Eskişehir Gülay Kanatlı Ortaokulu öğrencileri, pandemi sürecinde bir yandan uzaktan eğitime devam ederken diğer yandan da okul tarafından yürütülen “Kültürümün Temsilcisi, Şehrimin Elçisiyim” adlı proje kapsamında ait oldukları şehrin kültürünü öğreniyorlar.
Eskişehir’in önde gelen okullardan biri olan Gülay Kanatlı Ortaokulu öğrencileri, korona virüs salgınını fırsata çevirdi. Salgın devam ederken okulun Rehber Öğretmeni Ayşen Çalışır, kendi tecrübelerinden yola çıkarak öğrencileri için “Kültürümün Temsilcisi, Şehrimin Elçisiyim” adlı bir proje tasarladı. Proje kapsamında farklı şehirlerden gelerek Eskişehir’de ikamet eden öğrenciler, asıl olarak ait oldukları şehrin kültürünü öğreniyorlar. Yaşadıkları şehrin yemek kültüründen, asker uğurlamaya, ağız, şive ve el sanatlarına kadar birçok şey öğrenen öğrenciler, pandemi sürecinde böyle bir projeye dâhil olabildikleri için sevindiklerini dile getirdiler.
“Proje ile şehirlerarası bir gönül bağı oluşturmuş olduk”
Projenin tasarımcısı ve koordinatörü Rehber Öğretmen Ayşen Çalışır, projenin amacını ve öğrencilerin öğrendikleri hakkında konuştu. Öğretmen Çalışır, “Uzaktan eğitime geçmemizle birlikte çocuklar evlere çok kapalı kaldılar. Bizde onları bu sürecin içerisine katmak istedik. Çalışmaları onların hijyen şartlarında tabii ki öncelikli olarak dikkat ederek yürütüyoruz. Ben çok yer gezdiğim için, kafamda hep kültürle ilgili fikirler vardı. Çünkü her gezdiğimiz yerde oraya adapte olmak için zorlanıyoruz. Kültür veya lisan olarak farklılıklar doğuyor. Bizim de okulumuzda çok fazla farklı şehirden göç etmiş öğrencilerimiz var. Mesela Mardin’den, Balıkesir’den, Karaman’dan gelen öğrencilerim var. Eskişehir’e nasıl adapte olmuşlar ve nasıl yaşıyorlar. Aileleri oralarda doğmuş ama köklerini tamamen kaybetmiş. Mesela Mardinli öğrencim hiç oraya gidip görmemiş ama bu proje sayesinde Mardin’in el sanatlarından tutun, yemek kültürü, ağız, şiveye kadar farklı şeyler ile birlikte gençliğinde ataları o bölgede neler yapıyormuş gibi çalışmalar yürüttük ve artık orayla da gönül bağı oluşturmuş olduk” diye konuştu.
“Projedeki öğrenci babasının iş yerine gidip yemek pişirebiliyor.”
Projeye katılan çocukların öğrendikleri uygulamaları günlük hayatta kullanmayı denediğini ifade eden Öğretmen Çalışır, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Buradaki bizim amacımız öğrencilerin dijital okuryazarlığını becerilerini geliştirmek. Önceleri öğrencilerimizin bilgisayar kullanma becerisi yoktu. Bu sayede bilgisayar becerilerini geliştirmiş olduk. Çocukların kendi bölgelerinde çok bilinen yemekler var. Mesela Konya’ya özgü bamya çorbası yaptık. Burada velilerimizin de çok büyük katkısı oldu. Babasının iş yerine gitti çocuğumuz ve babasının iş yerindeki aşçılarla birlikte nizami bir şekilde bamya çorbası pişirdi. Eskişehir’in yerel çiğ böreğini yaptık. Bunlar gibi yemek kültürü çalışmalarımız oldu. Bu ay ki konumuz el sanatlarıyla ilgili. Çocuklarımız halı dokumayı öğreniyorlar. Çünkü halı her ilmek her düğüm bir hikâye anlatıyor. Bizde kendi bölgelerinin renklerini tanısınlar istedik. Kültürlerini öğrensinler istedik. Çünkü her bölgede halı dokuma yaygın. En azından beceriyle buradan çıkmış olacaklar. Web 2.0 araçlarıyla kendilerini tanıtmaya yönelik avatarlar oluşturdular. Geçmişte atalarının bayramları nasıl kutladığını ve özellikle ramazan ayı etkinlikleri nasıl yapılırdı, bunlarla ilgili çalışmalarımız oldu. Düğünler nasıl yapılır, gelenekler, asker uğurlama nasıl yapılır gibi çok çeşitli kültüre ait değerlerle ilgili çalışmalar yürüttük.”
"Çalışmalarını somutlaştırıyorlar"
Projede farklı illerden gelen öğretmenlerin bulunduğunu ve gelecek hedefleri hakkında bilgiler aktaran Ayşen Çalışır, “El sanatlarıyla ilgili Mardin’in telkârisini renkli kâğıtlarla yapılan quilling dediğimiz bir sanat var. Biz bu halı dokuma işini bitirdikten sonra quilling sanatına geçip Mardin’in telkâri sanatını bir şekilde öğrenmelerini sağlayacağız. Aynı zamanda geriye dönük çocukları da farklı bir platformda işleri yürütmeleri ya da müfredatlar arasında geçiş yaparak farklı bir beceri alanında öğrenci bunu kullanabilir. Halı çok somut bir örneğimiz oldu. Onun dışında Mehmet Akif Ersoy’la ilgili Çanakkale’yi anmayla ve Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle ilgili dijital olarak dergilerimiz var. Dijital oluşturduğumuz videolarımız var. Somut ürünlerimiz bu şekilde. Ağustos ayında biz projemizi oluşturduk. Projede Adana, Bartın, Ordu, Ceyhan, Samsun ve Adapazarı gibi farklı illerden 9 öğretmenimiz var. Bu 8 aylık projemizdi ve mayıs ayında artık toparlayıp bitirmeyi planlıyoruz” dedi.
“Bu proje pandemide moral oldu”
Projeye katılan öğrencilerin temsilcisi olarak konuşan Egemert Özdemir, projeye katılabildiği için mutlu olduğunu dile getirdi. Özdemir, “Projeden çok şey öğrendim. Şehrimizin eski adını, kültürünü ve el sanatlarını öğrendik. Diğer şehirlerimizin de eski tarihlerini falan öğrendik. Çalışırken çok iyi hissettim ve bana iyi şeyler kattı. Pandemide bize moral oldu. Bir işimiz oldu en azından” ifadelerini kullandı.