Siyaset

Candemir'den belediyelere önemli çağrı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, depreme karşı belediyelerin birşey yapmadığını belirterek, " Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere gerekli çalışmaları başlatıp merkezi hükümetten de istediği destekle bunu deklare etmesi lazım ki biz de bu konuda elimizden geleni yapalım" diye anlattı.

Abone Ol

Videoyu haberin sonundan izleyebilirsiniz 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, depreme karşı belediyelerin birşey yapmadığını belirterek, " Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere gerekli çalışmaları başlatıp merkezi hükümetten de istediği destekle bunu deklare etmesi lazım ki biz de bu konuda elimizden geleni yapalım" diye anlattı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, terör örgütü PKK'nın silah bırakması ile ilgili olarak “Bilge lider Devlet Bahçeli'nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz, mücadele olur. Sayın Cumhurbaşkanı da son günlerde bunu özellikle vurguluyor. Üçüncü bir yol yok arkadaşlar. Ya silahlarını gömecekler, gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olacaklar” dedi.
Eskişehir'de ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler' günü dolayısıyla basın mensupları ile kahvaltıda bir araya gelen MHP İl Başkanı İsmail Candemir, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Eskişehir'de 20 bin MHP üyesinin kendi partisine katıldığını iddiasının asılsın olduğunu ifade eden Candemir, “Öncelikle şunu belirtelim ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim kuruluş ilkelerimiz belli. Milliyetçi Hareket Partisi köklü bir partidir. Dünya için söyleyecek sözü olan bir partidir. Her konuda programı olan, çalışması olan bir partidir. Tabii ki siyaset bu, zaman içerisinde bazı arkadaşlar ayrılarak kendileri parti kuruyorlar. Bunun ilk örneğini yıllar öncesinde Büyük Birlik Partisi'yle yaşadık. En son örneği de Anahtar Partisi oldu. Herhangi bir sıkıntımız yok. Biliyorsunuz, 1 Ocak tarihi itibariyle Cumhuriyet Başsavcılığı tüm Türkiye'de siyasi partilerin resmi olarak üye sayılarını açıkladı. 1 Ocak itibariyle açıklanan üye sayılarında da Milliyetçi Hareket Partisi üyesini artırmış bir partidir. Herhangi bir sıkıntımız yoktur. Takdir edersiniz ki biz Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatları olarak özel bir üye kayıt çalışması yapmayan bir partiyiz. Bize üye olmak isteyen vatandaşımız partiye gelir, teşkilatlara gelir, orada üye yapılır. Eğer öyle bir çalışmaya girersek üye sayımız çok farklı noktalara çıkabilir. Yani Milliyetçi Hareket Partisi açısından herhangi bir üye kaybı yoktur. Tam aksine üyelerimiz zaten artıyor" dedi.

"Eskişehir teşkilatı da dahil olmak üzere toplu bir istifa söz konusu değildir"
Biz bugüne kadar hep samimi davrandık. Doğruya doğru dedik, eğriye eğri dedik. Hatırlarsanız 22 Ekim'de genel başkanımız, meclis grup toplantısında bu açıklamayı yaptıktan sonraki süreçte basın mensuplarıyla yaklaşık 3-4 gün sonra bir araya geldik. Samimiyetle tüm sorularınızın cevabını verdik. Milliyetçi Hareket Partisi o süreç içerisinde genel başkanın 22 Ekim açıklamaları sonrasında Eskişehir teşkilatı olarak 58 tane istifa yaşadı. İlk günlerde oldu ancak sonrasında herhangi bir istifa söz konusu olmadı. Ama siyasi partilerde bazı insanlar alışkanlık gereği bugün gelirler üye olurlar, yarın giderler. Bunlar normaldir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi'nde, dendiği gibi, Eskişehir teşkilatı da dahil olmak üzere toplu bir istifa söz konusu değildir.
Ümit Özdağ'ın söylediği o lafa gelince, dediğim gibi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıkladığı rakamlar meydanda. Eski MHP'li diye bir tabir kullanmış. Sizden de okuduğum, takip ettiğim kadarıyla, MHP'nin ilişkisi olmaz. Onlar işte diğer partilere gitmişlerdir. Yani Büyük Birlik Partisi'ne gitmişlerdir ya da İyi Parti'ye. Oradan istifa edip yeniden Zafer Partisi'ne geçmiş olabilirler. Çünkü bizde ülkücü kimliği olan arkadaşlar nereye giderlerse gitsinler, hareketin eskisi olmaktan başka kimlikleri olmadığı için buna devamlıdırlar. Yoksa Milliyetçi Hareket Partisi'nde öyle bir şey söz konusu değil. Ki Ümit Özdağ'ın savunacak bir şeyi de kalmadı. Biliyorsunuz, Suriye meselesi de çözüldükten sonra. Zafer Partisi'nin tek argümanı vardı, sığınmacıları göndereceğiz. Bu problem de çözüldü. İnşallah ilerleyen süreçte tamamen çözülmüş olacak. Biz de Ümit Özdağ'ı merakla bekliyoruz. Bundan sonra acaba ideolojik olarak ne ortaya koyacak?” dedi.

