Önce biraz ülkedeki durumdan bahsedip sonrada Eskişehir'imizden bahsetmek isterim.
Fenerbahçe’nin Skertel’e birazcık fazla para vermemek için takımdan göndermesi ve sonrasında da stoper bölgesine milyonlarca Euro harcayıp ve hala performans alamayıp zarar üstüne zarar etmesi, aynı örnek Caner Erkin ve Gökhan Gönül için de geçerli. Bu iki oyuncuyu biraz fazla istediler diye istediklerini vermeyip yerlerine aynı kalitede transfer yapamamaları o bölgelerde sıkıntılar yaşayıp ve takıma geri almaları gibi.
Bir örnekte Galatasaray'dan, önce Gomise üç beş kuruş fazla vermemek için takımdan gönderdiler ve sonrasında Falcao, Diagne ye ödedikleri milyonlarca Euro ve hala o bölgede alamadıkları performans ve tabi zarar üstüne zarar.
Ve şuan gündemde olan Gaziantep Teknik Direktör Sumudica olayı maddi anlaşmazlıklar yüzünden koptu.
Sumudica yı ellerinde tutamadıkları zaman yılsonuna kadar Gaziantep’e kaç Teknik Direktör gelir kaç Teknik direktör gider ve tabi Sumudica’ ya vermediklerini kaç kat fazlasını diğerlerine vererek zarara uğratacaklar bekleyip göreceğiz.
Gelelim Eskişehirspor'a bu konuda çok gerilere gitmeyeceğim sadece şuanki mevcut yönetime değineceğim, transfer yasağı olan bir takımın elindeki oyuncular MİLİNKOVİÇ, SİSSOKO, JESSE, K.ISSIAH gibi oyuncuları takımda tutarak ne kadar doğru yöneticiler olduklarını bize kanıtlamaları idi. YÖNETİCİ dediğimiz kişilerin bu dönemi doğru planlayarak önceliklerini bu yönde yapmaları gerekirken öngörülerini doğru yapamadılar.
Kısaca ve özetle şimdi sportif başarısı olmayan aylardır galip gelemeyen ve transfer yasağı olduğu halde elindeki oyuncuları tutamayıp kaçıran bir yönetime istifa etmeninde bir erdemlik olduğunu hatırlatmak isterim.
İşte ülkedeki futbol kar/zarar kıyaslama yapıp doğru kararları doğru zamanda alamayacak kadar beceriksiz kişilerin yönetimi elinde tutması ve sonra kulüplerin neden iflasın eşiğinde oldukları ve neden sportif başarının olmaması ortada.