Gümüş; “Bizim öncelikli hedefimiz boş arazi kalmamasıydı. Çiftçilerimizin nadasa bıraktığı veyahut yıllardır ekilmeyen boş kalan arazilerimizi, taşlık, kayalık yerleri tarıma kazandırmak için bir projemiz var. Bu tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi. Proje kapsamında bakanlığımızca bize nakdi destek sağlanıyor. Biz de bu nakdi desteklerle çiftçilerimiz için bu arazilerde hangi ürün daha yüksek gelir getirir, hangi ürün yetişir buna uygun piyasadaki çeşitlerimizi de inceleyerek bunları çiftçilerimize yüzde 75 hibeyle ulaştırıyoruz. Bundan yararlanmayan ilçemiz kalmadı. Hatta bazı arazilerimiz çok taşlıydı bu araziler için taşları parçalamak üzere makineler aldık bunu da yine yüzde 75 hibeyle teslim ettik. Mihalgazi’de, Sarıcakaya’da ağırlıkla trabzon hurması, hünnap, erik verirken; Mihalıççık’ta kiraz, Odunpazarı’nda, Tepebaşı’nda, Seyitgazi’de çörekotu, buğday ve arpa oldu. İnönü’de kanola, Sivrihisar’da ayçiçeği oldu.” şeklinde konuştu.

Eskişehir’de siyanürlü madene karşı direniş büyüyor Eskişehir’de siyanürlü madene karşı direniş büyüyor

120 bin dekarlık âtıl alan etkinleştirildi

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olamayan çiftçilere de değinen Gümüş; “Çiftçi Kayıt Sistemine dahil olamayan çiftçilerimizi ve afetten zarar gören çiftçilerimiz de projede önceledik. 3 yıllık proje süresince 120 bin dekarlık atıl arazi şu ana kadar ekilir biçilir hale geldi. Arazilerimiz boş kalmasın, üretime kazandırılsın istedik. Bizim bu yılki hedefimiz 200 bin dekarlık bir atıl arazinin tarıma kazandırılması. Eskişehir’de kullanılmayan tarım arazileri yıl geçtikçe daha da azalıyor.” dedi.

Gümüş, hazine arazilerinin tamamına yönelik seracılıkla ilgili de bir çalışma yürüttüklerinin müjdesini verdi.