Eğitim

Prof.Dr. Nabi Avcı Kütüphanesi törenle açıldı

Abone Ol

Bakan Özer, Prof.Dr. Nabi Avcı'nın ülkemize ve eğitime büyük katkılar sunduğunu ifade ederek, "EBA platformunun da  geliştiricisi ve güçlendiricisidir. Onun emekleri olmasaydı pandemi sürecini böyle kolay atlatamazdık, minnettarız" dedi.

Önceki dönem Milli Eğitim Bakanlarından Prof.Dr. Nabi Avcı'nın adının verildiği İstanbul'da bulunan Kandilli Kız Anadolu Lisesi kütüphanesi Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Üsküsar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, protokol, eğitimciler, veliler ve öğrencilerin katıldığı törenle açıldı. Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, törendeki konuşmasında, "Islak kumlara yazılmış hikâyeler, Ummana karışır, silinir yavaş yavaş" dizelerine atıfta bulunarak her şeyin geçici olduğunu, önemli olanın geride bir eser bırakmak olduğunu kaydetti.

Bakan Özer: Bilim insanı, düşün insanı, entelektüel, ama en önemlisi hâl insanı... Bu ülkeye çok önemli katkılar sağladı

Bakan Özer, Prof.Dr. Nabi Avcı'dan söz ederek onun bir bilim insanı, düşün insanı, entelektüel ama en önemlisi hâl insanı olduğunu ifade ederek bu ülkeye ve Millî Eğitim Bakanlığına çok önemli katkılar sağladığını kaydetti.

"EBA platformunu geliştirip güçlendiren emekleri olmasaydı  

pandemi süreçlerini kolay atlatamayacaktık"

Pandemi sürecinde EBA platformunu yakından öğrendiğini belirten Bakan Özer, "Aslında onun güçlendiricisi, kıymetli Bakanım. Yani onun emekleri olmasaydı bugün o süreçleri çok kolay bir şekilde atlatmamız mümkün olmayacaktı. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı sürecinde de  gerçekten çok önemli hizmetler sağladı" dedi.

"Prof.Dr. Nabi Avcı'ya minnettarız"

Özer, "Tabii, benim için en önemlisi Sayın Bakanımızın 'Enformatik Cehalet' diye bir kitabı var.  Sayın Bakanımızı tanımadan, ben lisedeyken okumuştum. Gerçekten medya, iletişim dünyasıyla bağlantılı, mevcudu yorumlamayla ilgili çok önemli bir imkân sağlayan güzel bir kitaptı, minnettarız Sayın Bakanımıza" ifadelerini kullandı.

"Kitaplar artık okullarda hazır, okunmayı bekliyor" 

Geriye dönüp bakıldığında Bakanlık olarak yaptıkları en önemli işlerden birinin de tüm okullara kütüphane yapmak olduğunu vurgulayan Özer,  "Üç ay gibi kısa bir süre içinde 16 bin 361 kütüphane yaptık ve kütüphanesi olmayan okul eğitim sistemimizde kalmadı. Sadece yapmadık, aynı zamanda okullarımızdaki kitap sayısını da ciddi bir şekilde artırdık. Yani o projeye başladığımız zaman Türkiye'deki okullardaki kitap sayısı 28 milyondu, şu anda 118 milyon 40 bin oldu. Eskiden gençlerimizin, çocuklarımızın erişemediği kitaplar artık okullarında hazır onları bekliyor, onların okumasını bekliyor" diye konuştu.

"Gençlerimiz bu gönül coğrafyasının kültür ikliminde yetişiyor" 

Belli kesimler tarafından gençlere yönelik birtakım eleştiriler yapıldığına dikkati çeken Özer, söz konusu bu ithamları reddettiğini söyledi. Özer, "Gençlerimiz devletini, milletini; bu coğrafyanın, Ebu Hasan Harakani Hazretleri'nin, Hazreti Mevlana'nın, Şeyh Şabanı Veli'nin, Hacı Bektaşı Veli'nin, Hacı Bayramı Veli'nin, o gönül erlerinin mayaladığı gönül coğrafyasının kültür ikliminde yetişiyorlar" diye ekledi.

