Akar, "8 Mart tarihinde Eskişehir 13 Nolu Aile Sağlık Merkezindeki hasta çağrı ekranı ve yazı tahtasına yazılan ifadelerin bulunduğu görseli paylaşarak yazılanların bir sağlık merkezinde olmasının doğru olmadığını ve bu konuda yetkililerin gerekeni yapması doğrultusunda çağrıda bulunmuştum.
Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı konunun muhatabı hekim hakkında soruşturma başlatmış, savcılık yaptığım paylaşımı ihbar kabul edip işlem başlatmıştır.
Gelişmeler üzerine Tabipler Odası'na bağlı Bilecik ve Eskişehir Tabip Odası ve Kesk'e bağlı Ses sendikası açıklamada bulunarak bu ifadeleri düşünce ve ifade özgürlüğü, şahsımı provokatif paylaşım yapmakla itham etmiş, ilgili şahsa da sahip çıkmıştır.
Bizim düşünce fikir özgürlüğü noktasında kimsenin fikir ve düşüncesiyle bir derdimiz olmaz olmamıştırda. Ancak hastalara şifa dağıtmakla görevli bir hekim çalıştığı devletin resmi kurumunda insanlara şifa dağıtacağı yerde insanların gözüne sokar şekilde provokatif fikirlerini dağıtamaz. Hergün yüzlerce kişinin uğradığı sağlık kurumunun panoları kimsenin düşünce duvarı, devletin sağlık merkezi de kimsenin dezenformasyon sahası değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğüne inancımız tamdır. Kurumlar görevini, hukuk gerekeni yapacaktır.
Son olarak bu hekime sahip çıkan yapıların ellerine geçen her fırsatta millet iradesi ve milletin değer yargıları karşısında takındıkları tavırları bildiğimiz için bu sahiplenme ve savunmalarını da hiç yadırgamadım."