‘Şampiyonluğa Giden Yolun Hikayesi’ Hasan Polatkan Kültür Merkezinde anlatıldı
Odunpazarı Kent Konseyi ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesinin ortaklaşa düzenlediği seminerde hentbolun tarihçesi ve Selkaspor’un başarı öyküsüne yer verildi.
Odunpazarı Kent Konseyi Spor Meclisi ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesinin ortaklaşa düzenlediği söyleşide ilk olarak Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru bir konuşma yaparak, kentin spor branşlarının eksikliklerini, başarılarını ve başarısızlıklarını masaya yatırarak incelediklerini kaydetti. Kumru, bu anlamda kente başarıları ile katkı veren ve hentbolu canlandıran Selkaspor Hentbol Takımını unutmadıklarını ifade ederek, “Köklü bir geçmişi olan şehrimizin hentbol hocalarını da bugün burada aramızda görmekten mutluluk duyduk. İki yıldır ‘Şehrin Şampiyon Çocukları’ etkinliklerimizden sonra şehrimize başarılar kazandıran kulüplerimizle bu hikâyeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Daha sonra hazırlanan slayt sunumunda hentbol tarihinin geçmişine fotoğraflarla yolculuk yapıldı. Ardından sahneye hentbol tarihinde önemli yeri olan Hentbol Türkiye Ajanı Hamit Türkmen bir konuşma yaparak, hentbol sporunun başlangıçtaki ve gelişmesindeki olayları anlattı. Ardından yakın tarihte hentbol çalışmaları ile ve Dünya şampiyonluğunun kazanılmasında katkısı bulunan Sinan Önen bir konuşma yaptı. Önen, hentbolu yaşayarak öğrendiklerini kaydetti. Sinan Önen ayrıca altyapının önemli olduğunu hatırlatarak, “Bir dönem maddi sıkıntılar yaşandı ve sporcularımız haklı olarak farklı kulüplere gitmek durumunda kaldı. Ancak kulübümüzün alt kadrolarında yetişen sporcularımızla yola devam ettik. Onlardan bazıları beden eğitimi öğretmeni, bazıları profesyonel sporcu kimi ise antrenör olarak hentbol sporuna katkı sunmaya devam ediyorlar” dedi.
Önen ayrıca gençlerin ve çocukların hentbolu sevdirilmesi ile diğer spor branşlarının da canlanacağı şeklinde konuşarak, Selkaspor Hentbol Takımının başarılarından dolayı yöneticileri, teknik kadroyu ve sporcuları tebrik etti.
Yapılan konuşmalarında ardından kentte hentbolu yeniden canlandıran Selkaspor Hentbol Takımının başarının videosu izletildi. Daha sonra moderatörlüğünü ilk kadın hentbol Milli Takım oyuncularından Zennur Pehlivan’ın yaptığı söyleşiye geçildi.
Söyleşi öncesi bir konuşma yapan Zennur Pehlivan, “Bizim zamanımızda Eskişehir adeta bir fabrikaydı. O dönemlerde milli takımlara, Arçelik gibi büyük kulüplere bizim ilimizden sporcularımız giderdi” dedi.
Söyleşide Selkaspor yöneticilerinden Başkan Yardımcısı Yenal Kaya kulübün kuruluşunu anlatarak, “Bana ve ağabeyime hentbolu aşılayan ve tanıştıran Hamit hocam olmuştur. O olmasaydı bu kulüp bugün olmazdı. Bize hentbol sevgisini verdi ve iş buralara kadar da geldi. Biz Selka grup olarak Eskişehir’de 40 yılı aşkın ticari faaliyet gösteriyoruz ve aile şirketiyiz. Bizim gibi şirketlerin ticari faaliyetleri yanında sosyal ve kültürel, spor anlamında da Eskişehir’e bir şeyler kazandırması gerektiğini düşünüyoruz. İnsan vererek kazanır ilkesinden yola çıkarak, sevdiğimiz spor olan hentbolu şehrimize tekrar kazandırmak. Burada da bahsedildiği gibi son 15 yıldır ne yazık ki hentbol de bir gerileme vardı. Hatta kaybolmaya yakın bir noktaya gelmişti. Biz kendi imkanlarımız dahilinde ve yapabildiklerimiz dahilinde tekrar ülkemize ve şehrimize kazandıralım istedik. Böylece yola başladık. Bizim geçmişte hentbolcu olmamız ve sevmemiz buna ön ayak oldu. İnsanların takdirlerini toplamak çok onur verici. İnşallah daha iyilerini hep beraber yapacağız” diye konuştu.
