AK Parti iktidarının eğitim sistemine getirdiği düzenlemeler sebebiyle öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının ve idarecilerin ihtiyaç ve isteklerinin karşılanmadığını belirten CHP İl Başkanı Talat Yalaz "22 yıllık AK Parti iktidarında eğitim sistemi  siyasallaştırılmış, iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. Bu süreçte, var olan sorunlar çözülmek yerine, yenileri eklenmiştir. 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişmiş, Bakanların ortalama ömrü iki buçuk yıl olmuştur. Her gelen bakan bir önceki sistemi eleştirmiş, yerle bir etmiş ve kendi ortaya attığı fikirleri apar topar uygulamaya koymuştur. Yapılan hiçbir değişiklik etkisini değerlendirmeye yetecek kadar bile uygulamada kalamamıştır. Çocuklarımızın geleceği AK Parti’nin ve bakanlarının elinde oyuncak edilmiştir" dedi.


ÖĞRETMENLERİN EMEĞİ SÖMÜRÜLÜYOR

Büyükşehir’de toplu sözleşme imzalandı Büyükşehir’de toplu sözleşme imzalandı

Öğretmenlerin hem AK Parti iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele ettiğini hem de kendi haklarına yapılan saldırıyla karşı karşıya kaldığını söyleyen Yalaz; "Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda  Ekim ayına alınmıştır. Teklif öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır.Üstelik bu yıl okullarımız yeni öğretmen ataması yapılmadan açılmıştır. Öğretmen açığı yine ücretli öğretmenlik adı verilen emek sömürü sistemi ile kapatılmaya çalışılacaktır" ifadelerini kullandı.


EĞİTİM BÜTÇESİNE AYRILAN PAY AZALIYOR

Öğrenci başına en az 1000 lira bütçe gönderilmesi gerektiğini belirten Yalaz; "Zorunlu eğitim kapsamında, devlet okullarında örgün eğitim içerisinde 15.887.296 öğrenci vardır. MEB'in bütçesi ise 1.092.129.668.000 TL’dir. Okullara her eğitim öğretim yılının başında eğitim öğretime hazırlık amacı ile öğrenci başına 1000 lira gönderildiği takdirde MEB'in bütçesinin sadece 15,88 milyar lirası (yüzde 1,45) kullanılmış olacaktır. MEB bütçesi yıllar içinde giderek erimiş, yalnızca personel bütçesine dönmüştür." dedi.


OKUL ZİLİ ÖĞRENCİNİN MİDESİNDE ÇALIYOR

Okullarda öğrenciye yemek verilmediği sürece, çocukların sınav başarısının  düşeceğini söyleyen Yalaz; "Devlet okullarında örgün eğitim kapsamında 15.887.296 öğrencimiz bulunmaktadır. Bu öğrencilerin 1 milyon 165 bini taşımalı eğitim kapsamında, 284.034’ü ise yatılı ve pansiyonlu okullarda öğle yemeğine erişebilmektedir. Geriye kalan 14 milyon 438 bin 262 öğrencimize ise okullarda öğle yemeği verilmemektedir. Yatılı ve pansiyonlu okullara öğrenci başına her öğün için yaklaşık 52 lira ödenek gönderilmektedir. Elbette bu tutar yeterli değildir. Ancak bu tutar üzerinden yaptığımız hesaplamaya göre 14.438.262 öğrencimizin öğle yemeği gideri yıllık 135 milyar 142 milyon yapmaktadır. Bu tutar da MEB bütçesinin yüzde 12,3’üne karşılık gelmektedir. Milli Eğitim Bakanı artık okul zilinin çocuklarımızın midesinde çaldığını görmelidir. Çocuklarımıza öğle yemeği vermediğimiz sürece uluslararası PISA, TIMSS gibi sınavlardaki başarımız her geçen yıl düşecektir. Bu önerimize bütçe yok diye karşı çıkanlar olacaktır. Ancak 2024 yılı için göç yönetimine 21 milyar, Cumhurbaşkanlığına 5,4 milyar, İletişim Başkanlığı'na 4,1 milyar bütçe aktarılmıştır. Devleti yönetenler öncelikle kendi konfor alanlarından fedakarlık yapmalı ve çocuklarımızın hakkı olan öğle yemeği için bütçe ayarlamalıdır" şeklinde konuştu.


ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ MÜŞKÜL DURUMDA

Fahiş ev, apart ve yurt kiralarının öğrencilerin ve ailelerin belini büktüğünü söyleyen Yalaz; "Eskişehir’imiz özelinde, eğitim konusundaki yerel sorunların en başında üniversite öğrencilerinin barınma problemli gelmektedir. Buna somut bir örnek verirsek; çok değil daha 2019-2020 yıllarında Eskişehir’i kazanıp gelen bir öğrenci için stüdyo daire veya 1+1 ev kiraları bu kadar uçuk değildi. Yeni gelen bir öğrenci kendi başına eve çıkabilecek bir duruma sahip olabiliyordu. Bugün bu imkânsız bir hal aldı. Barınmanın yanı sıra; yemek, içmek gibi en temel ihtiyaçlar bile ciddi problem. Öğrenciler yemeklerini üniversitelerde yemezse o gün öğününü nasıl geçireceğini kara kara düşünür bir vaziyette. AK Parti iktidarı, öğrencileri, gençlerimizi en temel ihtiyaçlarında dahi müşkül bir duruma hapsetti. Belediyelerimiz, barınma ve beslenme sorununa karşı elinden geleni yapmaya çalışmaktadır" dedi.

İKTİDARIN AÇTIĞI YARALARI SARACAĞIZ

Savaş zamanında koşullar elvermese dahi eğitimin önemine vurgu yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde olacaklarını söyleyen Talat Yalaz; "Atamız gibi biz de eğitim sistemimizi bugünden daha iyiye götürmek, 22 yıllık iktidarın açtığı yaraları sarmak için canla başla çalışacağız. Çocuğun ve gencin üstün yararını gözeten, nitelikli, laik, bilimsel, kamusal ve erişilebilir bir eğitim için mücadele etmeye, Cumhuriyet aydınlanmasından aldığımız ilhamla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.