Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının birinci dönemine ilişkin dikkat çekici bir değerlendirme yaptı. Şube Başkanı Özkan Demirkol, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in performansını eleştirerek, Bakan için hazırlanan “karne”de yetersiz not aldığını ifade etti. Demirkol, eğitim sisteminde yaşanan sorunları ayrıntılarıyla ele aldı ve Bakanlık politikalarını sert bir şekilde eleştirdi.

Temizlik Kriziyle Başlayan Eğitim Yılı

Demirkol, açıklamasında okulların yeni döneme temizlik sorunuyla başladığını belirtti. İş gücü uyum programı adı altında duyurulan projelerin çalışanlar tarafından kabul görmediğini ve yeterli başvurunun yapılmaması nedeniyle okullarda hijyen sorunlarının baş gösterdiğini söyledi.

Yeni eğitim yılıyla birlikte devreye giren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli müfredatına dair eleştirilerde bulunan Demirkol, din ve değerler eğitiminin ağırlığının artırıldığını, buna karşılık fen bilimleri, felsefe ve tarih gibi derslerde dini referansların öne çıktığını belirtti. Bu durumun laik eğitim anlayışından uzaklaşıldığı ve öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin sınırlandığı eleştirilerine neden olduğunu ifade etti.

Rektörden öğrencilere sürpriz Rektörden öğrencilere sürpriz

Eğitim Harcamalarının Yükü Velilere Bırakıldı

Eğitim sisteminin giderek paralı hale geldiğini belirten Demirkol, devlet okullarına ayrılan ödeneklerin yetersizliği nedeniyle eğitim harcamalarının büyük ölçüde velilere yüklendiğini söyledi. Özellikle “gönüllü bağış” adı altında yapılan ödemelerin veliler için ciddi bir maddi yük oluşturduğunu ifade etti.

Demirkol, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) öğretmenler arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirdiğini vurguladı. Ayrıca, MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamaları üzerinden çocuk işçiliğinin yaygınlaştığını ve bu durumun 2024 yılı eğitim sistemindeki en büyük sorunlardan biri olduğunu belirtti.

Demirkol, Bakanlık ve dini kurumlar arasında yapılan protokollere de değindi. Özellikle ÇEDES projesi kapsamında din görevlilerinin “manevi danışman” sıfatıyla okullarda bulunmasının, öğrencilerde güvensizlik ve tedirginlik yarattığını ifade etti.

Sağlıklı Beslenme ve Yaz Saati Uygulaması Sorunları

Öğrencilerin ailelerinin ekonomik zorlukları nedeniyle sağlıklı beslenemediğini belirten Demirkol, bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su taleplerinin göz ardı edildiğini söyledi. Ayrıca, kalıcı yaz saati uygulamasının öğrencilerin karanlıkta okula gitmesine neden olduğunu ve bu durumun öğrencilerin ruh halini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarının, eğitim emekçilerinin ve paydaşlarının görüşleri alınmadan hayata geçirildiğini ve bu durumun okullarda kaygıyı artırdığını belirtti. Demirkol, “Eğitim emekçileri, Milli Eğitim Bakanı’na yetersiz not vermiştir,” diyerek dönem sonu değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştı.