SES Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Adına Şube Eş Başkanı Özge Yılmaz Murat Alan'a tepki gösterdi. Açıklama şöyle; "Gazeteci (!) Murat Alan Akit TV’de katıldığı bir programda sağlık emekçilerini hedef gösteren haksız açıklamalarda bulunmuştur. Özellikle pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin en küçük hak alma taleplerini birçok basın ve yayın kuruluşu adeta talimat almışçasına çeşitli yöntemlerle manipüle etmeye çalışmaktadır.
2003 yılında uygulanmaya başlayan Sağlıkta Dönüşüm programı ile koruyucu sağlık hizmetlerinin gerilemesi, tedavi edici hizmetlere yönelim, katkı katılım payları, ilave ücretler gibi vergiler dışında birçok kalemde halkın cebinden para çıkma uygulamaları yaşanmaya başlandı. Yine sağlık emekçileri açısından temel ücret yerine performans uygulaması, emekliliğe yansımayan ücret, taşeron çalıştırma usulleri ile kadrolu güvenceli istihdam modeli terk edildi. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de sağlık alanı kar edilmesi gereken bir alan olarak değerlendirilip muayenenin esas alındığı, kışkırtılmış bir sağlık talebi yaratıldı.
Sağlıkta talep kışkırtıldıkça ve yetkililerin sağlık emekçilerini hor gören, köle gibi gören açıklamaları ve yaklaşımları arttıkça sağlıkta şiddet de arttı. Onlarca sağlık emekçisi basının bu tür yaklaşımları ve iktidar yetkililerinin söylemleri nedeniyle hedef haline gelerek görevleri başında katledildi. Şiddete karşı en önemli tedbir elbette ki sağlık emekçilerine yönelik dil ve üslubun değişmesi ve meslekleri ile kişiliklerine hürmetle başlar.
Sağlık çalışanları; sağlık hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, taşeron, süreli işçi sınıfı vb farklı hizmet sınıflarından oluşmaktadır. Bu hizmet sınıflarından hiç biri Murat Alan’ın dediği gibi 6 bin TL’nin üzerinde ücret almamaktadır. Yeni yılda memura verilen %3 zam ve enflasyon farkı kadar sağlık emekçileri de zam almıştır. İşe yeni başlayan bir hemşireden, 30 yıldır görevde olan bir hemşireye kadar tamamının maaşı 4 bin TL’nin altındadır. Emekliliğe yansımayan sabit ek ödemeler ile birlikte ellerine geçen maaş toplamda 6 bin TL’nin altındadır. Yoksulluk sınırı 8 bin TL’nin üstündedir. Açlık sınırı 2500 TL civarıdır. Sağlık emekçileri yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının az üstünde maaş almaktadır. Ocak ayı içinde bordro yakma eylemleri ve yaptığımız basın açıklamaları ile bu durumu birçok kez dile getirdik.
Pandemi sürecinde yüzlerce sağlık emekçisi hayatını kaybetti. 150 bin civarı sağlık emekçisi Covid’e yakalandı. Az personelle çok iş yaptık. Aylarca ailelerimiz ile görüşemedik. Çocuklarımızla kucaklaşamadık. Filyasyon ekiplerine, nöbetli çalışanlara verilen yemek bile utanç kaynağı oldu. Grev, iş bırakma, çalışmama hakkımızı kullanabileceğimiz en meşru ve haklı dönemde olmamıza rağmen, halkımızın sağlık hizmetine olan ihtiyacını gözeterek sosyal medya etkinlikleri, işyerleri önü basın açıklamaları, kısa oturma eylemleri şeklinde ve bordrolarımızı yakarak taleplerimizi dile getirmeye çalıştık. Ama bıçak kemiğe dayandı, dayanacak gücümüz kalmadı.
Bu kadar zorlu koşullarda çalıştığımız böylesi bir dönemde Murat Alan gibilerin söylemleri ile topluma hedef gösteriliyoruz. Sağlık emekçisine yönelik şiddetin temel nedeni bu şekilde toplumu manipüle eden ayrıştırmaya çalışan kişilerdir. Murat Alan suç işlemiştir. Sağlık emekçilerini halka hedef göstermektedir. Ayrıca sağlık emekçileri arasında ayrıştırıcı dil kullanarak bizleri bölmeye çalışmaktadır. Bu tutumları nedeniyle Murat Alan’ı kınıyoruz. Yaşanacak her şiddet olayında kendisinin de payının olacağını hatırlatıyoruz."