Salgın korona virüsüyle ülkemiz büyük mücadele verirken değişik illerimizden aldığımız birtakım olumsuz haberler “bu kadarı da olmaz.” Dedirtiyor.
Görüyoruz ki vatandaşın korona virüs tedirginliğini fırsatçılar paraya çeviriyorlar. Daha dün 30 ilde operasyon düzenlendi. Milyonlarca maskeye, tuluma, eldivene el konuldu. 160 fırsatçı gözaltına alındı. Sorguları devam ediyor.
Sanal alışveriş siteleri aynı zihniyetle gıda ürünlerine de fahiş zam yaptı.
3 liralık makarnanın fiyatı 15 TL'ye çıktı. Daha önce 10-15 TL arasında satılan 400 mililitrelik kolonyaya 100 TL'lik etiket koydular. Sorsanız birde utanmadan “Müslümanız “ derler! Bu bedeli biz tüketiciler ödüyoruz.
Dezenfektan ürünleri yüzde 4 bin zamlandı. Daha önce 42 liraya satılan 1 litrelik ürünün 50 mililitresi 90 TL'ye çıktı. Fiyatlar neredeyse saatlik değişiyor. Yazıklar olsun.
Yaşadığı toplumu değil kendi cebini ve menfaatini düşünen bu zihniyet, ülkemiz için en az virüs kadar tehlikeli.
Belki aylar sonra virüs belasından kurtulacağız ama bu fırsatçılarla maalesef birlikte yaşamaya devam edeceğiz.
Topla tüfekle yapılan bir savaşta ülkelerin en büyük gücü nedir diye sorsak “silahtır, cephanedir ve askerdir” dediğinizi duyar gibiyim.
Peki cephede durum bu iken sağlık alanında korona virüsü ile mücadelede verdiğimiz savaşta en etkin silahımız nedir? Hep birlikte önce sağlık ordusu, sonra maske, önlük, dezenfektan vs. sıralarız.
Cephede adeta asker gibi korona virüsüyle hastalarla mücadele eden ve yaşamını yitiren doktor, hemşire olduğu haberlerini alıyoruz. Can kurtarmaya çalışırken can veren hayatlar…Dolayısıyla sağlık ordumuz büyük risk altında.
Günlerdir işin uzmanları televizyon ekranlarında tavsiyelerde bulunuyorlar.
Maske, eldiven, önlük, tanı kiti ve gözlük ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususları belirtiyorlar.
Bilim insanları, maske kullanımı ve dezenfektanın bu mücadelede ve salgının önlenmesinde önemli bir yer teşkil ettiğini belirtiyorlar. Maske bilinçli kullanıldığında %30 oranında olumlu sonuç alınıyor.
O sebeple evde kalmamız kadar maske, önlük, dezenfekte önemli.
Ülkemiz maske üretimi konusunda birçok ülkeye göre iyi durumda. Son günlerde artan vaka sayısına bakıldığında maske ihtiyacının artacağını gösteriyor.
Devletimizin aldığı tedbirler var. Öyle ki talebi karşılamak için Meslek Liselerinin atölyelerinde üretime başlandığını biliyoruz.
Bir seferberlik ruhuyla mücadele verilip, etkili tedbirler alınırken bir takım maske üretimi ve üreticisi hakkında en yetkili ağızlardan içimizi karartan, moralimizi bozan bu kişilerle aynı dönemde yaşamaktan utanç duyuyor insan.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın basın toplantısında maske üreticileri hakkında söyledikleri ile Türkiye bir gerçeği daha öğrenmiş oldu.
Virüs bu üreticilerin turnusolü oldu adeta.
Sayın Bakan; “Bizim ihtiyacımız varken İstanbul’da bazı firmalar maske üretip fahiş fiyatla sattıklarını öğrendik. Hatta bu firmalar dışarıya maske satıyorlar. Bunların ihracatını durdurduk. Birkaç ay önce 14 kuruşa satılan bir adet maskeyi bugün 3,00 liradan satmaya başladılar. Bu asla kabul edeceğimiz bir husus değildir. Fırsatçılığa asla izin vermeyeceğiz. Dolayısıyla bu firmalara baskınlar yaptık. Buradan firma yetkililerine çağrıda bulunuyorum. Bu durum devam ederse bir sonraki adımımız fabrikalarına el koymaktır. Bunu çok net söylüyorum...” dedi.
