Eskişehir Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, “Eğitim Sen olarak diyoruz ki, bu olağanüstü dönemde öğrencilere verilebilecek en iyi not sağlıklı kaldıkları ve pandemi kurallarına uydukları için içten bir teşekkür olacaktır” dedi.

Aynı duyguları ne yazık ki MEB için taşıyamadıklarını belirten Alkan, “Geleneksel olarak Eskişehir Eğitim Sen Şube olarak yarıyıllarda ve dönem sonlarında MEB'e karne veriyorduk. 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın ilk dönemi biterken Bakanımızdan başlayarak bütün eğitim bürokratlarına verdiğimiz karneyi kamuoyu ile paylaşmaktayız.

Karnemizden görüleceği üzere MEB çalışmalarının yetersizliğinden dolayı başarısız olmuştur” dedi. Başkan Faik Alkan, başarısız olunan çalışmaları şöyle sıraladı: “ Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesi konusunda neredeyse 1 yıldır hiç çalışma yapılmadı. Seyreltilmiş sınıf uygulamasında, 4 metre kareye 1 öğrenci uygulamasında Bakanımız ayrı bürokratları ayrı konuştu. Olan öğrenci ve öğretmenlere oldu. Yattığımız yerden maaş aldığımız ileri sürülerek adeta sosyal medyada linçe uğradık. Özel Okullar Derneği Başkanı başta olmak üzere birçok kesim öğretmenlere saldırırken MEB bizleri savunmadı. Kamusal eğitim bitirildi. Bütçeden okullara yeterli ödenek gönderilmedi. Salgında eğitimin ne kadar sınıfsal olduğunu parası olanın erişebildiği olmayanın ise mahrum kaldığını bir kez daha gördük. Milli Eğitim Bakanlığı 1 milyon öğrenciye tablet dağıtamadı. 2016-2020 yılları arasında özel okullarda okuyan öğrenciler için 5,78 milyar lira destek verildi. Ortalama tablet fiyatını 1.100 lira olduğunu düşünürsek dağıtılan bu para ile öğrencilere 5.254.545 tablet alınabilirdi. Özel okula gelince vergi indirimi başta olmak üzere kaynak var, kamu okullarına ise yok. Salgın döneminde liyakatsız idarecilerin sınıfta kaldığını bir kez daha gördük. En son 60 bin atama konusunda kamuoyunun isteği görmezden gelindi. Öğretmenlerin özlük ve ekonomik hakları konusunda hiç bir adım atılmadı. 3600 Ek gösterge sözü çabuk unutuldu. Güvenceli iş güvenceli gelecek öğretmenler için hayal oldu. Sözleşmelilik temel istihdam şekli haline geldi.

ÖZEL OKULLARLA DEVLET OKULLARI

ARASINDAKİ FARK 2 YILA ÇIKTI

MEB' in başarılı olduğu alanların da olduğunu ifade eden Alkan onların karnesini ise şöyle açıkladı: “Salgın adeta fırsata çevrildi, gözden uzak gönülden de uzak eğitim anlayışıyla özelleştirme hız kazandı. Okulda olması gereken öğrenciler, çocuk işçi olarak sanayide veya tarlalarda emek sömürüsüne tabi tutuldular. MEB ne yaptı? Tarlada popülizm dışında. Özel okullar ile devlet okulları arasındaki fark 2 yıla çıktı. Özel okullar kayıt alabilsin diye yapılanlar ortada. Şimdi de 15 Şubat'ta okullar şartlar oluşmadan açılsın ısrarı var. Kimden bu baskı? Aynı öğretmen odalarını paylaşan, aynı işi yapan ücretli öğretmenlik meselesi yine çözümsüz olarak ortada durmaktadır. Bu konuda hiçbir olumlu adım atılmadı. Eğitim Sen' in başından beri karşı çıktığı bu emek sömürüsü hale devam etmektedir. Bu konuda ne yazık ki MEB başarısını kanıtlamıştır. MEB bu yarıyıl başarısız oldu. İkinci dönemde başarılı olabilmesi için çok çalışmak zorundadır. Kamusal eğitim için daha fazla çalışma yapması gerekmektedir. Öğretmenliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu herkes salgında anladı. Bir tek MEB anlamadı. Bizler daha iyi bir eğitim ortamı için 26 yıldır mücadele ediyoruz. Bundan sonra da mücadelemiz tek bir çocuğumuzun geride kalmaması için devam edecektir.”