Korona virüs tedbirleri kapsamında market, pazar ve manavlarda sebze-meyvelerin seçilerek alınması yasaklanmasını fırsat bilen bazı pazarcıların, vatandaşların poşetlerine kalitesiz ve çürük ürünleri doldurduğu yönünde artan şikâyetleri değerlendiren Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal, "Seçilmesi yasak diye tüketici çürük ürün almak zorunda değil” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan Korona virüse (Covid-19) karşı alınan tedbir kapsamında market, pazar ve manavlarda sebze-meyvelerin seçilerek alınmasını yasaklandığı duyurulmuştu. Dolayısıyla ülke genelinde vatandaşlar artık pazarlarda kendi istedikleri gibi ürünlerini seçemiyorlar. Alıcının yerine ürünlerini seçen satıcılardan bazıları ise bunu fırsat bilerek, kalitesiz ve çürük ürünlerle alıcıyı yolluyorlar. Daha sonra evine gelen vatandaş, çürük ürünleri görünce şaşırarak ne yapacağı bilemiyorlar.
Özellikle sosyal medyada da hayli eleştirilen ve şikâyetlerin yer aldığı konuyla ilgili Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal bu konuda bir açıklama yaparak, “Covid-19 sebebiyle getirilen pazarlar ile ilgili aldığı yasaklar vatandaşların lehinedir. Sağlık içindir. Ancak bunu fırsata çevirenler de aramızda vardır. Buna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Çünkü pazarda seçmek yasak diye tüketicimiz kalitesiz ürün almak zorunda değiller” dedi.
Başkan Bakal yaptığı açıklamada, önce vatandaşlara, ardından yetkililere ve son olarak da pazarcılara bazı çağrıda bulundu.
“Tüketicinin hakkını araması lazım”
Bakal, vatandaşlara haklarını arayıp bu durumda tepkilerini ortaya koymaları çağrısında bulunarak, “Pazara gelen vatandaşların aldıkları ürün kalitesiz ve çürük çıkarsa buna tepki koyması gerekiyor. Diğer tüketicilerin da mağdur olmaması için ilgili kurumlara bildirmesi ve bir çözüme ulaşması gerekiyor. İlgili kurumlar kimler olabilir? Vatandaş aldıkları hakkında şikâyetçi ise önce alıcıya bildirerek yerine iyi ürünleri isteyebilir. Eğer alıcı buna karşı çıkıp yardımcı olmuyorsa, vatandaş pazarın bulunduğu bölgedeki zabıta ekibine bildirebilir. Eğer o da mümkün olmuyorsa direkt belediyenin destek hattına arayarak şikâyet edebilir. Hatta bildirmesi gerekiyor. Çünkü bir kişi susuyorsa, bu susmanın sonucunda 5 kişi daha mağdur olabilir. Dolaysıyla tüketicinin hakkını araması lazımdır. Ayrıca her zaman bildiği bir pazarcıdan alış-veriş yapıyorsa mağdur olmak gibi durumlar azalacaktır.”
“Yetkililerin uyanık olması şart”
Başkan Bakal, pazarlara görevlendirilen yetkililerin de bu dönemde vatandaşların mağduriyet yaşaması için daha uyanık ve yardımcı olması gerektiği ifade etti. Bakal, “Her pazara görevlendirilen zabıta ekibi vardır. Ürünlerin seçilemediği bu süreçte vatandaşlar adına onların kontrolleri daha sıkı tutması gerekiyor. Sabah tezgâhlarını açtıktan sonra ve gün içinde belli saatlerde bozulabilen ürünleri kontrolden geçirebilir. Bazı kötü niyetli pazarcılar genellikle en iyi ürünlerini önde ve bozuklarını arkasına yerleştiriyor. Yetkililer bunu dikkate alarak takip sürdürebilir. Vatandaşlardan gelen şikâyetleri hakkında acil çözüm bulması bu durumdan kurtulmamamıza neden olacak. Yine destek hatlarına gelen aramaları dikkate alınarak hemen harekete geçilirse vatandaş bu süreçte mağdur olmayacak” diye anlattı.
“Her şeyin çözümü pazarcının basiretli, tüketicinin bilinçli olmasıdır”
Son olarak Başkan Bakal, pazarcılara da şu sözleri iletti:
“Pazarcılar her birey bir gibi tüketicidir. Bugün satıcı olan biri yarın başka bir yerde alıcı olacaktır. Dolaysıyla burada bir vatandaşı mağdur bırakıyorsa ve sistem böyle devam ederse o da yarın gittiği yerde mağdur olacaktır. Bu nedenle bütün bu sorunun çözümünde ilk önce pazarcıların basiretli, tüketicilerin bilinçli olmasına bağlıdır. Tabi gıda ürünleri sattıkları için bozulma imkânı vardır. Bu nedenle durumu göze alarak arz-talep dengesine uygun olarak ürün alması gerekiyor. Yine çürüyor veya bozuluyorsa onları vatandaşları bildirerek düşük fiyatta satılabilir. Ama iyi ürünlerin yanında kalitesizleri yerleştirmesi kabul edilemez. Dolaysıyla pazarcılarımızı basiretli, tüketicilerimizi bilinçli olmaya çağırıyoruz.”