Bir kaç gündür 24 Haziran seçimlerine doğru Ankara’da önemli görüşmeler yapılıyor.
Cumhurbaşkanı adaylarının Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilan edilmesinden sonra başlayan görüşme trafiğinde Muharrem İnce’nin temasları görebildiğimiz kadarıyla seçmenlerin ilgisini ve dikkatini çekiyor.
Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmenin kamuoyuna seçim gününe kadar olumlu yansıyacağı yönünde güçlü kanaat var.Umarız öyle olur.
Bize göre gerilen ortamın bu görüşmelere çok ihtiyacı var. Her şeyden önce demokrasi uzlaşma ve müzakere rejimi ise meydanlarda tansiyonun düşmesi gerekiyor. Aksi halde bu olumsuz gelişmelerden sosyal dokumuz hasar görür.
Yazımızın başlığına dönersek…
2017 Yılı Referandumunda Evet / Hayır ile kutuplaşan seçmen şimdi ise Tamam / Devam kavramları üzerinden ortadan ikiye bölünmüş vaziyette…
Öyle Tamam ve Devam cümleleri kuruluyor ki inanın yazmaktan hicap duyuyorum.Merak edenler internet ortamına bakabilirler.
Neyse…Sosyal medyada başlayan tamam/devam paylaşımları kısa zamanda milyonlarca kişi tarafından taraftar bulmayı başardı.
Sizin anlayacağınız senin tamamın benim evetimi geçti havasında bazı kimseler.Sığ tartışmaların gölgesinde dünyada önemli gelişmeler yaşanıyor.
Biz içeride böylesi yapay kutuplara ayrılırken ABD Başkanı Trump’ın komşumuz İran’la yaptığı uranyum zenginleştirme antlaşmasını tek taraflı iptal ettiğinin farkındayız herhalde.
Bu iptalin anlamı bölgemizde yeni gözyaşı ve savaşların olacağı gerçeğini işin uzmanları söylüyor...
Vaziyet bu iken tamam/devam sözcükleri üzerinden yapılan kutuplaşmanın inanın hiçbir partiye/gruba faydası yok.
İnanın bu kutuplaşma ile toplumsal fay hatlarımız daha çok kırılıyor, arkadaşlarımızla aramızda derin çukurlar oluşuyor.
Önceki seçim kampanyalarına bakıldığında Muharrem İnce’nin başlattığı bu diyalog süreci, kutuplaşma değil uzlaşma, sorun değil çözüm önerilerinin konuşulacağı bir seçim döneminin ip uçlarını veriyor.
Türkiye’nin huzura,kardeşliğe ve dostluğa ihtiyacı var.81 Milyonun bir ve beraber olması gerekiyor ki, bu coğrafya
da var olabilmemiz buna bağlı.
Adaylardan bizlerin beklentisi başta güvenlik olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlara karşı çözüm önerileri nedir? Bu sorunların altından nasıl kalkılacak? Döviz nasıl düşürülecek?İşsizlere iş imkanı nasıl sağlanacak? Terör nasıl bitirilecek? Siz bu soruları arttırabilirsiniz. İşte seçmen bu sorulara samimi cevaplar bekliyor.
2018 Şubat ayında açıklanan Türk-İş verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1637 lira, yoksulluk sınırının 5 bin 331 TL. Olduğu ülkemizde Cumhurbaşkanı adayımız bu konuda ne düşünüyor?
Yani demem o ki, meydanlarda karşılıklı sataşmalara karnı tok olan seçmenin bundan böyle sorunlarına çözüm ve çare arayacağı bir döneme giriyoruz.
Özetle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki güçlü adayı Erdoğan ile İnce’nin görüşmesi üzerine yapılan yorumlar keskin kutuplaşmaya giden ortamı biraz azaltacak gibi görünmekte.
Aslında adaylar birbirlerini hasım olarak değil de rakip olarak görseler ortam gerilmeyecek.
Seçmenin tamamda dese devamda dese karnının doymadığını biliyor artık.
İsteğimiz Cumhura başkan olacak adayın 81 Milyon yurttaşımızla gönül köprüleri kurarak ülkemizi aydınlık geleceğe ulaştırmasıdır.