DSP Eski Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, Eskişehir’de yasaklanan festivalle ilgili şu açıklamayı yaptı; “Toplumun tüm kesimleri gibi gençleri de kategorize eden ve ayrıştıran zihniyet; Eskişehir’de bir festivali daha yasaklamıştır. Ne yazık ki sürekli ve istikrarlı bir biçimde, Eskişehir’ e yansıtılan bu yasakçı anlayışı kınıyor; insanların, yaşam tarzına göre kodlanmaya çalışılmasını da tehlikeli buluyorum; zira ötekileştirmenin, art niyetli bir yaklaşım olduğu ve yıkıcı sonuçlar doğuracağı da herkesin malumudur.
Ülkemizde var olan; ekonomik, demografik ve toplumsal sorunlar baş edilemez hala gelmiş ve bir taraftan bölgemiz ateş altındayken; vatandaşın geçim derdi, kiralayan-kiracı kaosu, gençlerin gelecek kaygısı, emeklilere ise açlık değil! Ölüm sınırında yaşamayı reva gören bir iktidar karşısında; iç mesellerinde boğulan, toplumun sorunlarını ve gerçek gündemini bir türlü idrak edemeyen, iktidarı taklit ederek iktidar olacağını zanneden ve adeta iktidarın kopyası haline gelmiş, bir ana muhalefet partisi mevcuttur.
Kurultay’da, koltuk kapmak adına; kendi öz varlıklarını, kazandıkları belediyeleri ve topluma mal olmuş belediye başkanlarını bile gözden çıkaramaya namzet bir güruhla yönetilen ana muhalefet partisi, derhal kendine gelmeli ve çözüme odaklanmalıdır; zira bu kavgalar, CHP’ye olduğu kadar ülkeye de zarar vermektedir. Yaklaşan yerel seçimlerde; kazanılmış belediyeleri elde tutmak ve halkın teveccühünü almış başkanlara da gereken sahiplenmeyi ve alakayı göstermek, birinci öncelik olmalıdır.
Parti yöneticilerinin, seçilmiş belediye başkanlarını itibarsızlaştırmaya çalışması ise geri dönülemez, tarihi bir hata olacaktır. Nasıl ki! Eskişehir’de, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının ciddi bir ağırlığı ve karşılığı olması ve başarılı bir kadro görüntüsü vermesi önemli bir güç ise; başta İstanbul ve Ankara olmak üzere diğer büyükşehirler ve mevcut başkanlarının gücü de zayıflatılmamalı ve parti içi meselelere kurban edilmemelidir.
Bir an evvel iç sorunlar çözülmeli ve yerel seçimlere odaklanılmalıdır; zira Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında, yasakçı ve ayrıştırıcı zihniyetlerin, Ata’mızın hayalini kurduğu çağdaş Türkiye’ye yakışmadığının bilinciyle ülkenin geleceğini inşa etmek, hepimizin birinci vazifesi olmalıdır”