Eskişehir’de, 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliğine bağlı komuta kontrol merkezi çalışanları günde ortalama 2 bin civarında çağrıya cevap verirken, korona virüs (Covid-19) sürecinde olunmasına rağmen ‘dalga geçmek’ için arayanların gereksiz çağrılarıyla da boğuşuyor.
Korona virüs salgınının ardından iş yükü ve sorumlulukları artan sağlık personeli, fedakârca çalışmaya devam ediyor. Önemli durumlarda aranması gereken 112 acil çağrı merkezinde yaşanan en büyük sorun ise gereksiz yere hattın meşgul edilmesinden kaynaklanıyor. Çağrı merkezine gelen sorular çalışanlara zor anlar yaşatırken, vatandaşların daha hassas olması bekleniyor. Bu kapsamda Eskişehir’de 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği’ne bağlı komuta kontrol merkezine gelen gereksiz çağrılar adeta pes dedirtti. Sorumsuz kişiler tarafından yönelen birbirinden ilginç çağrılar, merkezin fuzuli yere meşgul olmasına neden oluyor.
“Çağrıların büyük bir kısmı bilgisizlikten oluyor”
Konuyla ilgili konuşan Eskişehir 112 Komuta Kontrol Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Mehmet Emre Günaydın, ortalama 2 bin civarında çağrı aldıklarını belirtti. Vatandaşların izin ve gıda konusunda aradıklarını da aktaran Günaydın, “Vatandaşlarımız 112 çağrılarında bulunuyorlar ama bu çağrıların daha büyük bir kısmı, aslında bilmediklerinden arıyorlar. Genelde sağlık ihtiyaçlarından dolayı izin almak için arayan vatandaşlarımız çok oluyor. 65 yaş üstü vatandaşlarımız evlerinin gıda ihtiyaçları için arayanlar olabiliyor. Biz burada hastaların taleplerini karşılayan kurumlara yönlendiriyoruz. Özellikle gıda ihtiyacı olan vatandaşlarımızı Vefa gruplarına, belediyelere veya diğer kurumlara yönlendiriyoruz. Özellikle yoğun olduğumuz dönemlerde 2 bin, 2 bin 500 çağrımız vardı. Şu anda rakam 2 binlere dönmüş durumda. Sokağa çıkma yasağı olduğu zaman, insanlar öngöremedikleri, tedbirini almadıkları sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyorlar. Özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde daha fazla çağrı alıyoruz” diye konuştu.
“Dalga geçmek amacıyla arayanlar oluyor”
Dr. Habibe Müberra Karaman ise, dalga geçmek için gereksiz yere arayan kişilerin olduğunu belirterek, “Bu süreçte tabi ki yükümüz çok arttı. Gereksiz çağrılar devam ediyor. Dalga geçmek amacıyla arayanlar olduğu gibi pandemiden dolayı da insanlarda bir korku hakim ‘Acaba korona kaptım mı? Kapmadım mı?’ şüphesiyle arayanlar oluyor. Biz daha çok ateş, öksürük ve nefes darlığı üstüne yoğunlaşıyoruz. Bu üçünden en az ikisi varsa şüpheli vaka kabul edip zaten ambulans yönlendiriyoruz. Ancak bu belirtilerin hiç biri gözükmeden de korona virüsün çıktığı hastalar da olabiliyor. Genellikle hikayesini dinleyerek hastalara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Pandemi sürecinde 2 bin çağrıyı geçmeye başladık. Tabi bunun içinde gereksiz çağrılar da var. Dolayısıyla ambulans çıkardığımız vaka sayılarımız da arttı. İnsanlara mümkün mertebe gereksiz aramamalarını ve gereksiz hastaneye gitmemeleri gerektiğini söylüyoruz. Çünkü ne kadar çok olurlarsa, bulaş riski o kadar fazladır. Tabi bu süreçte yine vaka sayılarımız artıyor. Çağrı sayısında da 2 binin üzerine çıktık” şeklinde konuştu.
“Bir nefes kadar acil değilse, 112’yi meşgul etmeyelim”
Acil durumlar haricinde 112’nin meşgul edilmemesi gerektiğinin altını çizen Karaman, “Vatandaşlar, sağlığıyla ilgili değişiklik sezdiğinde bizi arayıp, gerek danışmaları gerek ambulans istemeleri çok normal. Bunun dışında kronik vakalarda, 2-3 aydır olan bir rahatsızlığı için özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde ambulans talep ediyorlar. Bu acil müdahale gerektirecek bir durum değildir. Ani bir değişiklik varsa sağlık durumunda o zaman biz aramalarını tercih ediyoruz. Bunların dışında kişinin ateşi, öksürüğü ve solunum sıkıntısı olursa bizleri hemen arayabilirler. Her zaman gittiğimiz acil vakalar; trafik kazası, kalp krizi, inme gibi felç olayları gibi olaylar bizim her zaman acillerimiz bunlara yardımcı oluyoruz. Bir nefes kadar acil değilse, 112’yi meşgul etmeyelim” dedi.