Hafta sonu “dünyanın merkezi” Sivrihisar’da düzenlenen Dövme Sucuk Festivali’ne katıldım.
Eskişehir adeta buraya aktı desek yanlış olmaz. 10 binlerce kişi Sivrihisar’daki bu festivale katıldı.
Koronavirüs nedeniyle yaklaşık 2 yıldır bu tür etkinliklere katılamayan vatandaşlar açık havadaki bu organizasyonda özlem giderdi, nefes aldı…
Açık söylemek gerekirse biz de bu tür organizasyonları unutmuşuz, aslında çok kıymetli bir etkinlik gerçekleştirildi; hem yerel üreticinin desteklenmesi hem Sivrihisar’ın turizminin gelişmesi bakımından önemliydi. Aslında bu tür festival ve etkinliklerin sayısının artırılması gerektiği konusunda da konunun muhataplarının gerekli mesajları aldığını düşünüyorum.
Diğer 14 ilçe ve büyükşehir bunu dikkate alır umarım.
Çifteler’de su festivali, Günyüzü’nde Kavun Festivali, Sarıcakaya Mihalgazi’de Koza Festivali gibi örnekler çoğaltılabilir.
Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’yü bir kez daha tebrik ediyorum. Sivrihisar’ı Türkiye’ye tanıtıp bir turizm ilçesi haline dönüştürdüğü için.
Festival’de ayrıca dünyanın en büyük sucuklu yumurta rekoru da kırıldı.
Festival Sivri kayaların eteklerinde açık hava heykel müzesinin olduğu alanda yapıldı.
Konser alanı etrafında yöresel satışların yapıldığı standlarda yöre halkı ürünlerini pazarlama imkanı buldu.
Çocuklarda kurulan oyun alanlarında gönüllerinde eğlendi.
Vatandaşlar ayrıca tarihi evleri, kiliseleri, camileri ve müzeleri gezme imkanı da buldu.
İnsan selinin yaşandığı festivalde elbette ufak tefek eksiklikler vardı. Bu festivalin daha da büyüyeceği ve devamının geleceği belli, onun için birkaç önerim olacak.
Öncelikle festival bir gün ile sınırlı kalmamalı, en az 3 gün devam etmeli, turistlere yönelik, konaklamalı gezi etkinlikleri de dahil edilebilir…
Ücretsiz sucuk dağıtım standlarının sayısı artırılmalı, çok uzun kuyruklar oluştu.
Yine sucuk satışı burada daha fazla yerde yapılabilirdi.
Yalnızca yeme içme değil, el işi ürünlerin de satışının yapıldığı stand sayısı attırılabilirdi. Satış yapılan stand satısı yetersizdi, daha fazla köylü ve Eskişehirli firmalar da dahil edilebilirdi.
Standlar küçük bir alana sığdırılınca adeta izdiham yaşandı. Yol üzerinde çift taraf yerine tek taraflı yerleştirilip festival alanın girişinden sonuna kadar uzanabilirdi.
Ve tuvaletler… Her yerde olduğu gibi burada da sorun oldu, aileler uzun kuyruklarda bekleyerek ihtiyaçlarını giderebildi ve maalesef temizlik ve hijyen konusunda oldukça kötüydü.
Tüm bu küçük aksaklıklara rağmen Eskişehir kent merkezinde bile yapılamayan büyük bir festivale ev sahipliği yaptı Sivrihisar, ilçe halkı turistlere karşı çok ilgili ve güler yüzlüydü… Esnaf konukseverliği ile açmıştı kapılarını, tarihi ve doğal güzelliklerin içinde sucuk kokuları eşliğinde güzel bir gün geçirdi festivale katılanlar…
Bir temennim de Eskişehir adına olacak… Düşünün Porsuk kenarında, adalarda yerel üreticinin ürünlerini sunduğu, kadın kooperatiflerinin ürünleri sergilediği, Eskişehir’e özgü yerel tatların sunulduğu, bir yandan da konserlerin verildiği, eğlencelerin düzenlediği bir Eskişehir Festivali çok güzel olmaz mıydı! Belki bahara girerken Büyükşehir Odunpazarı ve Tepebaşı belediyeleri böyle bir festival için hep birlikte çalışıp, Eskişehirlilere güzel bir etkinlikle nefes aldırır ne dersiniz, zor mu? Bence hiç değil, yeter ki istensin Türkiye’nin en güzel festivallerinden birini burada Eskişehir’de yapabiliriz…
Tekrar Sivrihisar’daki bu güzel festivale emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.