Eskişehir Sanayi Odası kente, kentin yöneticilerine bir şey anlatmaya çalışıyor farkında mısınız?
Kentin geleceği ile ilgili dertleri olan, olası afetlerde yaşanabilecek büyük yıkımlara karşı bugünden neler yapılması gerektiğini düşünen, yalnızca kentin ekonomisini değil, tüm yaşamsal kaynaklarını gözeten ve bunların sürdürülebilir olması konusunda çalışmalar yapan bir oda var uzakta, görmeseniz de duymasanız da ESO’nun bu şehirle ilgili sözleri var… Bu Eskişehir bizim Eskişehirimizdir… Kulak verseniz mi artık?
Bundan 6 ay önce Sanayi Odası ve ESTÜ ile birlikte Sürdürülebilir Yeşil Sanayi başlığı ile önemli bir çalışma yaptı, çevre bilincini artırmak ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla yapılan bu çalışmada; kentin durumu da mercek altına alınmış, eksiklikler ve sorunlar tespit edilmiş ve yapılması gerekenlerle ilgili de çalışmalar da yer almıştı, bugün ESO yine üniversite işbirliği ile kentin sanayi ekosistemi, dirençlilik stratejisi ve eylem planına ilişkin önemli bir çalışmayı anlattı. Bu çalışma ile de; kentin sanayisinin yanı sıra genelinin afetlere dayanıklı, dirençli hale getirilmesi için neler yapılması gerektiğine odaklanılmış.
Eskişehir’in sürdürülebilirlik ve afet dirençliliği konularında Sanayi Odası ve ESTÜ’nün yaptığı çalışmalar, şehrin geleceği için önemli bir yol haritası ortaya konuyor. Ancak, bu çalışmalara gereken ilgiyi ve eylemi gösteren kurumların eksikliği oldukça rahatsız edici… Elbette ki; kentin yeşil ve sürdürülebilir olması, afetlere dayanıklı, dirençli olması konuları sadece sanayi odası ve üniversitenin sorunu değil, tüm kent paydaşlarının ortak sorunu. Ancak benim bildiğim kadarı ile ne yerel yönetimlerin, ne valiliğin; çevre şehircilik il müdürlüğünün ya da diğer meslek odalarının yapılan bu çalışmalarla ilgilendiği yok. Bu çalışmalar; sorunların tespiti ve çözüm önerileri konularında önemli bulgular içeriyor olabilir ancak bunları hayata geçirecek kurum ve kuruluşlar, aktörler, harekete geçmediği sürece bunlar “çok değerli” çalışmalar olarak, raflarda eskimeye bırakılacak…
Olası bir felaketin hemen yanı başımızda ve belirsiz bir zamanda gerçekleşebilecek olması ihtimalini de hepimiz biliyoruz. Ancak harekete geçmesi gerekenler derin bir eylemsizlik içinde veya neyin neden yapılamadığını, nasıl yapamayacaklarını, sınırlılıklarını vs. anlatmanın derdinde… Oysa bunların hiçbir önemi yok, bu nedenle yerel yönetimler, valiliğe bağlı ilgili müdürlükler, ilgili meslek odaları bu çalışmayı dikkate alıp, üniversite ile mutlaka görüşmeli. Görüşmekle de kalmamalı bir eylem planı hazırlamalı ve acil bir şekilde öncelikli olarak bunun için çalışmalı.
ESO bir sonraki çalışmasında Eskişehir’in su kaynaklarının sürdürülebilirliğini araştıracakmış, bu çalışmada yalnızca ESTÜ değil ESKİ de, DSİ de yer alır umarım. Eskişehir’in su kaynaklarının sürdürülebilirliğini araştırılması, gerçekten önemli bir adım olacak. Su kaynakları, hem afetlerle mücadele hem de sürdürülebilir kalkınma açısından kritik bir unsur. Bu nedenle, şehrin su yönetimi, su tasarrufu ve çevresel etkilerin minimize edilmesi gibi temel sorunlar, hızlıca gündeme alınmalı. Bu çalışmada, sadece ESTÜ değil, aynı zamanda ESKİ ve DSİ gibi ilgili kamu kuruluşlarının da yer alması, daha kapsamlı ve çözüm odaklı çalışmaların önünü açabilir.
Unutmamak gerekiyor ki; Eskişehir’in geleceği, sadece bugünün liderlerinin ellerinde değil, tüm paydaşların ortak bir amaçla bir araya gelerek gerçekleştireceği ortak bir çaba ile şekillenebilir.