Sokaklardan değerlere
Eskişehir’in sokak ve caddelerinin öyküleri vardır, çoğu bir şeyi anımsatır.
Bana, “Bunları yazar mısın? Dediler, yazarım” dedim. Şu anda kentimizde 54
bulvar var. Cadde sayısı ise 236, sokakların adedine gelince tam 8 bin 815…
Bu adetler Odunpazarı ile Tepebaşı arasında yaklaşık rakamlarla yarı yarıya
paylaşılmış.
Gelin görün ki son senelerde kentin hızlı büyümesi verilen isimleri öyküden çok
bir olay veya ünlü kişi ile değerlendirmiş.
Ama o kişi veya olayın da bir dayanağı var.
***
Benim adresim 2 Eylül Caddesi, gazetem 2 Eylül ve Eskişehir’in kurtuluşundan kaynaklanıyor.
Eski Bağlar Caddesi eskiden bağların yer aldığı yer.
Sakarya Caddesi, Muttalip Caddesi, Çifteler Caddesi, Seyitgazi Caddesi malum caddeler.
Ankara’dan kente deve yolundan girersiniz, deve kervanları buradan girerdi.
Girerdi, çünkü ben gördüm önde bir katır, develerin boynunda sallanan ÇANlar ve sırtlarında yükleriyle
evimizin önünden geçer ya Odunpazarı’na ya da Reşadiye meydanına giderlerdi.
Deve yolu denmesinin nedeni buydu, sonra Çifteler Caddesi oldu, sonra da Cumhuriyet!
Hamamyolu, hamamlara gidiş-geliş yolu. Taşbaşı’nda bizim bilmediğimiz yıllarda bir koca taş dikili imiş.
Kentin bir savunmasında 7 şehit veren yedilerin adı üstünde.
***
Sokaklar, caddeler derken gençliğinde bir “Eskişehir” şiiri elime geçmişti, yazarı “Yahya Benakay’dı”
Ressam, tabelacı Nihat Benakay’ın abisiydi ve Gümrük Müdürlüğü’nde görevliydi, hiç Eskişehir’e
gelmedi.
Onu kim, niçin küstürdü bilemedim.
Aynı şekilde; “Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım”ın güftesiyle Nihat Aşar’ı da Eskişehir’e getiremedik.
Bağlar Caddesinde bir evde doğmuş, büyümüş.
Aynı gazetede çalıştığımız Altan Aşar’ın abisiydi ki, Altan Aşar da TRT’de “Yurttan Dünya’dan “ programı
yapmıştı. O da Eskişehir’e gelmedi, Ankara’da yaşamıştı.
Gazeteden arkadaşım Ergun Hiçyılmaz da aynen Asarcık’tan gelmiş, İstanbul’a kaymış, dönmeyi
düşünmemiş.
Sokak öyküleri derken nerelere, kimlere gittik…
Sokaklar bize kimleri anımsattı ki bunlar birkaçı buradan yetişenlerin daha neler var neler! Kimler var?
“Kimler yok ki”
Fahrettin Kerim, Yavuz Abadan, Mete’yi de unutmayalım.
Mete İnselel’i…