Eskişehir'de 6 bine yakın binanın yenilenmesi gerekiyor”
Yaşanan imar çalışmaları ve kentsel dönüşüm hakkında da konuşan İsmail Candemir, şunları söyledi;
“Biz Eskişehir'de yaşıyoruz. Siyaseti öncelikle Eskişehir'e ve hizmete, sonra Türkiye'ye hizmet için yapıyoruz. 25 yıldır, hatta 26'ıncı yıl oluyor, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından çoğunlukla yönetilen bir ildir. Biz, 1999 depreminde birlikte yaşadık bu şehirde. Bize uzak olmasına rağmen şehre verdiği zararı da gördük. Bu konuyla alakalı bugüne kadar kentsel dönüşüm ve trafik konusunda herhangi bir adım atılmadı. Biz bu olayda da yanlış yerden tartışıyoruz. Bakın, İnşaat Mühendisleri Odası'nın son yaptığı açıklamaları göz önüne alırsak, 4 bin ile 6 bin arasındaki binanın acil olarak yeniden yapılması gerektiği gündeme geliyor. Bu binaların büyük çoğunluğu ana arterler üzerinde, yani merkez caddelerimizin üzerinde. 8 katlı binalar bunlar. Allah korusun, Eskişehir herhangi bir afet yaşadığında ne ambulans, ne itfaiye, ne arama kurtarma ekipleri girebilir. Bizim siyaseti bir tarafa koyup, geçmişte olan hesaplaşmayı bir kenara koyup özellikle bu merkezle alakalı bir çalışma yapmamız gerekiyor. İşte sayın meclis üyelerimiz sağ olsunlar, gündeme getiriyorlar. Yeşiltepe'de, Fevzi Çakmak'ta, Şarhöyük'teki dönüşümler. Bunlar ilerleyen süreçte de yapılabilir. Ama Eskişehir'de asıl tehlike, şehir merkezindeki tehlike. Bununla alakalı Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ne planlıyorlar? Bugüne kadar hiçbir şey duymadık. Biz, işte Ertuğrulgazi'de, Erenköy'de, Huzur'da, Yenidoğan'da, Yeşiltepe'de, Fevzi Çakmak'ta, şehrin dört bir yanında dönüşümden bahsediyoruz. Bunlar tamam. Bunlar yerinde dönüşüm de olabilir. Bunlar imar düzenlemesiyle çoğunluğu halledilebilecek işler. Ama Eskişehir'in gerçek problemi, ana caddelerin olduğu şehir merkezindeki sıkıntılarımızdır. Şehir merkezindeki binalarımız çok eski. Depreme ne kadar dayanıklı, bilemiyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası'nın yaptığı çalışma da meydanda. Çünkü biliyorsunuz, üç belediyeyle bir protokol yapılmıştı. Biz gündemi hep farklı yerlerden tartışıyoruz, ana kaynağını tartışmıyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız bu. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere gerekli çalışmaları başlatıp merkezi hükümetten de istediği destekle bunu deklare etmesi lazım ki biz de bu konuda elimizden geleni yapalım" diye anlattı.

"Eskişehir'in gerçek sorunlarını gündeme almamız gerekiyor"
Candemir, "Eskişehir siyasetinde yerel seçimlerden sonra yeni bir dönem açıldığını, artık birbiriyle didişen, ak dediğine kara diyen bir anlayış yerine Eskişehir'in menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir yapı görüyoruz. AK Parti milletvekilleri ve il başkanı da gerekli adımları atıp gerekli rahatlamaları sağlamak için elinden geleni yapıyor. Bu süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bizim Eskişehir'in gerçek sorunlarını gündeme almamız gerekiyor. Yani sanal sorunlarla uğraşmayalım. Yeşiltepe meselesi şu anda, imar durumu durduruldu herhâlde, yeni bir çalışma yapılıyor. Daha önce bizim de dediğimiz gibi, ada başında dönüşümler yapılmalı. Eskişehir'de yapılması gereken şeyler bu. Yerinde dönüşümler. Kentsel dönüşüm deyince sadece TOKİ'nin yapacağı projeler olarak bakmayın. TOKİ'nin yapacakları ve belediyelerin yapacakları ayrı bir konu. Bir de müteahhitler üzerinden vatandaşın yerinde dönüşüm yapması gereken konular var ki çoğunluğu zaten bu şekilde gerçekleşecek. Bunların hepsini ayrı ayrı planlayıp yapmamız gerekiyor. Ama öncelikli dediğimiz gibi, şehir merkezindeki yapı stokumuzun bir an önce iyileştirilmesi gerekiyor.”

