www.esgazete.com 
ESOGÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tünerir, 90 yaşındaki Mürüvvet Şahin’e uyguladığı başarılı ameliyat ile hastayı sağlığına kavuşturdu.

Hastanın konuşma bozukluğu ile nöroloji kliniğine başvurduğunu ve geçici bir konuşma bozukluğu yaşadığını anlatan Prof. Tünerir, süreci şöyle özetledi: “Mürüvvet Şahin’in yapılan tetkiklerinde şah damarında bir tıkanıklık, daralma gördük ve oradan beyine gitme olasılığı yüksek olan bir pıhtı nedeniyle bu rahatsızlığı geçirmiş olduğunu saptadık. Nöroloji kliniği ile birlikte hastanın bu şah damarındaki tıkanıklığın damar  ameliyatı ile açılmasının uygun olacağına karar verdik. 
Hastamız 90 yaşında. Ameliyat olma konusunda biraz tereddüt etti, ama hastanın genel durumu ile ilgili kontrolleri yapıldı ve anesteziye uygun olduğuna karar verdik ve ameliyatını başarıyla gerçekleştirdik. Hastamızın şu an konuşması ve şuur durumu gayet iyi. "

Ne tür şikayetler beliriyor

Bu tür rahatsızlıklarda hastaların yaşayabileceği şikayetler hakkında bilgi veren Dr. Bülent Tünerir, “Konuşma bozuklukları, denge bozuklukları, ani bayılma atakları,kısmi veya tam felç, kol ve bacak tutmaması, görme ve işitme kayıpları gibi bulgularla hastalarımız karşılaşabilir” diye konuştu. Nöroloji veya kalp damar kliniğine başvurduklarında hastaların boyun damarlarının mutlaka ultrasonla incelendiğini ve ilaçlı damar filmi çekildiğini aktaran Dr. Tünerir, “Yapılan tetkiklerde boyun damarlarının yüzde 70 ve daha fazlası tıkalıysa bu durumda müdahale kararı vermekteyiz. Bu müdahale tıkanıklığın yapısına, yerine ve özelliğine göre stent koyma gibi kapalı müdahale veya açık ameliyat şeklinde olabilmekte” ifadelerini kullandı.

‘Yaşımız ileri tedavi olmayalım’ diye düşünmeyin!

Hastanın 90 yaşında olmasına karşın rahatlıkla böyle bir ameliyatı kaldırabildiğine dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tünerir, “Mürüvvet Şahin,başarıyla tedavisini oldu. Damarındaki  pıhtıları ve tıkayıcı aterom plaklarını temizledik. Operasyon 1 saat sürdü. Ameliyattan sonra genellikle hastalarımızı bir gün yoğun bakımda tutup ertesi gün kliniğe odasına almaktayız. Hastalarımızı iki üç gün içinde taburcu etmekteyiz” şeklinde konuştu. Tünerir, hastaların genel durumu uygunsa bu tarz ameliyatlardan -yaşları ileri de olsa da- kaçınmamaları gerektiğini vurgulayarak, “Günümüzde anestezi ve cerrahi teknikler oldukça ilerledi. Hastalarımızın çekinmemeleri, ‘Yaşımız ileri tedavi olmayalım’ diye düşünmemeleri gerekiyor, hangi yaşta olurlarsa olsunlar gerekli ve uygulanabilecek tedavileri olmalarını öneriyoruz” dedi.

Sigaradan uzak durun!

Hastalara tekrar pıhtı oluşmaması için pıhtı önleyici ilaçlar verdiklerini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Bülent Tünerir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalığın en büyük sebebi ateroskleroz dediğimiz   damar sertliğidir. Ameliyat sonrası hastalarımıza, damar sertliğini arttırıcı kolesterol ve yağlı gıdalardan uzak kalmalarını söylüyoruz. Hipertansiyon ve diyabet de damar sertliğini hızlandırıcı hastalıklar.Hastaların kan şekeri ve tansiyonlarının düzenli tutulması en önemli dikkat edilecek noktalar. Hastaların damar sertliğini arttırıp, pıhtı oluşumuna sebep olan sigaradan uzak kalmalarını öneriyoruz.”