Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Şehitleri Aileleri adına açıklama yapan Ahmet Gürcan Orhan, 5 Nisan 2018 günü Türkiye ve Eskişehir'i dehşete düşüren 4 akademisyenin canice öldürülmesi ile ilgili bugüne kadar henüz ceza davasının açılmadığını söyledi.
Olayla ilgili iddianame bugüne kadar hazırlanmadığını ve ceza davasının halen açılmadığını belirten Orhan, "Sayın savcılığın ve ilgili makamların konuyu hassasiyetle değerlendirdikleri hususunda kuşkumuz olmamakla birlikte, soruşturmanın gizliliği nedeniyle dosyanın ne aşamada olduğuyla ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz. Ancak bilinmesini isteriz ki; göz göre gelen bu cinayetin tüm sorumluları hakkında Yüce Türk Yargısı nezdinde her türlü yasal yola başvuracak ve cinayette ihmali, desteği ve yardımı olan herkesin hukuk karşısında gereken cezayı alması için tüm gücümüzle çalışacağız" dedi.
Savcılık soruşturmasının yanında, ayrıca YÖK tarafından da inceleme yapıldığını öğrendiklerini belirten Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Şehitleri Aileleri adına açıklama yapan Ahmet Gürcan Orhan şunları söyledi:
"Ancak bu inceleme de bildiğimiz kadarıyla halen sonuçlanmamıştır. YÖK soruşturmasıyla ilgili, dosyaya dilekçe sunmamıza rağmen bu konuda tarafımıza bir bilgi de verilmemiştir. Yaşanan olayın basit bir cinayet olmadığı başından beri ifade edilmesine rağmen henüz aileleri ve kamuoyunu tatmin eden bir adım atılmamıştır. Olayda kastı ve ihmali bulunanların bir an önce cezalandırılması ve ailelerin üzüntülerinin bir nebze azalması için savcılık ve YÖK soruşturmalarını bir an önce neticelendirilmesi öncelikle talebimizdir.
Bildiğiniz üzere bugün üniversitede de anma töreni düzenlenmektedir. Ne yazık ki, rektörlükçe düzenlenen programda gözü yaşlı ailelere talep etmelerine rağmen konuşma hakkı verilmemiştir. Törene katılım çok sınırlı tutulmuş; eğitim şehitlerimizin çalışma arkadaşlarının ve şehitler adına anı defteri açan, üzüntülerini her fırsatta dile getiren öğrencilerin anma programına katılmalarına izin verilmemiştir. Göz göre göre gelen cinayet sonucu akademisyenlerini koruma konusunda hiç bir güvenlik tedbiri almayan üniversite yönetimi bugünkü tavrıyla ailelerinin acılarının katmerlenmesine neden olmuştur. Her ne kadar rektörlük anma programını içerik olarak olumlu karşılasak da programa katılmama sebebimiz; ailelere söz hakkı tanınmaması, öğrenci ve çalışma arkadaşlarının program dışında tutulmasıdır.
Bugün burada tam bir yıl önce aramızdan ayrılan Fatih Özmutlu'yu, Mikail Yalçın'ı, Serdar Çağlak'ı ve Yasir Armağan'ı saygıyla anıyor, mekanlarının cennet olmasını diliyoruz."