İttihad ve Terakki hükümetlerinin uygulamaya koyduğu milli iktisat politikası sonucu, önce Konya'da, daha sonra öteki taşra illerinde hızla anonim şirketler kurulmaya başlandı. Ekonomik alandaki bu siyasal ve ideolojik dönüşüm, Eskişehir eşraf ve tüccarını da etkiledi.
Tüccardan Zeytûnzâde Haşan (Tahsin), Zeytûn- zâde Şevket, İşçibaşızâde Hacı Hakkı, Siyahîzade Halil İbrahim, deri tüccarı Hacı Veli, tüccardan Tüfekçizâde Hacı Mustafa, Çıkıllızâde Hafız Osman gibi kişiler (toplam 55 kişi), Bursa eski meb'usu Abdullah Sabri öncülüğünde biraraya gelip güçlerini birleştirerek 13 Ağustos 1916 tarihli "irâde"ye uygun olarak 10 Eylül 1916'da Eskişehir Millî Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'ni kurdular.
Abdullah Sabri Bey'in genel müdürlüğünde çalışmalarına başlayan şirket nizâmnâmesinde belirtildiği üzere bayındırlıkla ilgili birtakım projeler üretti: Porsuk ırmağı üzerinde elektrik üretmek amacıyla bir baraj yapılması, kentin elektrikle aydınlatılması, yedi kilometre uzunluğunda bir tramvay hattı tesisi. Şirket ayrıca Eskişehir Sancağı Meclis-i Umumisi'ne başvurarak, Eskişehir'de Belediyeye ait bulunan elektrik imtiyazını 99 yıl süreyle almak için talepte bulunmuş ve belediye ye ait elektrikle ilgili tüm araç ve gereçlerin, tesbit edilecek bir bedelle kendilerine devredilmesini istemiştir. Ancak bu girişimlerin sonuçsuz kaldığını görüyoruz. Kentin elektrikle aydınlatılması projesi, sonraları belediye tarafından gerçekleştirilmiş; elektrik üretmek üzere Porsuk üzerine baraj yapılması projesi her nedense gündemden düşmüş; tramvay hattı projesi ise -16 km olarak- gündeme alınmasından 88 yıl sonra kasım 2004'te gerçekleşebilmiştir.
Eskişehir'in ilk ulusal anonim şirketi olan bu kuruluş, Millî Mücadele döneminde etkin bir faaliyet gösteremedi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında kısa bir süre varlığını sürdürdüyse de daha sonra tamamen lületaşı işine yoğunlaşarak, 1924'ten itibaren "Eskişehir Lületaşı Madeni Anonim Şirketi" adı altında yalnızca lületaşı üretmek ve ihraç etmek amacıyla faaliyetini devam ettirdi.