İyi Parti Odunpazarı İlçe Sekreteri SMMM Evren Özkütük, her geçen gün vatandaşın üzerindeki vergi yükünün daha da ağırlaştığını belirtti. Özkütük, "Artık her sabah güne vergi kalemlerindeki artışlarla başlar olduk. İletişim giderleri üzerinden alınan özel iletişim vergisine 30 Ocak 2021 tarihli cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle %33 lük zam yapılarak %7.5 dan %10 a yükseltilmiştir. Pandemi sebebiyle iletişime en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde faturalara yansıyacak bu artışın ne kadar doğru olduğu, üzerine düşünülmesi gereken bir konudur.
Bundan sadece iki gün sonra yine aynı şekilde 01 Şubat 2021 tarihli cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Elektrikli motorlara sahip araçların özel tüketim vergilerine motor büyüklüğüne göre yüzde 400 e varan oranlarda zam yapılmıştır. Tüm gelişmiş ülkelerde elektrikli motorlu araçların kullanımı teşvik edilirken ülkemizde yine maalesef bu teknoloji hükümet tarafından bir gelir kapısı olarak görülmektedir.
Sürekli olarak akaryakıt, alkol, sigara gibi ürünlere yapılan ÖTV zamları, doğalgaz elektrik faturalarına gelen zamlar, zaten artık alışkanlık haline geldi. Hükümetin yanlış ekonomi politikalarının faturası her seferinde vatandaşa kesilmektedir.
Gerek sayın genel başkanımızın tüm yurtta, gerekse ilçe yönetimimizin Odunpazarı bölgesinde gerçekleştirdiği ziyaretlerde karşılaştığı, siftah yapamadan dükkanını kapatan esnafımızdan, boş beyanname verse bile damga vergisi alınmaya devam ediliyor. Yine bu ziyaretlerde vatandaşlara kulak verdiğimizde gerçek hayattaki enflasyonun saray rakamlarından çok uzak olduğu da ortaya çıkmaktadır. Süt, yumurta, sıvı yağ ve bunun gibi temel beslenme ürünlerindeki artışlar açıklanan göstermelik enflasyon rakamlarının çok üzerindedir. Buna karşılık hükümet asgari ücretliye %21, memur ve emekliye %8 lik ücret zammını reva görmektedir. Ücret zamlarının kat ve kat fazlası tüketim ve vergi zamlarıyla vatandaştan geri alınmaktadır. Vatandaş artık pandemi sebebiyle yaşadığı sıkıntıların
üzerine her gün tüketime ve vergilere gelen zamların altında ezilmektedir. Bu kadar ağır vergi yükü altında ezilen esnaf vergilerini ödeyememekte, hükümet de iki senede bir vergi affı çıkararak gelir elde etmeye çalışmaktadır. Halbuki makul düzeyde tutulması gereken verginin düzenli olarak toplanması hem ekonomik istikrar hem de bütçe dengesinin sağlanması için oldukça önemlidir.
Pandemi sürecinde tüm ülkeler vatandaşlarına hibe destekler, vergi muafiyetleri gibi imkanlar tanırken bizde vergi ötelemesi ve kredi borçlandırmaları ile bu süreç idare edildi. Üstüne bir de cumhurbaşkanının ulusa sesleniş konuşmasında destek beklentisinde olan vatandaşımız iban gerçeğiyle bir kez daha şoka uğradı. Çünkü maalesef bu gibi zaruri durumlarda kullanılmak üzere ülkelerin kasasında bulunması gereken ihtiyat akçeleri bizim ülkemizde yol köprü tünel yaptırılmak üzere müteahhit firmaların kasalarına ödendi. Son dönemde bazı sektörlere verilen göstermelik hibe ve kira destekleri ise esnafın yarasına bir merhem olmaktan öte yine devletin kasasına vergi olarak geri dönmekte.
Özetlemek gerekirse Tabi ki devletlerin en büyük gelir kaynağı, vatandaşlardan alınan vergilerdir. Vergiler bir ülkenin en önemli gelir kalemi olsa da vatandaşa yük ya da yönetilemeyen ekonominin can simidi olmamalıdır. Hükümetin her sıkıştığında özellikle özel tüketim, özel iletişim gibi dolaylı vergilerin oranlarında artışa gitmesi ülke ekonomisinin ne kadar zayıf ve ne kadar plansız yönetildiğini göstermektedir. Bütçe açıklarını kapatmanın yolu vergi oranlarında artışa gitmek değildir. Ülke ekonomisini ayakta tutan en temel unsur üretmek, planlı ve güçlü bir bütçe ile ekonomiyi yönetmektir.