26 Şubat’ta eğitim ve bilim emekçileri sendikalarının iş bırakma eylemi Eskişehir’de de gerçekleşti. Öğretmen sendikaları bir araya gelmişlerdi. Sağlık İl Müdürlüğü’nden Hamamyolu’ndaki saatli parka kadar yürüdüler. Ağızlarında düdük, ıslık, alkış ve sloganlar… Öğretmenler eylemlerinde coşkuluydular. Aslında bu coşku öfkelerinden kaynaklanıyordu.
Hamamyolu’ndaki bu tür eylemleri alışmıştı, ancak bu eylemcilerin ‘öğretmen’ olduklarını öğrenince daha dikkatlice izlediler, dinlediler… En azından durup izleyip, dinlediler. Aralarında alkışlarla destek verende oldu.
İş bırakan öğretmenler neler diyordu;
“Yıllardır eğitime yeterli bütçe ve okullara ödenek ayrılmayan hükümet, kamu okullarında bir çok kalemde para toplayarak eğitimin bütün yükü velilerin üzerine yıkarken özel okul patronları için elinden geleni yapmaktadır. Amacın kamu eğitimini zayıflatmak ve yurttaşları özel öğretime yönlendirmek olduğu açıktır”
Ya başka;
“İş güvencemizi pazarlık konusu yapmayacağız, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin kadrolu güvenceli çalışmasını savunmaya devam edeceğiz.”
Eğitimciler sendika kurarken de suçladılar, sürgüne gönderildiler, gözaltına alındılar. Ama hep mücadele ettiler. Demokrasi, barış, insan hakları, iş kollarını ve mesleki hakları için mücadelelerini sürdürüyorlar. İktidarlar her zaman olduğu gibi en kolayına kaçıp karşı çıkanları suçlarlar.
Dedim ya Eskişehir’de bulunan öğretmen sendikaları(Eğitim Bir Sen hariç) bir araya gelerek, torba yasasını, dershane ile ilgili düzenlemelere karşı çıktılar.
Neyse demokratik haklarını kullanarak hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı’na tepkilerini gösterdiler.
Bu eylemlere katılmayan Eğitim Bir Sen yöneticileri de başka bir faaliyette bulunmuşlar.
Eskişehir’in yeni Milli Eğitim Müdürü’nü makamında ziyaret etmişler.
Bu faaliyet büyük bir faaliyettir ve sendikanın faaliyet raporuna büyük harflerle yazılacak kadar faaliyettir.
Efendim sanırım birkaç hafta önce olabilir. Artık tarihleri karıştırıyoruz, Başbakan her gün bir yerlere gidiyor ve konuşuyor.
Televizyonda gördüm, Başbakan konuşuyor.. Salon tıklım tıklım, katılanlar Başbakan’ı alkışlıyorlar, hatta öylesine alkışlıyorlar ki herkes ayakta.
Herhalde Başbakanın’ın parti salonunda konuşuyor diye sesli olarak düşündüm.
Yanımdaki dürttü; “Memur Sen’de konuşuyor” …
Hak arayan öğretmenlerin ellerinden öpüyorum….