Seferberlik ruhuna zeval verecek mücadeleye gölge düşürecek bu fırsatçılara yazıklar olsun.
Sağlık alanında devam eden bu savaşta “mermi” mesabesinde olan “maske,önlük,eldiven,dezenfektan…” konusunda sözün bittiği yerdeyiz.
Bu zihniyette olanlar en az virüs kadar tehlikeli. Ülkesine,milletine ihanet edenler!
Günlerdir evlerinden çıkmayarak sorumlu davranan vatandaşlarımız “Aman şu virüs belasından kurtulalım. Kimseye bulaştırmayalım”, derken gözünü para hırsı bürümüş bu fırsatçıları kamuoyunun vicdanına bırakıyor Allaha havale ediyoruz.
İçlerinde bu işi onuru ve şerefi ile yapan vatansever üreticiler elbette baş tacı.
Yine İstanbul’da yasadışı olarak üretilen bir maske imalathanesine polisler baskın düzenledi. Yapılan baskında yaklaşık 1 milyon maske ele geçirildi.
Kocaeli ve İzmir’de de benzer operasyonlar yapıldı. Adana’da sahte dezenfektan sıvısı üreten bir laboratuvar ele geçirildi. İnsan sağlığını hiçe sayıyorlar.
Bitmedi…
Kırıkkale’nin Lüleburgaz ilçesinde çeşitli noktalara yerleştirilen dezenfektanlar kimliği belirsiz kişilerce yerlerinden söküldüler.
Virüslü zihniyet her yer yerde iş başında.
Birkaç ay önce Elâzığ ve Malatya Depreminde yaşananları hatırlattı bu yapılanlar.
Evleri yıkılan ya da hasar gören vatandaşlarımızın en zor anlarında en temel ihtiyacı olan kiralık ev aradıklarında sağlam ev sahiplerinin kira fiyatlarını değerinin çok üstüne çıkaran kişiler de aynı virüslü zihniyet. Sorsanız bunlarda “Müslümanız” derler.
Bu nasıl bir ruh hali inanın anlamakta zorlanıyoruz.
Hani inancımız gereği “komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diyen yüce bir dinin temsilcileriydik! Ne oldu bize?
Tüm değerlerimiz kayboldu gitti. İnşallah bu virüs, bize unuttuğumuz o değerlerimizi tekrar hatırlatır da yanlıştan dönmüş oluruz.
Tüm yurda yayılan korona virüsü ile devletimiz tüm kurumlarıyla etkin bir mücadele verirken böylesi kötü örnekleri yazmak zul geliyor bize.
Ancak moralimizi bozmuyoruz. Mücadeleye aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Elbet bugünler de geçecek. Büyük bir imtihandan geçtiğimizi unutmayalım.
Yüce Mevla yardımcımız olsun. Tedbirlerimizi elbette alacağız. Evde kaldığımız bu günlerde biraz muhasebe/tefekkür/tezekkür edelim. Sabredelim. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir dostlarım.
Yazımıza içimizdeki “virüs zihniyetli fırsatçılar” ve hain düşüncede olanlar için güzel yüreğindekileri kaleme alan şairimiz Aydın İncirliova’dan kadim dost Pehlül Saraç’ın birkaç gün önce gönderdiği şu dörtlüklerle son verelim.
Oy corona corona
Biraz da gel bu yana
Bizde hain çok fazla
Al da götür o yana.
Huzurları bozanı
Kuyuları kazanı
Gözü doymaz azanı
Al da götür corona.
T.C me kıl olanı
Sinsi plan yapanı
Sevmeyen var Atamı
Al da götür corona.
Bayrağa yan bakanı
Vatanımı satanı
Kuş tüyünde yatanı
Al da götür corona.
Yatıp maaş alanı
Yetim hakkı çalanı
İçimizden yılanı
Al da götür corona.
Haç görünce sineni
Papazları öveni
Git ara bul Gülen’i
Al da götür corona.
Ganlarına gir dolaş
Beyinlere var ulaş
Sülaleye tam bulaş
Al da götür corona.
Varma asil yadına
Bak hainin tadına
Yaradan’ın adına
Al da götür corona.