı, dostum Çelebi fırladı gitti, kalabalık arttıkça arttı. Hiç tınmadım bekledim nasıl olsa Çelebi gelip en ince detayına kadar bana ne olup cbittiğini anlatacaktı…
Nitekim ben gazteye dalmış gibi yaptığımda yanıma gelip oturdu, Yüzüme bakmadı çevre ile ilgilenmeye koyuldu. Yanisi olayı merak edip ilgilenmediğimden dolayı alınmıştı ki; konuşmamakta da inat etti. Noldu? sorusuna gelip görseydin diye cevap verdi.
Çevreden de bir yanıt yok. Boyun eğip gazteye yönedim. Çelebi telefonunu çıkarıp baktı olmadı iki parmağı arasında çevirmeye koyuldu …İşte ilk öhö, lafa başladı ardından…
” Merak insanda olurmuş, bir olayı çözmek içinmiş. yardım için miş, imdat isteyene koşmak düşmüşü elinden tutup kaldırmak ..Çelebiye çocuklukta öğretilmiş. Gece bilhassa, aman isteyen sese, ihtiyara, çocuklara ve kadın kesimine, yardım bi yana sevgi vede gösterip gözetilecek bi sürü olmazsa olmazları saydı döktü, benim duyarsız davranışımı kınadı. Onun açısından gurur kibir ve bişiler ispat etme gösterisi yapmışım… ”Saçma bunlar ” dedim. sayıp döktüklerinin ”BASKI ” sonucu olduğunu düşünüyorum dedim. Bence; yi de ilave ettim.
Öncelikle taaa, bebeklikten itibaren evde büyüklerin ana, baba akrabalarla komşuların istediklerini görmelerini ortaya koymalarının Baskı olduğunu davundum…
Çelebi beğenmedi, yine de doğruları ve yanlıiları saydı. döktüm.. Oolayın nedenini bende merak ediyordum ama merakımı bastırdım. Şu ötede sigara üzerine sigara ilave ederek kendini zehirleyenin Nikotinin baskısında olduğunu vurguladım. İrade baskısı.. dedim mi ? Evet. Çayın şekerle ilşkisinin nesini sordum. Kısaca Çelebi’yi düşüncelere daldırdım yani baskı ile !!!
Yaşam boyunca birilerince konmuş katı kurallar. Olmazlar, Kişilerin ve kişilikleri önündeki engelleri bir çok örneklerle gösterdim. Önümüzden geçen iki kişinin serbest giyimine bakarak ”Var mı bi sorun?, dedim.. Oysa geçmişte böylesine zibidi derlerdi, olmazlar vardı; sarıklıyı götürürlerdi, giysisi biraz açık olanı seyrederlerdi ulu orta!!
——————- —————— ——————–
Ben susunca,” TAMAM ”; DEYİP BAŞLADI KONUŞMAYA : BASKILAR İYİ SONUÇ VERMEYE BİLİYOR:” insanı kişiliksiz yapıyor: Beynimiz daha geniş çalışmıyor; yargılama yapmıyor yanlış ile doğru üzerinde durması gerekmiyor: ancak yönlendirmeleri yerine getirip işini bitiriyor: bakın şu çelebinin sözlerine: ben onu bundan dolayı çok severim; bir baskının esiri olduğunu farketmiş; çevrenin istediğini tartıp biçmiş: böylece yorumumun üzerinde kabul ve red edebileceklerini araştırıp otuduğu sandalyede kıpırdadı: porsuğa yönelp yine daldı gitti: ortaya mahalle baskısı cümlesini koyup bakıştık ::
porsuk da baskı altında dedim: çevresine duvar çekmişler: bazen coşar; taşar baskıya karşı !::