Hiçbir şeye karışmak, varlığımla insanları rahatsız etmek istemiyorum.  Var ile yok arası olmak en güzeliymiş gibi sanki yanlış giden bir şeyleri söylediğinizde ya da insanları uyardığınız zaman size kızıyorlar. Çünkü herkes en az benim kadar her şeyi biliyor artık.

Google amca, İnternet var.

Olana bitene kayıtsız kalmak istiyorum, “boş ver otur oturduğun yerde artık o eski genç değilsin” diyorum kendi kendime “Al kitabını eline oku “ diye telkinler veriyorum başarıyorum da. Kitap okumaya başlıyorum beğenmiyorum öyle her kitabı sürükleyici olmalı. Açtığım zaman zevk almalıyım, ders almalıyım öyle ya sonuçta kendimi bulmalıyım. En yüce mesaj ve anlamında buluyorum kendimi, birkaç sayfa göz gezdiriyorum bana “ayağa kalk” “kıyam et” diyor.

Ürpererek ayağa kalkıyorum. Hâşâ büyük emri dinlememek değil de en hafif tabirle üşengeçlik diyelim tekrar oturuyorum “sen mi düzelteceksin, sen mi değiştireceksin bu düzeni?” diye kendimi sözde motive ederek. Bir başka sayfada “Müminlerden özrü olmaksızın oturanlarla Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, malları ve canlarıyla cihad edenleri, oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır” cümlesini okuyunca gel de otur hadi. Tekrar bir daha ayağa kalkıyorum.

Melun Şeytan, sinsi nefis “şimdi bir savaş mı var? En büyük savaş nefsinle” diye kulağıma üflüyor bir kez daha galip geliyor bana, tekrar oturmaya ikna oluyorum yine okumaya devam ediyorum bu sefer başka bir sayfada  ''Sizden hayra çağıran, marufu emreden, münkirden vazgeçirmeye çalışan bir ümmet bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir" "Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. Marufu emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız; çünkü Allah'a inanıyorsunuz...'' ayetini duyunca tut tutabilirsen beni. Derhal ve yeniden ayağa kalkıyorum çünkü ben Allah’a ve onun indirdiklerine iman etmiş bir kulum.

“Ne yapabilirim, kalıcı ve insanları etkileyici bir şeyler yapmalıyım” diye düşünürken yaptığım bence en güzel işlerden biri olan yazmayı ve bu kaleme aldığım şeylerle bir şeyler yapabilir miyim acaba? Sorusunu defalarca soruyor buluyorum kendime…

 “Kalem, Kılıç’tan keskin” midir? Bilmem ama Kılıç kadar etkili…

--

selam ve dua ile.....