BTS Eskişehir Şube Başkanı Ersin Cem Paralı, 19 Eylül günü sabah 6:45 saatlerinde Bilecik yakınlarında yapım inşaatı devam eden bir tünel içinde meydana gelen bir tren kazası ile ilgili açıklama yaptı.
Bilecik valisinin kamuoyuna olayla ilgili olarak yaptığı ilk bilgilendirmede 30 km ile girilmesi gereken yola daha yüksek hızla girildiğinden kazanın oluştuğunu ifade ettiğini belirten Paralı, “Kuşkusuz ki birden çok etkeni bulunan bu kazanın nedeni de teknik incelemelerden ve yasal sürecin tamamlanmasından sonra ortaya çıkacaktır. Ancak, ülkemizde son yıllarda özellikle yönetim kadrosunun atanmasında liyakat anlayışından uzaklaşıp siyasi yandaşlık yaklaşımıyla getirilen üst düzey yöneticilerinin uygulamaları sonucu, demiryolu kazalarında ciddi artışların olduğunu hep birlikte görüyoruz. Bütünsel bir neden-sonuç ilişkisi kurmadan, kazaya neden olan ortam ve koşulları görmezden gelerek, basına direk görevli personeli suçlayan demeçlerde bulunanlar, tren güzergâhı üzerindeki eksiklikleri söylemekten neden kaçınmaktadır? Buradaki asıl amaç gerçek sorumluları gizlemekten aklamak mıdır” diye sordu?
“Pamukova tren kazasında da yine direk makinistleri suçlamışlardı ancak yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda kusurun 4/8 nün TCDD üst yönetiminin olduğu kesinleşmiştir” belirten Paralı şunları söyledi:
“ Buna rağmen kusurlarının karşılığı olan yasal yaptırımların uygulanmadığı ortadadır.
- Kazanın meydana geldiği tünel, arazi yapısı itibariyle göçüklerin oluştuğu, bundan dolayı tünelin tamamının açılamadığı ve bay pas hattı yapılarak konvansiyonel hatta bağlantı yapıldığı, kamuoyuna neden açıklanmamaktadır ?
- Bu tünel içinde de yarıçapı 300 m olan dar bir kurp (viraj) ve kurp içinde bir yol değiştirme hattı olan bir makas olduğu gerçeği makinistlerin kusuru mudur ?
- Yüksek hızlı tren çalıştırılan bir güzergahta günümüz teknolojisinin olması gereken emniyet sistemleri yolda ve lokomotifte var olup olmadığı, eğer varsa bu teknolojik ekipmanlar iddia edilen sürat hızlılığını kontrol altına alması gerekirken neden almamıştır ?
- Önden yol kontrol amacıyla gönderilen kılavuz lokomotifin dönmesinden sonra, yolculu olarak sefere başlayan yolcu trenlerinde de böyle risklerin devam ediyor olması bizleri başka kazaların beklediğinin göstergesi midir ?
Gece inşaat çalışmalarının yapıldığı bir hat kesiminde gündüz yoğun tren işlemeciliği yapılması bir çok tehlikeli durum ve risk barındırmaktayken genel önlemler alınmaması ve riskli ortamda tren çalıştırma sorumluluğu alanlar kaza ve olaylarda neden kendilerini gizleyerek alt çalışanlara yüklemek çabası içine girmektedirler ?
Son yıllarda popülist politikalar neticesinde trenler çarpışan otolara döndürdüler. Üst yönetim ve siyasiler kendi sorumluluklarını ve kusurlarını siyasi iktidardan aldıkları güçle askıda bıraktılar. Ankara Marşandiz durağında 13 Aralık ta meydana gelen YHT ve kılavuz trenlerin çarpışmasında bilirkişi raporuyla kusurlu görülen kurum dışından yeterli liyakate sahip olmayan üst yönetici ve diğer yöneticiler görevinde terfi ettirilmesi kaza ve olayların önemsendiğinin göstergesi olmuştur.
Kurtuluş Savaşı yıllarında savaş koşullarında dahi demiryollarında bir kaza hadisesi yaşanmamıştır.
Bizler, yaptığımız işin sorumluluğunu her an omuzlarında hisseden demiryolcular, liyakatten uzak siyasal atamalarla yönetilen kurumumuzda sistemsiz, kuralsız, emniyetsiz tren işletmeciliği yapılmasından, dünyanın en güvenilir taşımacılık yöntemi olan demiryollarının, kazalar ve ölümlerle anılır ve kanıksanır olmasından son derece rahatsızlık duyuyoruz.
Sendikamız, bu tür kazalarda yeterli teknolojik yatırımın yapılmaması, inşaat ortamında risklerle dolu bir çalışma ve işletmecilik yapılmasından kaynaklanan kaza ve olaylarda gerçek sorumluları her zaman dile getirecek ve sorumluluklarından doğan cezaların alt çalışanlara verilmesinin karşısında olacaktır. “