"Öğretmenlerimiz büyük fedakarlıklar yaptı" 

İki olağanüstü süreçten geçildiğini anlatan Bakan Özer, bunlardan birinin pandemi süreci, diğerinin de 6 Şubat'taki deprem felaketi olduğunu söyledi. Özer, bu süreçlerde öğretmenlerin yaptığı fedakârlıklara işaret ederek pandemi sürecinde herkesin can derdinden evinden çıkmadığını, öğretmenlerin ise valiliklerin ve kaymakamlıkların organize ettiği vefa gruplarında yer alarak canlarını hiçe sayıp sahada yardımlar ulaştırdıklarını ifade etti. Özer, "O öğretmenlerimiz, meslek liselerinde bu ülkenin ihtiyaç duymuş olduğu maskeyi, dezenfektanı yüz koruyucu siperleri ürettiler ve ihtiyaç noktalarına ulaştırdılar. Ülkemizin daha önce yaşamadığı ölçekte ve şiddette bir deprem... Oradan 'İmdat!' çığlıkları yükseldiği zaman öğretmenlerimiz, Bakanlığın görevlendirmesini beklemeden sahaya gittiler. Yemek pişirdiler. Günde iki milyon yemeği vatandaşımızla buluşturdular. 1,8 milyon ekmek ürettiler, çadır ürettiler... Eğitim sistemimize, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize hiç kimse bir söz söylemesin, gölge de etmesin. Bizim gayet güçlü, bu ülkenin önceliklerini bilen öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz var." Prof. Dr. Nabi Avcı'ya teşekkürlerini sunan Bakan Özer, açılışı yapılan kütüphanenin öğrenci ve öğretmenlere hayırlı uğurlu olmasını diledi.

Prof.Dr. Nabi Avcı: Vefanıza, nezaketinize, yaptığınız katkılara çok teşekkür ediyorum

Prof.Dr. Nabi Avcı da yaptığı konuşmada, "Hepinizi hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Çok teşekkür ediyorum sayın Bakanım, vefanıza, nezaketinize. Sadece bugün için değil, tüm okullarımıza kazandırdığınız kütüphaneler için, laboratuvarlar için, atölyeler için, mesleki eğitime yaptığınız katkılar için çok teşekkür ediyorum. Sevgili Hilmi Türkmen Başkanımız, Üsküdar'da Milli Eğitim Bakanlığı ile at başı beraber koşuyor. Sağ olsun o da hem okullarımıza, hem açtıkları kültür merkezleri ile gençlerimize ve sizlere hizmet sunmaya devam ediyor" dedi.

Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ kütüphanelerini andı

Prof.Dr. Nabi Avcı, "Sayın Bakanımız da bu kütüphanenin müjdesini verirken dedi ki, 'Ama bir ricamız var: Orada, ayda bir,  öğrencilerimizle buluşup onlarla kitaplar üzerine, kültür üzerine sohbetler yapmanızı bekliyoruz' Ben de büyük bir memnuniyetle bu vazifeyi aldım. İnşallah önümüzdeki dönemde öğrencilerimizle, öğretmenlerimizle burada, bu güzel kütüphanede, güzel sohbetler, buluşmalar gerçekleştiririz. Hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Benim eğitim-öğretim hayatımda unutmadığım birçok öğretmenim, arkadaşım var. Ancak eğitim-öğretim hayatımıa büyük katkı sunan iki kütüphaneyi de  burada anmak istiyorum. Biri Eskişehir Maarif Koleji'nin kütüphanesi. 50 sene sonra bile her vesileyle o kütüphaneye hizmeti geçenleri  rahmetle anıyorum. O zamanlar Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan büyüklerimiz bizim okulun ve Türkiye'deki birçok okulun kütüphanesini,  o günlerde çıkan bellibaşlı edebiyat dergilerini, Varlık'tan Hisar'a kadar belli başlı kültür-sanat dergilerini abone etmişlerdi. Bu bana ve arkadaşlarımıza büyük bir hediye olmuştu. Daha sonra da Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi... O dönemde, üniversite ortamları çok sıkıntılıydı. Ama bir yer vardı ki, orası tarafsız bölgeydi, her türlü çatışmadan uzaktı. O da Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi'ydi. O kürüphane ortamı bana çok yaradı. Üniversite eğitimimin yarıdan fazlasını belki de o kütüphane ile tamamladım. O nedenle sayın Bakanımızın bu kütüphanesiz okul bırakmama seferberliği, klasik bir cümle olacak ama, tarihe geçecek bir hamle oldu. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.