Dolgu, farklı amaçlara yönelik olarak cilt altına enjeksiyon yöntemiyle uygulanan bir medikal prosedürdür. Dolgu prosedürü, kırışıklıkların giderilmesi için cilt altındaki bölgelere, dolgun bir görünüm sağlanabilmesi için göğüslere ve dudaklara uygulanabilir.
Dolgu prosedürü yüz germe gibi amaçlara yönelik olarak uygulanan estetik operasyonlardan çok daha kısa sürede ve çok daha ekonomik şekilde yapılabilir. Üstelik herhangi bir kesi yapılmaması yalnızca basit bir enjeksiyon olması nedeniyle estetik ameliyatlardan sonraki iyileşme sürecinden çok daha hafif bir süreç yaşanır.
Dolgu işlemine başlanmadan önce hastaya lokal anestezi yapılır. İşlemin tamamlanma süresi, uygulama bölgesine göre değişiklik gösterse de en fazla yarım saat içerisinde tamamlanır. Kalıcılık süresi genellikle 8 ay ile 18 ay arasında değişir. Bu sürede kişisel özellikler etkilidir.
Bazı kişiler botox ve dolgu işlemlerini birbirine karıştırmaktadır. Botox yüz mimiklerine bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklıkların giderilmesi ve kalıcı hale gelmelerinin engellenmesi için yapılır. Uygulanan Botulinum toksini, kırışıklıkların oluşmasına neden olan mimik kaslarının geçici olarak bloke edilmesi yoluyla bölgenin pürüzsüz bir görünüme erişmesini sağlar. Dolgu ise doğrudan kırışıklıkların altına enjekte edilir ve bölgeyi doldurur. Böylece çizgilerin ve kırışıklıkların neredeyse tamamen giderilmesi sağlanır. Dolgu uygulamaları; dudak dolgunlaştırma, dudak hattı belirginleştirme, göz altı morlukları, çöküklükleri ve göz altı torbası giderme, nasobial çizgileri ve dudak üstü çizgilerini giderme, elmacık kemiklerini belirginleştirme, burun asimetrisini düzeltme, çene belirginleştirme, burun ucu kaldırma, kaç arasında ve alın bölgesinde oluşan çizgileri gidermede kullanılabilir.
Bununla birlikte her dolgu malzemesinin, her türlü kırışıklık için kullanılması mümkün değildir. Doğru maddenin doğru uygulama alanında kullanılması, en az risk taşıyan en iyi sonuçların alınmasını sağlar. Bu nedenle ciltteki kırışıklığın yeri, tipi ve hastanın cilt tipi gibi etkenler değerlendirilmeli ve en doğru madde hasta özelinde belirlenmelidir.
Dolgu son derece hızlı ve kolay bir medikal prosedürdür. Ancak bazı kişilerde, dolgu esnasında kullanılan maddelere karşı alerjik reaksiyon gelişmesi riski bulunur. Çok yüzeysel olarak gerçekleştirilen enjeksiyonlarda, Tyndall etkisi olarak adlandırılan mavimsi bir cilt rengi oluşumu söz konusu olabilir. Bu renk değişimi bir iki ayda giderilebildiği gibi uzman olmayan kişilerce yapılan dolgu uygulamalarında cilt hücrelerinin ölmesi ya da sinir felci gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir.
Işık dolgusu ve dolgu İstanbul ilinde pek çok farklı merkezde uygulanmaktadır. Ancak tüm estetik uygulamalarda olduğu gibi medikal estetik prosedürlerde de uygulamayı gerçekleştiren doktorun deneyimi, uzmanlığı ve işlemin steril koşullarda gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Uzm.Dr. Şafak Göktaş İstanbul’daki muayenehanesinde şehir içinden ve dışından gelen tüm hastalarına en üst kalitede hizmet vermektedir. Hastanın şikayetlerini ve beklentilerini dinledikten sonra en uygun çözümleri önermekte, tüm prosedürleri en steril ortamlarda gerçekleştirmektedir. Siz de Şafak Göktaş’a hem https://safakgoktas.com/adresinden hem de mail ya da telefon aracılığı ile ulaşabilirsiniz.
Işık Dolgusu İle Daha Genç Bir Görünüm Elde Edebilirsiniz
Işık dolgusu İstanbul başta olmak üzere tüm illerimizde her yaş grubunun büyük ilgi gösterdiği bir medikal prosedürdür. Işık dolgusu, göz altı ışık dolgusu olarak da adlandırılmakta olur daha canlı bir yüz ifadesine ulaşılabilmesi için yapılır. Hyaluronik asit içerikli bir dolgu maddesi kullanılarak burun, alt göz kapağı ve yanak arasında zaman içerisinde hacim kaybına bağlı olarak meydana gelen morlukların ile alt göz kapağında hafif-orta seviye olarak değerlendirilebilecek torbaların bulunduğu bölgeler doldurulur.
Işık dolgusu uygulamasına başlanılmadan önce uygulama bölgesi sterilize edilir ve lokal anestezi yapılır. Tek bir noktadan giriş yapılarak göz altındaki ve göz çevresindeki bölge dolgu malzemesiyle doldurulur. Işık dolgusunun etkisi yaklaşık 1-1.5 yıl sürmekle birlikte kişinin genetik yapısına, göz çevresindeki belirtilen derecesine ve ne kadar dolgu malzemesi kullanıldığına göre değişiklik gösterebilir.
Işık dolgusunda kullanılan madde göz altı dokusu için özel olarak üretilir. Bu nedenle herhangi bir yan etkisi yoktur. Işık dolgusu uygulanması ile morluklarının renginin açılması, çukurların doldurulması ve kırışıklıkların giderilmesi mümkündür. Hücresel seviyede yeniden yapılanmayı sağlayan prosedür sonucunda göz çevresinde canlanma ve aydınlanma gibi faydalar elde edilebilir. Ancak göz altı torbalanmaları cerrahi sınırda kabul edilen, göz çevresi dokularında iltihap ya da alerjik bir durum söz konusu olan kişilerde ışık dolgusu yapılamaz.
Işık dolgusu prosedürü kanül kullanılarak gerçekleştirilir. Böylece hastalar uygulamanın ardından hızlı bir şekilde günlük yaşantılarına dönebilirler. Enjeksiyondan sonraki 4-5 saat bölgeye su değdirilmemesi ve gözlerin ovuşturulmaktan kaçınılması önemlidir. Uygulamanın etkisinin hemen gözlenmesi mümkündür. Uygulamayı takip eden bir iki gün alt göz kapağından ve çevresinde hafif bir ödem ve morluk gelişebilir. İlk 3 gün sırtüstü ve kafanın yüksekte kalacağı bir pozisyonda yatılmalıdır. Aynı zamanda sıcak banyodan, nemli ve buharlı ortamlardan uzak durulmalıdır. Bir hafta kadar yoğun spor aktivitelerinden kaçınılmalıdır.