Ülkemizde eğitim ve özellikle mesleki eğitim her zaman tartışılan, sorgulanan bir durumda olmuştur.
Hiçbir siyasi iktidarın yerleşik ve sürekli uygulama geliştirmeyi başaramadığı,
Örnek alıntılar yapılarak, her bakan değişiminde yeni bir sistem, yeni bir anlayışla karşılaştığımız,
Eğitimin genelindede sıkıntılarını yaşayıp ve yaşamaya devam ettiğimizi gördük ve görmeye devam ediyoruz.
Biraz geriye dönüp bakalım.
Cumhuriyetimizin ilk dönemi Türk Milli Eğitimi için bir atılım ve gelişim süreci olmuştu.
Kuvva ruhu o süreçte üzerine düşeni tüm imkansızlıklara rağmen yapmıştır.
Bu sürecin altın adımı ve ülkenin kaçırdığı bir fırsat olan,
Türk Modeli olabilecek Köy Enstitülerinin kapatılmasıyla bir daha eğitim sistemimiz maalesef hep savrulmuş ve bugünlere ulaşmıştır.
Bu savrulma içinde daima ikinci durumda kalan hedefleri ve sanayi yönü olan Türk Ekonomisi için en talep durum mesleki eğitim çoğunlukla layık ilgiyi görememiştir.
Taşıdığı misyon va sahip olduğu önem ile Türk Mesleki Eğitim sistemi yinede tutarsızlıklar içinde ayakta kalmaya çabalamış kalmış ve bugünlere gelmiştir.
Meslek lisesi mezunu bir birey olarak,
Mesleki eğitimin tadını almış, yaşamış ve sonucuna vakıf olmuş olarak bunu net söyleyebilirim.
Türk Mesleki Eğitimi atılım için her zaman potansiyeli ve yapısıyla hazır durumdadır.
Bu sebeple,
Ülkenin büyümesi için mesleki eğitim el üstünde tutulmalı ve özel bir önem mutlaka gerekmektedir.
Genç bir nüfus şansına sahip ülkemizde her alanda gençlerimizi, çocuklarımızı yönlendirmeli yada yetiştirmeliyiz bunun başka yolu yok.
Ülke sanayisine yetenekli, bilgili, birikim kazanmış çocuklarımızı yönlendirmek en hassas milli meselelerdendir.
Devletimiz bu alanda çıraklık eğitim merkezleri ve meslek liseleri vasıtasıyla yaptıkları yukarıda bahsettiğim resmi çabaların toplandığı kurumlar.
Ancak siyaset, bürokrasi eksenli dönemlerin yaşanması.
Bu yapıların verimliliği ile misyonlarını dalgalı sonuçlar olarak ortaya çıkarmış, çıkarmaya devam etmektedir.
Milli eğitim sistemi paralelinde,
Sanayi, ve teknoloji sektörümüze insan kaynağı olan çalışmalara sektörler ve sektör stk larının destek olmaya, yol açmaya çalışmakta olduklarını görüp, okuyup izlemekteyiz.
Bugün bunun çok güzel bir örneğinden bahsedeceğiz.
Eskişehirimizde olan, kendini ispat durumunu çoktan geçmiş…
Eskişehir Organize sanayi bölgesi başkanlığına bağlı olarak kurulan Meslek Edindirme ve Geliştirme Merkezinden bahsetmek istiyorum.
MEGEM…
Bu çalışma uzun bir süreçte bir misyonu gerçekleştirmeye sessiz sedasız ama muazzam sonuçlarla işini yapmaya devam ediyor.
Düşüneni, onaylayanı, uygulayanı, hizmet vereni çok müstesna duygularla kutluyorum öncelikle.
Kurulduğu 2009 yılından bugüne eğitim verilen kişi sayısı 1423.
Buradan nitelikli 1224 eğitim alanı işe yerleştirmek,
Devamında verilen özel kurslarla 220 firmaya hizmet içi eğitim ile özel eğitim alan personel yetiştirilmesi.
Merkez bünyesinde olan laboratuvarlarda fabrikaların test ihtiyaçlarının karşılanması.
Tam bir karınca yapı, tam bir gözlerimi kapar işimi yaparım anlayışı.
Gerçek anlamda gözler asla kapalı değil.
Sürekli alan eklenerek dört alanda tam donanımla en güncelle ve en son teknojilerin eğitimi eksiksiz ve disiplinle veriliyor.
Gerçekten Eskişehir adına gerçekten sanayimiz adına, gerçekten milletimiz adına gurur duyulacak alkışlanacak bir çalışma…
Tabi beraberinde her meslek alanında örnek alınabilecek
Her alanda rol model olacak ve bizi geleceğe taşıyacak bir düşüncenin uygulamaya geçmiş sonuç alınmış sonuçları net rakamları gerçek ve muazzam bir neticesiyle Megem karşınızda.
Tanıyın bilin ve ilgilenin bu ülkenin samimi insanlarının sorumluluk aldıklarında bu milletin çocukları için neler yapabileceğinin güzel bir örneği..
Bu ülkenin milli ekonomisine, milli sanayisine, milli eğitimine bir destek noktası
Başarıları daim olsun.
Eskişehirde yaşıyorsunuz, yaşayın tadını çıkarın ve bu şehirde sevgiyle kalın.
