İnsani ilişkiler yaşandığı yere ve kişiye göre beraberinde sıfatlar getirir biz insanoğlunun hayatına.
kimi kardeş
kimi arkadaş
kimi eş
kimi dost olur...
Ve yine en büyük talihsizliğini de bu noktada yaşar insan. Doğru sıfatı uygun kişiye vermek çoğu zaman isabetsiz bir saptamanın talihsizliğinde gözden kaybolurken, olan yine talihsiz sıfata olur. İstemeye istemeye gider dengi olmayan sahibine. Haliyle bir uyumsuzluk peydah olur aralarında. Garibim talihsiz sıfat geri dönmek istese de bu pek mümkün olmaz. Onu gönderenle, sahibi arasındaki ''keşke'' temalı travmatik izdüşüme değin bu kısır döngünün içinde kalmak zorundadır.İşin ilginç tarafı, bu uyumsuz eşleştirmeyi başkaları görür ,anlar da her insani münasebeti hemencik isimlendireyim, betimleyeyim heveslisi insan görüp anlayamaz. Etrafımız da bu kadar çok aşkımlar, canımlar, vay benim dostumlar olması da bundan değilmidir!
İnsanoğlunda ; rasyonellikten uzak bu sıfatlandırma hevesi oldukça, talihsiz sıfatların sayısı artacak gibi. En iyisimi biz bir süre şu sıfatları rahat bırakalım. Talihsiz saptamalarımıza daha fazla kurban etmeyelim. Ne dersiniz:)