Maske takmaya yeniden başlanmalı

Tabipler Odası; “Maske takmaya yeniden başlanmalı”

“Önemli olan hastalığı tanımlamak”
Tüm Türkiye’de vakaların arttığı bir dönem yaşadığımızı dile getiren Güçlüer, “Hastalıkları grip olarak genelliyoruz ama grip, covid19, h1n1, domuz gribi bunlar benzer semptomları gösteren viral hastalıklar. Bunları ayırt etmek için birtakım testler gerekmekte. Şu an için pandemide yaşadığımız gelen her hastaya test uygulama aşamasını bu süreçte gösteremiyor Sağlık Bakanlığı. Vakalar değerlendiriliyor, gerekli ilaçlar ve istirahat şeklinde süreç ilerliyor ama burada önemli olan ilk şey hastalığı tanımak. İkincisi, hasta kişinin toplumdan izolasyonu, bunu yeterince yapmak. Bir de kamusal, kalabalık alanlarda, hastanelerde gerek hastaları gerekse hasta olmayanları pandemide yaşadığımız gibi maske kullanmaları konusunda uyararak o zinciri kırmamız gerekiyor. Maske takmak için en ideal dönemdeyiz. Sadece grip, Covid için değil tüm bizim solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda kapalı alanlarda ve kış dönemi hastalıklar çok daha fazla artıyor.” açıklamasını yaptı. 
“Sağlık Bakanlığı aşılamaya önem vermiyor”
Pandemi zamanında olduğu gibi maske, mesafe ve hijyen konusuna geri dönülmesi gerektiğini belirten Güçlüer, özellikle kalabalık alanlarda maske takmaya ve mesafeye dikkat etmeliyiz dedi. Viral hastalıkların aşılamayla büyük oranda koruyuculuğu olan hastalıklar olduğuna dikkat çeken Güçlüer, “Sağlık Bakanlığı’nın son dönemlerde covid19’un aşılamalarıyla ilgili bir zayıf duruşu var. Aşılamanın çok fazla üstüne düşmüyorlar. Aynı zamanda Avrupa ve Amerika’da son dönemde yeni omicron varyantlarına uygun yeni aşılar yapılıyor. Bu aşıların koruyuculuğu daha yüksek ama şu an bizim elimizde bu aşılar yok. Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki yaklaşımı gevşemiş durumda.” dedi. 
“Acillere başvuruda dünyada birinciyiz”
Koruyucu hekimlik tedbirlerini almaktan yana bir genel yaklaşımları olduğunun altını çizen Güçlüer, “Hasta olmadan önlem almak hem ucuz hem etkili tedbirler. Bunların en başında gelen aşılama. Hasta olduktan sonra yoğun bakım, hastaneye yatış maliyetleri çok ciddi masraf olmakta. Koruyucu hekimlik uygulamalarına önem verilmediği için hastaneye başvurular oldukça arttı. Biliyorsunuz acillere başvuruda Türkiye dünyada birinci. Çünkü nüfusun üzerinde bir artışla hastalar acillere başvuruyor. Türkiye’de bu 110 milyonu geçen bir rakam. Bizim bunları koruyucu hekimlik uygulamalarıyla bu sayıyı azaltmamız mümkün. Bunu da Aile Sağlığı Merkezleri birinci basamakta yapma şansımız var.” şeklinde konuştu.