Şehir içi ulaşımında kamu araçlarından ücretsiz yararlanacaklar. Şehir dışı konusunda da yüzde 50 indirimli olacak.
Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi istediği gibi gezebilecekler.
Düşünsenize şehir içinde istediğin zaman otobüse bineceksin istediğin yere gideceksin. Örneğin kent parka gideceksin. Bedava.
Parkın içinde gezeceksin bedava, banka oturacaksın bedava.
Parkın içindeki cafetarya, restaurantları bedava seyredeceksin. Hatta burada yemek yiyenleri yutkunarak izleyebileceksin.
Aldığın ücret sana ancak bunları bedava yapmana ve izlemene neden oluyor.
Şehir dışına yüzde 50 indirim. Bedava olsa ne olacak.
Hadi canın İstanbul çekti.
Nerede oturacaksın, nerede karnını doyuracaksın.
Geziye maaşının küçücük bir bölümünü ayırsan zaten ayın sonunu getiremiyorsun…
Emeklilik yaşını uzatırken iktidar hep Avrupa’yı örnek göstermişti.
‘Bizden başka erken yaşta emekli olan ülke kalmadı…’
Yaş örnek olarak gösteriliyordu ama, Avrupa’daki İş güvencesi, iş sağlığı örnek gösterilmedi.
Avrupalı emekli bir insan maaşı ile ülkemize gelip rahatça tatil yapabiliyor.
Oysa bizim bir emeklimiz, yaşlımız bırakan başka bir ülkeye gitmeye herhangi bir tatil yöremize gidemiyor.
Kısacası yaşamak, paso, indirim veya bedava otobüsle gezmek değil.
*** ***
CHP’Lİ KADINLAR
CHP’li kadınları köy yollarında görüyoruz.
Çamur içinde yürüyen CHP’li kadınlar. Son aylarda bu tür haberleri okuyoruz.
Kadınlar bu ilk kez ciddi bir anlamda köyleri geziyorlar. Bu geziler seçim gezisi değil.
Yani 4 yılda yapılan gezilere benzemiyor.
CHP’li kadınlar köylerde evleri geziyorlar, kadınlarla, gençlerle, yaşlılarla konuşuyorlar. Dertlerini dinliyorlar. Not alıyorlar. Dertleşiyorlar. Kahvelere gidip konuşuyorlar. Tarla bahçede oturuyorlar.
Bu haberler beni 80 öncesi CHP’yi anımsattı.
CHP o dönemde halkla iç içeydi. İşçisi, memuru, esnafı, çiftçisiyle eleleydi.
Sokakta, evde halkla iletişim halindeydi.
Bu çalışma yeni CHP’yi ‘umut’ haline getirebilir.
Parti örgütleri bu anlamda çalışmaları çoğaltması gerekir.
CHP’li gençlik kolunun açıklamasını okudum.
Parti yöneticilerinin sözlerini yinelemiş.
Gençlik kolu olduğu için açıklamasında gençlerin sorunlarına eğilmiştir diye düşündüm.
Ama tek satır yok.
Diyeceksiniz; genciz diye ülke sorunlarına değinmeyecek miyiz diye?
Gençlik sorunlarını anlatırken, yani, üniversitelerin konumu, harçlar, sınavlar, barınma, işsizliği ele alırken sistemi önüne koyduğunda zaten genel sorunlar ortaya çıkacaktır.