Geçtiğimiz günlerde bir sokak röportajında vatandaş kendine uzatılan mikrofona gayet rahat ve oldukça ciddi bir şekilde ve üstüne basarak “ Artık doktorları da dövebiliyorsun, sağlık sistemimiz ne güzel oldu şükür bu günlere geldik” dedi.
Buyurun buradan yakın. Yani zeka seviyesi sıfır, aklı vücudunun başka yerinde olan birinin sözü budur.
Aklı başında bir insanın kullanamayacağı cümleleri hayat akış cümlesi olarak kullanması , ben başka bir tabir bulamadım bence insan değil…
Hatırlatayım, şehrimizdede maalesef isminin başında akademik unvan bulunan bir şımartılmış Ağustos 2020 tarihinde aile sağlığı merkezinde doktorlarımıza saldırmış ve kabadayılık yapmıştı.
Konu hukuk aşamasında devam ediyor ama idari olarak bu şımartılmış mensubu olduğu kurumda soruşturma geçirmesi gerekirken, taltif bile edildi.
Üstelik her branşta sağlıkçı yetiştiren bu kuruma bu vaziyet ayıptır, en üstteki yöneticinin yüzünün karasıdır nokta.
Yazdıklarımda bir abartı ya da ekleme yok, büyük ihtimal size de benzerleri denk gelmiş, görmüş duymuşsunuzdur.
Haber kuşaklarında, sosyal medyada, yazılı basında günlük haline gelen sağlıkçıya şiddet haberlerine değinmek istiyorum.
Tepkimi göstermek istiyorum, itiraz etmek istiyorum.
Özellikle yaşadığımız salgın süreci vesilesi yada kendimiz, çevremizden biri sebebiyle sürekli başvurduğumuz, rahatlatıcı, müdahale gereken, sağlık sıkıntısı hissettiğimiz her durumda aradığımız sağlıkçılarımızdan bahsedeceğim.
Bugünlerin Kuvvacıları dediğim, mavi gözlü dev adam Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” övgüsüne mazhar olmuş sağlıkçılarımıza saldırmak nedir, ne demektir.
Bu vandallıktır, aymazlıktır, şuursuzluktur.
Vatandaş olarak belki haklı olabilirsin itiraz et, şikayet et, ne bileyim bir üstüne git ama saldırmak nedir. Saldırmanın, kırmanın, dökmenin izahı nedir.
Masadaki mermer isimliği doktorun başına vurmak nedir.Kovid aşısını altı kişi tamamlanmadı diye doktora dayılanıp saldırmak nedir.
Üstelik bu saldırgan insan müsvettesinin ünvanı elektrik yüksek mühendisi. Kime ne diyeceksin.
Acilde doktora kafa atmak, yoğun bakımı basmak, sağlıkçıları topyekün bir odaya sığınacakları kadar taaruz altında bırakmak.
Bunlar son süreçten hafızamda kalanlar.
Sözde Sağlıkta Şiddet Yasası 08.04.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinden mutabakatla çıktı ve uygulamaya koyuldu.
Ancak nedense saldıranlar ilk ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
Sonrasında sosyal medya baskısı ve Sayın Sağlık Bakanının olayı kınamasını takiben saldırganların tekrar gözaltına alınması talimatı verilip tutuklama yapılıyor.
Burada sıkıntı hukukta mı, sağlıkta mı kararı siz verin derim.
Tabi şuursuzlar durmuyor her gün bir yeni saldırı haberi duyuyoruz ve sanırım duymaya da devam edeceğiz.
Bu işin muhatabı ve çalışanların sesi olacak sendikaların ise cılız tepki verdikleri ve geleneksel basın açıklamalarıyla konunun geçiştirildiğini düşünüyorum.
Kaldı ki hatırlatayım şehrimizde sendikacı olan vatandaş yoğun bakımda sendikacılık yapmak istemiş itiraz eden ve hastalarının sıhhatini düşünen sorumlu çalışanlara saldırmıştı.
Bu zihniyetten ne beklersiniz bu soruyada yine siz cevap verin derim.
Verilen sözlerin havada kalması, salgın sürecinin ağır baskısı, imkansızlıklar, yorgunluklar.
Sağlıkcılarımızı bunlar tümden yoruyor, yıpratıyor, bıktırıyor.
Mesleği bırakanlar, özel sektöre geçenler dahası yurt dışına gidenlerin sayısı hızla artıyor ve bu bizim sağlık sistemimiz için tehlike çanının çalması demektir.
Bugünlerin kuvvacıları sağlıkçılarımıza sahip çıkalım, tepki gösterilecek bir durum olduysa bir nefes alalım ve usulüyle itiraz edelim.
Sıramızı bekliyelim, kural kaide neyse uyalım ama sağlıkçıya saldırmayın arkadaş.
Yarın canın yandığında o vurduğun, küfrettiğin sağlıkçıdan medet bekleyeceksin, deva umacaksın.
Muhataplarının ise sağlıkçıların feryatlarını duymalarını, vatandaşlarımızın ölçüyü bilmelerini ve anlayışlarını artırmalarını temenni ediyorum.
Tüm sağlıkçılarımızı buradan saygıyla selamlıyor ve insanlarımıza verdikleri yaşam katkı mücadelesinde kolaylıklar diliyorum,
Eskişehirli olun ve öyle kalın, sağlıkçıya önem verin…