Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi doktoru, kırık sonrası rehabilitasyon süreci hakkında bilgiler verdi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurhan Barutçu, kırığı, "Dıştan veya içten etki eden kuvvetlerle kemik dokusunda oluşan ayrılmaya veya bu sebeplerle kemiğin anatomik bütünlüğünün ve devamlılığının bozulmasına kırık denir" diye tanımlarken, kırığın bulunduğu bölgeye bağlı olarak kemiğin yakınlarındaki tendon, sinir, damar, organlar, bağ ve liflerin de yaralanabileceğini aktardı. Tedavi sürecinde öncelikle kırılan kemiğin hareketsiz kalmasının iyileşme ve doğru kaynaması açısından önemli olduğunu belirten Dr. Barutçu, "Hareketsizlikle birlikte eklem hareketi kısıtlanır, kas güçsüzleşir, eklemin fonksiyonelliği bozulur, eğer kırık bacak bölgesinde ise yürüme bozulur" diye konuştu.


"Erken rehabilitasyon önemli"


Kırık sonrası rehabilitasyona erken başlanmasının önemli olduğunu dile getiren Dr. Barutçu, şunları söyledi: "Kırık rehabilitasyonuna, hasta henüz ortopedi servisinde yatarken başlanmalıdır. Erken dönemde ödemi dağıtmak, eklem hareket açıklığını, kas gücünü korumak için mümkün olduğu kadar erken fizik tedaviye başlanmalıdır." dedi. Hastaların genellikle olaydan 2 ay ya da çok daha uzun sürelerden sonra rehabilitasyona gelmeleri sonucunda; kas erimesi ve kontraktürler oluştuğuna dikkat çeken Dr. Barutçu, şöyle konuştu: "Erken rehabilitasyonda amaç; atrofi, kontraktür ve yapışıklıkların önlenmesi, tendonların ve kas liflerinin uzunluğunun korunmasıdır. Rehabilitasyon sürecinde kas becerisini korumak, kas gücünü arttırmak, dolaşım düzenini sağlamak, eklemlerin hareket açıklığını genişletmek, fibröz dokuyu yumuşatmak ve hala var olan ödemi gidermek tedavinin temel amaçlarıdır."
“Kırık rehabilitasyonu mutlaka uzman doktor kontrolünde yapılmalıdır”
Kırık rehabilitasyonuna başlanmadan önce hastaların bir Fizik Tedavi Uzman Hekimi tarafından fonksiyonel açıdan değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Nurhan Barutçu, şöyle konuştu:
"Kırık olan bölgede kemik ve kasların erime (atrofi) durumu, kuvveti ve hareket kabiliyeti değerlendirilir. Eklemlerde hareket kısıtlığı varsa not edilir. Genel bir postür ve yürüme analizi yapılır. Kemiklerin kaynama durumu radyolojik olarak değerlendirilir. Eğer bir sinir hasarı varsa EMG çekilerek sinirin durumu değerlendirilir. Tüm bulgular sonucunda rehabilitasyon programı düzenlenir. Kırık rehabilitasyonu mutlaka uzman doktor kontrolünde yapılmalıdır. Aksi takdirde tedavide gecikme olmakta, yanlış uygulamalar yapılmakta ve hastalarda kalıcı hasara neden olmaktadır.”


Kırık rehabilitasyonu hakkında bilgi veren Dr. Barutçu, bu süreçte yapılanları şöyle aktardı: "Rehabilitasyon sürecinde ağrı ve ödemi azaltmak, eklem hareketini açmak, kasları esnetip güçlendirmek, tendonların kayganlığını sağlamak için, yürüme etkilenmişse yürüme egzersizleri ve genel fonksiyonelliği arttıracak egzersizler yapılır. Bu egzersiz programlarına ek olarak ağrı kesici TENS gibi, kasları güçlendirici elektrik stimülasyonu gibi akımlar, sıcak veya soğuk uygulamalar, ultrason gibi uygulamalar, skar doku masajı ve mobilizasyon teknikleri uygulanabilir."


Tedavi yöntemleri


Fizyomer Terapia'da kırık rehabilitasyonunda kullandıkları tekniklere ilişkin de bilgi veren Dr. Barutçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle ödemin çok olduğu durumlarda, uygulandığı dokularda eksi 60 dereceye kadar ısıyı düşürebilen 'kriyoterapi tedavisi'; şişliklerle mücadele etmeye çok destek olur. 'Robotik lazer' uygulamamız ise; hem ödemin azaltılması, hem de hasarlanan dokuların iyileşmesini hızlandırması bakımından çok etkilidir. Eğer opere olmadan veya vücutta kalıcı platin kalmasını gerektirmeyen bir kırık ise hem kırık iyileşmesine, hem kas ve kemik güçlenmesine, hem de ağrı azaltılmasına yardım eden 'manyetik alan tedavisi' çok etkin olarak kırık rehabilitasyonunda kullanılmaktadır. Fazla yüklenmeden ve ağrısız egzersiz yaptırabilmek için 'hidroterapi' de kırık rehabilitasyonunda sık sık tercih ettiğimiz tedavi yöntemlerinden biridir.”