Tedavi edilmeyen tenisçi dirseği hastalığı yaşam kalitesini düşürüyor Tedavi edilmeyen tenisçi dirseği hastalığı yaşam kalitesini düşürüyor

Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nazan Aksaray, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından genel sağlık sigortası borcu olan yurttaşlara yönelik gönderilen mesajların ardından bir basın açıklaması yaptı. Dr. Aksaray, vatandaşların borçlarını ödememesi durumunda 1 Ocak 2025’ten itibaren kamudan sağlık hizmeti alamayacaklarının bildirildiğini belirtti.

Aksaray, sağlık hizmetinin doğuştan gelen bir hak olduğunu ve sosyal devletin bu hizmeti kamusal, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir bir şekilde sağlaması gerektiğini vurguladı. “Sağlığın para ile yan yana telaffuz edilmesini, hastalarımızın ‘Paran yoksa, sağlık hakkında olmaz.’ diye tehdit edilmelerini kesinlikle kabul etmiyoruz,” diyen Aksaray, mevcut iktidarın 2003 yılında sağlık sistemini özelleştirmesi ve sağlık hizmetlerini meta haline getirmesini eleştirdi.

Dr. Aksaray, devletin hanelerdeki bireylerin gelir durumunu değerlendirmedeki uygulamalarının günümüz ekonomik koşullarında adaletsiz olduğunu ifade etti. “Devlet, bir hanede bulunan kişilerin, kişi başına geliri brüt asgari ücretin 1/3’ünden fazla, yani yaklaşık 6.500 TL’nin üzerinde ise o hanedeki her bir bireyi zengin kabul edip genel sağlık sigortası primi ödemesini istiyor. Peki, bu durum, günümüz ekonomik koşullarında, hayat pahalılığında mümkün müdür? Elbette değildir,” dedi. Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, Ekim ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı yaklaşık 28.000 TL, yoksulluk sınırı ise yaklaşık 77.000 TL olarak belirlendi.

Aksaray, “Bugün genel sağlık sigortası prim borcunu ödeyemeyen yaklaşık 9 milyon vatandaşımızın olduğu biliniyor. Ülkemizde DİSK verilerine göre 10 milyon 681 bin kişi işsizdir. Genel sağlık sigortası kapsamında olan ve primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen işsizlerin, okulunu bitirip iş bulamayan gençlerin, iş yerini kapatmak zorunda kalan esnafın, çiftçinin, mevsimlik işçilerin, ev hizmetlerinde çalışan kadınların ve kayıt dışı çalışmaya mecbur bırakılan işçilerin prim borcu bulunmaktadır,” şeklinde ekledi.

Yoksulluk, sağlık açısından önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Aksaray, “Sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşamamak, sağlıklı barınma koşullarının olmaması ve daha pek çok olumsuzlukla fiziksel ve ruhsal hastalıkların en önemli nedenidir. Sırf bu nedenle daha çok sağlık kurumuna başvurmak zorunda kalan bu yurttaşlarımızın sağlık haklarının ellerinden alınmasını kabul etmemiz mümkün değildir,” diye konuştu.

Açıklamanın sonunda, Dr. Aksaray, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Maliye Bakanı ve Sağlık Bakanı’na seslenerek, “Toplumdan nasıl böyle kopuk olabiliyorsunuz? Zenginden vergi almıyorsunuz, vergi borçlarını bir kalemde siliyorsunuz, teşvikler veriyorsunuz. Sağlığa erişimde eşitliğin sağlanabilmesi, primi kadar değil, ihtiyacı kadar hizmetin sunulabilmesi için acilen vergi bütçesinden ücretsiz bir sağlık sistemi oluşturmanız şarttır. Sağlık hizmetleri yalnızca toplumsal yarar, refah ve mutluluk için üretilmelidir ve herkese parasız ve kamusal olarak sunulmalıdır,” dedi.

Dr. Nazan Aksaray, sağlıkta dönüşüm programının getirdiği olumsuzluklardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Sağlıkta yaşadığımız tüm sorunların kaynağı olan ve her geçen gün türlü olumsuzluklarına tanık olduğumuz sağlıkta dönüşüm programından yeni acılara neden olmadan hemen vazgeçmenizi istiyoruz” ifadelerini kullandı.