Dubai çikolatası yerken 2 kere düşünün Dubai çikolatası yerken 2 kere düşünün

            Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gelecek ay itibarıyla 15 bini hemşire olmak üzere, çeşitli branşlarda 35 bin yeni sağlık emekçisi atayacağını belirtmiştir. Öncelikle belirtmek lazım ki bu atama sayısı yetersizdir. Yüz binlerce atama bekleyen varken, ilan edilen sağlık emekçisi atama sayısı sağlık hizmetleri ihtiyacını karşılamanın çok altındadır. Bütçeden sağlığa ayrılan oran, sağlığa gösterilen önemi göstermektedir.  OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranın % 9,2 iken, Türkiye’de bu oran %4,3’te kalmıştır. Türkiye OECD ülkeleri içerisinde sondan 3. sırada yer almış olması sağlık sistemimizi gözler önüne sermektedir.
            Yine sağlık hizmetinin sunucuları sağlık emekçileri açısından durumu karşılaştırırsak; Yüz bin kişiye düşen hekim ve hemşire sayısı; 2021 yılı için bu sayılar sırasıyla AB’de 402 ve 886, OECD’de ise 372 ve 932’dir. 2022 yılında ülkemizde; Toplam hekim sayısı 194.688, toplam diş hekimi sayısı 42.359, hemşire sayısı 243.565 ve ebe sayısı 59.632 olmuşken; yüz bin kişiye düşen hekim sayısı 228, hemşire ve ebe sayısı 356 olmuştur.
Bu verilerde de ihtiyacın ne düzeyde olduğu belli iken; ne atama bekleyen sağlık emekçileri ne de halka müjde diye açıklanan oranlar ihtiyacı karşılamamaktadır. Üstelik yüz binlerce sağlık emekçisi atama beklerken az sayıda sağlık emekçisinin atanması kabul edilmez.

           Yine yapılan duyuruda İŞKUR üzerinden kura ile 8000 sürekli işçi alınacağı da belirtilmiştir. Neden güvenceli atama yerine sürekli işçi kadrosu üzerinden alım yapılacağını da soruyoruz.  Her zaman ifade ettiğimiz gibi farklı kadrolarda personel alımı iş barışını bozan, güvencesizliği yaratan bir uygulamadır. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için kadrolu, güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

          Ülkemizde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri; düşük ücretler, uzun çalışma süreleri, mobbing altında çalışmaktadırlar. Sağlık emekçilerinin sayısının OECD ortalamasına kadrolu ve güvenceli olarak çıkarılması, sağlıklı ve güvenlikli çalışma ortamlarının oluşması için mücadeleye devam edeceğiz.”