Ak Parti İl Başkanlığı Bayramlaşma programını Dede Korkut Parkı’nda gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon bağlantısı ile katılarak Geleneksel Bayramlaşma Programına; Milletvekilleri , teşkilât mensupları ve Ak Parti üyelerinin yoğun katılımlarıyla coşku içerisinde gerçekleşti. Burada bir konuşma yapan Ak Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan şunları söyledi; "
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, bir Ramazan Bayramı’na daha hep birlikte ulaşmanın mutluluğunu ve manevi huzurunu yaşıyoruz.
Hepinizin Ramazan Bayram’ımübarek olsun. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.
Bu kutlu bayramın öncelikle siz kıymetli teşkilat mensuplarımıza, Eskişehirli hemşehrilerimize, aziz milletimize ve tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini; kırgınlıkların sona erdiği, gönüllerin birleştiği, safların sıklaştığı bir dönemin kapısını aralamasını niyaz ediyorum. Rabbimize sonsuz hamdolsun ki, bizi sağlıkla, afiyetle, birlik ve beraberlik içinde bayrama eriştirdi.
Sözlerimin hemen başında, bu alanda Ramazan boyunca her gün yaklaşık 2000 kardeşimize iftar ikram eden teşkilatımızı ve bu organizasyonu büyük bir özveriyle yürüten kıymetli İl Başkanımızı yürekten tebrik ediyorum. Aynı sofrada buluştuğumuz, dualarımızı paylaştığımız, muhabbetimizi çoğalttığımız kıymetli hemşehrilerimize de sofralarımızı bereketlendirdikleri için özellikle teşekkür ediyorum.
Elbette bu bayrama da yüreğimizde bir sızıyla girdik. Gazze’de, Kudüs’te, Arakan’da, Yemen’de; İslam coğrafyasının dört bir yanında dökülen gözyaşı, akan kan, kesilmeyen feryatlar hepimizin içine ateş düşürdü. Özellikle Gazze’de yaşanan vahşet, vicdan sahibi herkesin ruhunu parçalamaya devam ediyor. Ne yazık ki dünya suskun, Batı kör ve sağır. Ama biz Türkiye olarak, AK Parti kadroları olarak, susmadık. Mazlumun sesi olmaya devam ediyoruz. Yardım elimizi uzatıyor, diplomatik mücadelemizi sürdürüyoruz.
Ama yetmez dostlar. Bu dava sadece dışarıda verilen bir mücadele değil. Bu dava, burada; kendi içimizde de birliği koruyarak, safları sıklaştırarak, kırgınlıkları geride bırakarak yürütülmeli. Çünkü bizim en büyük sermayemiz kardeşliğimizdir. Bu bayram, bu saatte, bu alanda hep birlikte verdiğimiz fotoğraf; Türkiye Yüzyılı’nın yereldeki en güçlü teminatıdır.
Kıymetli kardeşlerim,
Son dönemde milletimizin gözleri önünde yaşanan bazı gelişmelere değinmeden geçemem. Hepimiz görüyoruz: Belediyelerde yapılan usulsüzlüklerin, yolsuzlukların üstü algıyla, şovla, sosyal medya kampanyalarıyla örtülmeye çalışılıyor. Ama milletin aklıyla alay eden bu düzenin sonu yok. İstanbul’u vitrin olarak kullananlar, o güzelim şehrin kaynaklarını kendi reklamlarına, kendi ikballerine harcamaktan çekinmiyorlar.
Bugün yargı mekanizması işlemiş, soruşturmalar başlamıştır. Ne zaman Türkiye’de hukuk adım atsa, hemen “yargı siyasallaşıyor” yaygarası koparılıyor. Bu milletin parasının nasıl harcandığını, kimlere peşkeş çekildiğini sorgulamak sadece adaletin değil, ahlakın da bir gereğidir. Hiç kimse kendisini hukukun üstünde göremez. Hiç kimse ‘ben muhalefetim’ bahanesiyle hesap vermekten muaf değildir. Milletin parasıyla milletin sırtından siyaset yapılmaz.
Bir diğer meselemiz de sokak hareketleriyle milletin huzurunu bozmaya çalışanların oyunlarıdır. Son günlerde bazı gruplar, gösteri bahanesiyle devleti provoke etmeye, güvenlik güçlerini yıpratmaya çalışıyor. Bu ülkenin demokrasisi sandıkla işler, sokak olaylarıyla değil. Milletten destek alamayanlar, sokak olaylarından medet umar hale gelmiştir. Ama bu millet, Gezi'den bu yana bu senaryoları çözdü. Boşuna uğraşmayın. Biz bu oyunu bozacak tecrübeye de, dirayete de sahibiz.
Değerli dava arkadaşlarım,
Artık seçimler geride kaldı. Önümüzde üç yıllık çok kıymetli bir icraat dönemi var. Yani “Şimdi işimize bakalım” vaktidir. Biz AK Parti olarak sadece seçimden seçime değil, her gün, her mahallede, her vatandaşımıza hizmet için çalışan bir kadroyuz. Bugün itibarıyla millet bizden polemik değil, proje bekliyor. Reklam değil, hizmet bekliyor. Biz de bu beklentiye layık olmak için gece gündüz çalışıyoruz çalışacağız.
Eskişehir’imiz bu noktada özel bir yere sahip. Bu şehir, potansiyeli yüksek ama yerel yönetim vizyonsuzluğu nedeniyle yerinde sayan bir şehir. Altyapı desen yok, trafik desen içinden çıkılmaz hâlde, sosyal hizmetler desen kağıt üstünde kalmış.
Ama biz karamsar değiliz. Çünkü biz teşkilat olarak bu şehri tanıyoruz, seviyoruz, bu şehrin her sokağında, her hanesinde izimiz var. Bu şehri, AK Parti belediyeciliğiyle buluşturana kadar durmak, yorulmak yok. 2028’e kadar her anı hizmetle, gönül kazanmayla, teşkilatı diri tutmakla değerlendireceğiz.
Sevgili kardeşlerim,
Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar olabilir. İçimize fitne sokmak isteyenler olabilir. Ama biz bu bayramda söz verelim: Teşkilat içinde fitneye, hasede, hizipçiliğe geçit yok. Bu dava şahıs davası değildir. Bu dava Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletin diriliş davasıdır. Birlikte yürürsek kazanırız. Dağılırsak kaybederiz. Bu kadar net!
Kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, mahalle başkanlarımıza, her bir yol arkadaşımıza çağrım şudur: Sahayı boş bırakmayın. Gönülleri boş bırakmayın. Her gün bir gönül kazanalım, bu şehir hizmeti, bu şehir gerçek belediyeciliği hak ediyor.
Sözlerime son verirken sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çokça selamlarını iletmek istiyorum. Bayram tebriklerini özel olarak siz değerli teşkilat mensuplarımıza ve hemşerilerimize ilettiler.
Bu vesileyle, ahirete irtihal etmiş şehitlerimizi ve teşkilat emekçilerimizi rahmetle anıyor; gazilerimize minnetlerimi sunuyorum. Hep birlikte bu bayramı bir diriliş bayramına dönüştürelim. Kardeşliğimizi pekiştirelim, saflarımızı sıklaştıralım, davamıza daha güçlü sarılalım.
Bayramımız mübarek, gönüllerimiz bir, hedefimiz büyük, yolumuz açık olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun."