“Vatandaşlar uzun yıllardır CHP'ye kırmızı kart gösteriyor”
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kırmızı kart protestoları hakkında sözlerini sürdüren Can demir, “Vatandaş kendilerine uzun yıllardır kırmızı kart gösteriyor zaten. İlk önce vatandaşın gerçek gündemine bir baksınlar. Türkiye'de herkes şuna alışmak zorunda. Seçimler zamanında yapılır. Şu anki tabloya baktığımızda 2028 yılına kadar seçim gözüküyor. Bu tarih belki biraz öne çekilir, çekilmez. Ama bugünün konusu erken seçim değil. Bugünün konusu, bizim vatandaşla yüz yüze geldiğimizde talepleri dinleyip çözüm üretmek. Vatandaşın bizden beklediği en önemli şey ekonomik problemlere çözüm bulmamızdır. Hükümetin yapacağı işler var, yerelin yapacağı işler var. Belediye hizmetlerinde ulaşım, su, otopark gibi alanlarda yapılacak indirimlerle vatandaşın hayatı kolaylaştırılabilir. Ama şu bir gerçek, toplumun her kesimi ekonomik sıkıntı yaşıyor. Vatandaş bu sıkıntıları Cumhur İttifakı çözer inancında. İnşallah, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte hem ülkesi hem de komşularıyla birlikte çok daha iyi noktalara geleceğine inanıyoruz” dedi.

“Devlet Bahçeli'nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz”
Son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terörün sonlanması ile ilgili çağrıları hakkında konuşan Candemir, şunları söyledi;
“Biliyorsunuz, şu terörsüz Türkiye hedeflerimiz var. Bunun tabii ki Türkiye Cumhuriyeti ekonomisine getireceği artılar da var. 40 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam, terörle mücadeleye 3 trilyon dolar harcadık. Şehitlerimiz, gazilerimiz var; onların manevi değeri tartışılmaz. Ama ekonomik boyutu da ciddi. Bu 3 trilyon dolar, 40 yıl içerisinde Türk ekonomisine, eğitime, sağlığa veya sanayiye yatırıma harcanmış olsaydı, çok farklı noktalara gelebilirdik. Kan dökülmesinden kimse yarar sağlayamaz. Biz bir olalım, beraber olalım istiyoruz. Sadece ülkemizde değil, komşularımızda da barışı sağlamak istiyoruz. Bölgemiz bir huzur adası olsun istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. İnşallah, bu yüzyılda terörsüz bir Türkiye ile tanışacağız. Çok kısa vadede bu hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi ya silahlarını gömecekler ya da silahlarıyla birlikte gömülecekler. Üçüncü bir yol yok, başka bir alternatif bulunmuyor. Muhalefetin açıklamalarında “pazarlık” iddiaları görüyoruz. Nereden çıkarıyorsunuz kardeşim? Milliyetçi Hareket Partisi'nin olduğu yerde, bilge lider Devlet Bahçeli'nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz, mücadele olur. Sayın Cumhurbaşkanı da son günlerde bunu özellikle vurguluyor. Üçüncü bir yol yok arkadaşlar. Ya silahlarını gömecekler, gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olacaklar ve yargılanacaklar, ya da hepsi sarı torbaya girecek. Başka yolu yoktur. 15 Temmuz'dan sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelesine bakın. Terör artık bitme noktasına geldi. Irak'tan ve Suriye'den gelen terör unsurları bellidir. Genel Başkanımızın 22 Ekim tarihli konuşmasından sonra terörle mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en ufak bir zafiyet gösterdiğini gördünüz mü? Her gün 5, 10, bazen 30 terörist etkisiz hâle getiriliyor. Kayyum atamaları dâhil olmak üzere terörle mücadelede geri adım yoktur. Muhalefet nereden çıkarıyor bunları? Yok, pazarlık yapılacakmış, yok şu olacakmış. Böyle bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve biz vatandaşları olarak, bir 40 yıl daha bu terörle yaşamayı kabul edemeyiz. Çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceğini karartamayız. Bu konuda kararlıyız. Çok kısa sürede bununla ilgili sonuç alacağımıza inanıyoruz ve bunu görüyoruz da.”

Es Gazete (@esgazete)'in paylaştığı bir gönderi