Hentbol kulübünü kurduktan sonra televizyon, gazete, sosyal medya aracılığı ile tanıtım ve duyurusunu yapmanın öncelikleri olduğunu söyleyen Kaya şöyle konuştu: “Eski dönemlerle şimdiki dönemi kıyaslarken belki çok doğru olmayabilir, ulaşım ve teknoloji çok ilerledi. Sosyal medya, yazılı görsel medyayı kullanma şansımız daha yüksek. Bundan dolayı etkileri farklı olabiliyor. Hentbolde son dönemlerde tanıtım anlamında maalesef çok bir şey yapılamadığı için sorun oldu. Aslında bizim çok da yaptığımız bir şey yok. Etkinliklerimiz çok kafa yorularak yapılan şeyler değil, basit olarak yapılan şeyler. Ancak çoğu kişinin bir şeyler yapmadığı yerlerde yapılan küçük hamleler ses getirebiliyor. Biz başlangıcındayız, planladığımız, tasarladığımız ve önümüzde ki 5 sene içinde yapmayı planladığımız birçok iş var. Hentbolu tanıtma açısından, kentimizi tanıtma açısından yapacaklarımız var. Biz tribünleri doldurmak için çaba göstermedik, biz istedik ki hentbolu sevenler gelsin, takip etmek isteyenler gelsin ve bu kişiler eşleri ve çocukları ile birlikte gelsin istedik. Tribünlerde görüldüğü gibi çocuklarla ve kadınların katılımı ile daha güzel oluyor. Eşleri ile daha güzel oluyor. Renklerimiz de ise, evet Eskişehirspor’un renkleri siyah kırmızıdır. Biz istedik ki diğer spor kulüpleri ile diğer spor dalları ile değil, biz hentbolu sevenleri, takip etmek isteyenleri çağırdık. İlk başlarda azdı ama son şampiyonluk maçında Porsuk Spor Salonunu bende ilk kez dolu, kalabalı ve coşkulu görmemiştim. Bundan sonraki süreçte de böyle devam eder.”
Söyleşide konuşan Selkaspor Sportif Direktörü Osman Özoğlu ise duygu dolu anlar yaşayarak şunları söyledi: “Çok gurur duyuyorum, çünkü biz iyi bir takımız. Selka Yönetimine teşekkür ediyorum, bize inandığı için. Geçen sene bu takımı kurduğumuzda birçok kişi bana ‘Sen manyak mısın? Hayal içindesin’ dediler. Ama biz buna inandık, sonrasında Yenal Bey buna inandı. Ben belediye takımlarında antrenörlük yaptım ama orada görmediğim şeyleri burada yaşıyorum. Burada gerçek dokunuşlar daha farklı. İstediğiniz anda istenilen sorunu anında çözebiliyorsunuz ya da yapmak istenilen mantıklı ise diğer kulüplerde ki gibi uzun süre beklemiyorsunuz. Onay gerektiren işlemler uzun süre beklemiyor ve bir gün iki gün içinde gerçekleşebiliyor. Bu da Selkaspor’un gediği noktada ki başarının sırrı.”
Selkaspor takım kaptanı Recep Dege ise 18 yıldır hentbol sporu ile uğraştığını ilk kez Selkaspor’da takım kaptanlığı yaptığını dile getirdi. Dege, “Bir sporcu olarak takımımda size değer verildiğini hissetmek güzel bir duygu. Bu kulüpte olmak benim için farklı oldu. Çünkü bu kulüpte daha önce diğer kulüplerde görmediğimiz şeyleri gördük. Kendimizi değerli hissettik. Şampiyon olduğumuzda kendimi özel biri gibi hissettim, değerli hissedilmek çok güzel. Bunu ilk kez yaşıyor olmak çok özel bir şey ve duygusal anlamda çok şeyler katıyor. Ben hala alışma sürecindeyim diyebilirim. Dolu bir salonda oynamak sporcuyu daha çok motive ediyor. Maç öncesi kötü bir şey yaşanıyorsa taraftarın desteği ile atabiliyorsun üzerinden. En son milli maç Eskişehir’de oynandı ve berabere kaldığımızda ise yine en büyük desteği Eskişehir taraftarından aldık” dedi.