Beslenme ve Diyet Uzmanı Öznur Selek, yeni tip Korona virüs (Covid-19) salgınına karşı güçlü bir bağışıklık sistemi için dengeli beslenmenin önemine değindi.
Tüm dünyayı sarsan ve yayılmaya devam eden Korona virüs salgını, özellikle risk grubunda bulunan kişileri tehdit ediyor. Yaş gözetmeksizin bağışıklık sistemi güçsüz olan herkesi tehdit eden salgına karşı uzmanlar da dengeli beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Korona virüsten korunmanın yollarının sosyal izolasyon, kişisel hijyen ile sağlıklı ve dengeli beslenme olduğunu kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Öznur Selek, bu süreçte su tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Eskişehir’de görevini sürdüren Selek, “Bizler beslenme ve diyet uzmanları; Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi -2015 (TÜBER-2015)’nin önerilerine uygun olarak günlük beslenme programlarını oluştururuz. Korona virüs öncesinde de yaptığımız öneriler bağışıklığı güçlendirmeye yönelik, sağlığı geliştirici ve hastalıklardan koruyucu önerilerdi. Şu anda biliyoruz ki bağışıklık sistemi güçlü olan bireyler virüsün etkisini daha hafif hissediyor. Dolayısıyla rehberde de önerildiği üzere her ana öğünde yemek tabağının dörtte biri renkli ve çeşitli sebzelerden; dörtte biri tam tahıllı besinlerden (bulgur, tam buğday ekmeği, makarna gibi); kalan yarısının da üçte biri kırmızı ve beyaz et, yumurta ve yağlı tohumlar gibi yüksek proteinli gıdalardan, geri kalanı ise süt ürünleri ve meyvelerden oluşmasını istenmektedir. Bunlarla birlikte mutlaka yeterli su tüketimi sağlanmalıdır” dedi.
“Sosyal izolasyonda her gün yeterli protein alınmalıdır”
Korona virüs ile mücadelede en etkin uygulamanın teması sıfıra indirmek olduğunun altının çizildiğini kaydeden Selek, “Uzun süreli karantina günlerini düşündüğümüzde evlerimize alacağımız gıdalar olabildiğince besleyici ve dayanıklı olmalıdır. Bu sebeple aklımıza ilk gelen gıda kuru baklagillerdir. Kuru baklagiller yüksek protein kaynağı ve bol lifli, dayanıklı gıdalardır. Kaliteli yüksek protein kaynaklarından olan yumurta ve peynir de uygun koşullarda saklandığında dayanıklı gıdalar arasındadır. Hastalıklara neden olan virüs ve bakterilere karşı savunma sağlayan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekmektedir. Dolayısıyla her gün mutlaka kaliteli protein kaynağı olan kırmızı et veya beyaz etten birinin tabağımızda yer alması gerekmektedir. Ancak kardiyovasküler hastalık riskini arttırdığı için haftada 2 günden fazla kırmızı et tüketilmemelidir. Taze balık bulunamadığı durumlarda da dondurulmuş ya da konserve balıklardan faydalanılmalıdır. Et ürünleri başta olmak üzere tüm gıdaları iyice pişirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Hareketin kısıtlı olduğu günlerde yağlı gıdalardan uzak durun”
Sosyal izolasyonda tüketime çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Öznur Selek, “Her ne kadar dayanıklı gıdalar kategorisine giremese de; mümkün olduğunca mevsim sebze ve meyvelerini evlerimizde bulundurmalıyız. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeliyiz. Bunun 2-3 porsiyonu sebze, 2-3 porsiyonu meyve şeklinde olmalıdır. Sebze ve meyveler; vitamin, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özellikte olan bileşiklerce zengindir. Hücre yenilenmesi, doku onarımı, kan yapımı ve hastalıklara karşı dirençte etkilidir. İçinde bulunduğumuz mevsim düşünüldüğünde de lahana, karnabahar, havuç, brokoli, kabak, turp, pancar, patates, karnabahar gibi sebzeler uzun süre dayanıklıdır. Elma, narenciye grubu, olgun olmayan muz da yine dayanıklı meyveler kategorisindedir. Özellikle bol C vitamini içeren limon; salata, sebze yemeklerinde mutlaka tüketilmelidir. Kuru meyve ve sebzelerde lif oranı yüksek dayanıklı besinlerdir. Su içmeyi de özellikle bugünlerde asla ihmal etmememiz gerekir. Hareketin kısıtlığı olduğu şu günlerde mümkün olduğunca şekerli ve yağlı gıdalardan uzak durmalıyız. Hamur işleri, beyaz ekmek, işlenmiş ürünler, aşırı tuzlu besinlerden kaçınmalıyız” şeklinde konuştu.
Bağışıklık güçlendirici çorba tarifi verdi
Mevsim geçişlerinde farklı gıdalarla beslenmenin önemine değinen Diyetisyen Selek, evde de rahatlıkla yapılabilecek ve bağışıklık sistemini güçlendirecek bir çorba tarifi de verdi. Selek, "Birçok farklı malzemeden elde edilen ve sofralarımızın vazgeçilmezlerinden çorba, oldukça besleyici bir yemek olarak bilinir. Evde de kolaylıkla yapabileceğimiz çorbamız için 2 adet orta boy pancar, 1 büyük soğan, 1 orta boy patates, 1 küçük havuç, 3 diş sarımsak, 1 çay bardağı kemik suyu, 3 bardak su, 1 küçük parça taze zencefil, 1 kaşık zeytin yağı ile baharat gerekiyor. Öncelikle tüm sebzeler iyice yıkadıktan sonra iri küpler halinde doğrayalım ve üzerine 3 bardak su ekleyerek düdüklüde 15 dakika pişirelim. Pancarın vitaminlerini koruması için 15 dakikadan fazla pişirilmemesi gerekir. 1 çay bardağı kemik suyu, tuz, zeytinyağı ve baharatlar eklenerek tüm malzemeler mikserden geçirilir. 2-3 dakika daha kaynatıldıktan sonra çorba içmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.