Ahmet Gürbüz, söyleşide şu ifadelere yer verdi: Dil, ilmin ve kültürün temelini oluşturur. İnsanın bilgisi, kültürü ve düşünme kabiliyeti; bildiği kelimeler kadardır. Yani insan dili ne kadar iyi kullanabilirse o kadar kültürlü, bilgili ve akıllı olur. Milletin kurtuluşunun ve yükselmesinin en önemli ayaklarından biri Türkçenin korunması ve geliştirilmesidir. Tüm bunlardan hareketle millet olabilmenin ilk şartı ortak bir dile sahip olmaktır. Milleti ayakta tutan iskelet dildir. Dil yaşadığı sürece millet ayaktadır. Onun için milli bütünlüğü bozmak isteyenlerin ilk saldırdıkları milli dilimizdir. Bu mesele çok önemlidir. Çünkü dili kaybetmek her şeyi kaybetmektir.
Türkçe; tarih boyunca dönem dönem faklı kültürlerle, milletlerle münasebet içine girmiş ve bu kültürleri etkilediği gibi onlardan etkilenmiştir. Bu etkileşimin en belirgin mecrası dildir. Bu etkileşimler dile zarar verdiğinde Türk aydınları tepkiler ortaya koymuştur. Bu söyleşide; Orhun Kitabeleri’nden Cumhuriyet Dönemi’ne kadar Türkçenin komşu diller tarafından etkilenmesi ve bu etkilere verilen tepkiler, özellikle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde bizzat kendisi tarafından takip edilen dil çalışmaları ve Türkçenin Sadeleşme evreleri ele alınmıştır.
Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. (Gazi M. Kemâl)
Söyleşiye Türk Eğitim -Sen 1 No’lu Şube Başkanı Kamuran Arıkan, Eskişehir Ülkü-Tek Şube Başkanı Ramazan Çetin, Türk Ulaşım-Sen Şube Başkanı Ümit Biçer üyelerimiz ve ülküdaşlarımız katıldı. Söyleşi sonunda TÜRKAV Şube Başkanı Hasan Çoban söyleşiyi gerçekleştirilen Ahmet Gürbüz’e teşekkür etti.