Gündem

PTT çalışanları sürgünlere karşı yürüyor

Abone Ol

Genel Mali Sekreteri Sabri Gündüz ve KESK Haber Sen İstanbul 5 Kolu Şube Başkanı Özlem Berkit’in katıldığı açıklamada, çalışanlar hakları için sloganlar attı. Üyeler adına konuşan Genel Mali Sekreteri Sabri Gündüz, PTT’de her geçen gün keyfi uygulamaların arttığına dikkat çekerek, “Artan bu keyfi uygulamalara sendikamız KESK/ Haber-Sen karşı duruyor ve alternatif olması gereken uygulamaları PTT yönetimine sunuyor. 21. yüzyılda olduğumuz bu dönemde çağdışı uygulamalar ve usulsüzlüklerle sürekli gündeme gelen bir kurumda hiç kimse mutlu değil.” diye konuştu.   

SES ÇIKANLAR CEZALANDIRILIYOR

Gündüz şunları söyledi: “Ülkenin dört bir tarafında temsilcilerinin, 7201 sayılı Tebligat Yasası’nın gereklerini yerine getirmeyerek suç işleyen kurumun  hukuksuzluğuna hayır dediği için, 2018'den bugüne kadar kuruma personel alımının yapılmamasının doğru olmadığını söyledikleri için, 2014'ten beri görevde yükselme sınavı açmayıp kendi yandaşlarını yükseltip görev vermelerine itiraz ettikleri için, kurumda parçalı personel yapısı, performansa dayalı, esnek çalışma, angarya, sayı dayatmasına karşı çıktıkları için, liyakatsiz iş bilmez kadroların idarelere atanmasına dur dediği için, usulsüzlük, yolsuzluk ve bilinmeyen zararlara karşı emekçilerin sesini çıkarttığı için arkadaşlarımız sürgün ediliyor.”

SENDİKA TEMSİLCİLERİ SÜRGÜN EDİLDİ

Taleplerinin; PTT’nin yasa, kanun ve yönetmeliklere riayet etmesi olduğunu aktaran Gündüz, “PTT sürgün edilen yöneticilerimizin hizmet gereği ile yaptığını ifade ediyor. Hizmet gereği dedikleri konu; insanlık dışı uygulamalardır. Bir temsilcimizi İstanbul’dan 1800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca’ya, kanser hastası olan şube yürütme kurulu üyemizi tedavi olamayacağı tam teşekkülü hastane olmayan yere göndermek midir? Ya da eşi de posta emekçisi olup iki küçük çocuğu olan Merkez Denetleme Kurulu üyemiz bir kadını ailesinden ayırarak Batman’dan Iğdır’a göndermek midir?” diye sordu. 

KANUNA ANAYASAYA AYKIRI

PTT yönetiminin yetkilerini kötüye kullanarak 4688 sayılı Kanunu’nun 18. maddesini bilerek ve isteyerek çiğnediğini ve kendilerini sendikal mücadeleyi koruyan yasalardan üstün gördüklerini öne süren Gündüz, şöyle konuştu: “Sendikal faaliyet yürüten önceki dönem Genel Başkanımız ve aynı zamanda Mersin il temsilciliği yapan Musa Özdemir’i Kayseri’ye, Merkez Denetleme Kurulu Üyemiz Seyran Şık Karabulut’u Iğdır’a, Diyarbakır Şube Yönetiminden Cengiz Oluç ve Batman İl Temsilcimiz Yakup Fırat’ı Kozluk ilçesine, İstanbul Şube Denetleme Kurulu Üyemiz Mesut Düzova’yı Şanlıurfa’ya, İstanbul’da işyeri temsilcimiz Fatih Karagöl’ü Hakkari Çukurca’ya, Ankara’da işyeri temsilcimiz Baki Çınar’ı Gaziantep’e, Erzincan İl Temsilcimiz Erdal Taner’i İliç ilçesine, Yalova işyeri temsilcimiz Ercan Kurt’u mahkeme açıp kazanmamıza rağmen Çiftlikköy ilçesine yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen iş yerlerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzağa ve örgütlenme alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye çalışıyorlar.”

AYRIMCI HUKUK DIŞI UYGULAMALAR GERİ ALINSIN

Amaçlarının; üyeleri, yöneticileri ve temsilcilerinin baskıya uğraması karşısında, bu ayrımcı ve hukuk dışı uygulamaların geri alınması taleplerini hem ilgililere iletmek, hem de bu hukuksuzluklara sessiz kalmadıklarını, kalmayacaklarını vurgulamak olduğunu belirten Gündüz, “Bu sorumlulukla; yaşadığımız sorunları ve taleplerimizi buradan bir kez daha duyurmak istiyoruz. Bugün, kurumlarımızda yapılan tayin ve atamalarda kıstas siyasi iktidara yakınlıkla ölçülmektedir. Unvan alabilmek ve istediğin yere atanabilmek için liyakat ve kariyer yerine siyaseten yakınlık hakim anlayış haline gelmiş. Görevde Yükselme Sınavlarında yaşanan hukuka aykırılıklar ile yeni mağduriyetler ortaya çıkmış, kurum içi eşitsizlikler derinleşmiş, iş barışı bozulmuştur.” şeklinde konuştu. Yaşanan hukuksuzlukların; Anayasaya, ulusal ve uluslararası yasalara aykırı olduğu gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa aykırılık taşıdığını ifade eden Gündüz, “Bu kararların alınmasında söz sahibi olan kurum yöneticilerine sesleniyoruz; ‘Hukuka aykırı bir şekilde verdiğiniz bu kararlardan bir an önce vazgeçin!’ Bizler; bu haksız ve hukuksuz karar ve uygulamalarla bizleri yıldıracağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler tüm bu baskılar karşısında mücadeleden geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız.” dedi.