İnsanların birbirine selam vermediği yerlerde insanlar birbirlerine nasıl severler.
Oysa sığınabilecek bir yüreğe giden yolları ağaçlar süslüyor. Kalabalığın içinde yalnız başına giderken sevdiğin yüreğine kuşlar eşlik ediyor.
Yorulup oturursun ağacın gölgesine... Yorgunluk çökmüşse bedenine gece yarısı. Sırtına ağaca dayayıp gökyüzüne bak, ay, yıldızlar seninle konuşuyorlar.
Her gün yürüyorum, sana ulaşabilmek. Sen uzaklaştıkça, dizlerimin bağı çözüyor, düşüyorum derken kuşlar kollarımı kanat yap gökyüzüne götürüyorlar.
Uçsuz bucaksız denizin üzerinde nefes almamı istiyorlar.
Limon kokusu geliyor yüreğime, gözlerimin önünde portakal bahçeleri.
Okyanus'un dalgaları türküye başlıyor:
"Şu metrisin önü,bir uzun alan.
Birtek seni sevdim,gerisi yalan.
Senin hasretindir, hücreme dolan.
Birtek seni sevdim, gerisi yalan.
Senin hasretindir, hücreme dolan.
Birtek seni sevdim, gerisi yalan,
Gerisi yalan..."
Bilirim yolları eşkiyanın kestiğini....
Sevmek emek ister, sevmek sorumluluk ister....
Yollar maden ocakları gibi engelli oluyor. Yüreğimin elleri ile kazıyorum...
Bittim dediğimde sesin aklıma geliyor, ayağa kalkıyorum alnımda akan ter toprağı yumuşatıyor. Yorgunluk çökünce gözkapaklarım kapanıyor. Göz kapaklarıma öyle yerleşmişsin ki seninle uyuyorum,
"Ey yar, sevgili kalk uyan Dildar" diye fısıldıyor ormandan gelen rüzgar...
"Görüyorum gözlerini" diye bağırarak ormana dalıyorum.
Okyanus'un dalgaları hala haykırıyor; "Bir tek seni sevdim, gerisi yalan..."
Yapraklar fısıldıyor Gülten Akın'ın bir şiirini:
"sana büyük caddelerin birinde rastlasam.. 
elimi uzatsam, tutsam, götürsem, 
gözlerine baksam, gözlerine, konuşmasak, 
anlasan.."
Geliyorum sevdiceğim.
Yüreğimin nefesi bekle beni.
Sana sarılınca dünyalar benim oluyor.
Bitanem, sana dokunayım, avuçlarının içini öpeyim, gözlerinin içine bakıp yüreğimin sana sevdamı anlatıp dinlemeni istiyorum.
Son nefeste de olsa... 
ŞABAN BAĞCI