Özak Tekstil işçilerine Eskişehir’den destek veren Emek Partisi Eskişehir İl başkanlığı konuya yönelik basın açıklaması düzenledi.
Kadın işçilere şiddet, baskı, mobing ve taciz
Emek Partisi Eskişehir İl başkanlığı adına konuşan İl Başkanı Ceren Kökoğlu, “Teşviklerle, kupon arazilerle, patronun ayağına devletin tüm imkânlarının verilmesiyle büyütülen ve yaklaşık 700 işçinin çalıştığı Urfa organize sanayi bölgesinde kurulu bulunan Özak Tekstil Fabrikası ihracat rekorları kırıyor, dünyanın en büyük markalarına üretim gerçekleştiriyor. Ancak bu üretim işçilerin canı pahasına, fabrikayı adeta bir toplama kampına dönüştürerek, patronun kurallarıyla, özellikle kadın işçilere karşı şiddet, baskı, mobbing taciz uygulanarak gerçekleşiyor.” açıklamasında bulundu.
Sendika değiştirme hakkını tanımadılar
Günde 16-17 saate kadar çalışan işçilerin yemeklerinden de kurt çıktığını ifade eden Kökoğlu, işçilerin örgütlü oldukları Öz-İplik İş’in bu koşullara karşı çıkmak yerine baskıya ortak olduğunu söyledi. Kökoğlu, “İşçiler sendikalarını değiştirdiler. Öz İplik-İş'ten Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikasına (BIRTEK-SEN) geçtiler. Ancak ne sarı sendika Öz İplik-İş ne de patron işçilerin anayasal hakkı olan sendika değiştirme haklarını tanımadı. Bir-Tek-Sen’den istifa etmeleri için baskı artarken işçiler için bardağı taşıran son damla sendika değişikliği nedeniyle bir kadın işçinin işten atılması oldu.” dedi.
Patron istedi, vali yasak getirdi
Direnişin başladığı 27 Kasım gününden iki gün sonra 29 Kasım günü Urfa Valiliği’nin eylem ve etkinlik yasağı ilan ettiğini dile getiren Kökoğlu, “Urfa'da adeta fiili bir OHAL ilan edilen yasakta ticari faaliyetler hariç olmak üzere her türlü eylem etkinlik denildi ve şehre araç girişi dahi yasak kapsamına alındı. Bu yasağın Özak Patronunun ricasıyla ve Özak Tekstil direnişçilerini engellemek için olduğu apaçıktı. Yasağın hemen ardımdan BIRTEK SEN Genel Başkanı ve sendika yöneticileri karga tulumba gözaltına alındı, işçilere sert müdahalelerde bulunuldu. Bu gözaltılar ve müdahaleler jandarmanın Özak patronunun nasıl sopası haline geldiğini göstermiş oldu.” şeklinde konuştu.
Direnen işçiler tehdit edildi
Özak Tekstil işçilerinin jandarma ablukası altında suya, yemeğe, tuvalete, ibadete, camiye erişemediklerini söyleyen Kökoğlu, “Bütün gün su ve yemek getirmek istenenler engellendi, Kadın işçiler tuvalete gitmek istediklerinde bizzat komutan tarafından ‘Çıkabilirsin ama bir daha içeri giremezsiniz. Girmek isterseniz. Sizi gözaltına aldırırım’ diye tehdit edildi. İşçilerin ailelerine tehdit telefonları edildi. Özellikle kadın işçilerin aileleri üzerinden direniş gayrimeşru gösterilmeye çalışıldı.” dedi.