Kültür sanat

Nota bilmeyen kemancı

Abone Ol

Hiç nota eğitimi almayan, kendi çabası ile keman çalmayı öğrenen sokak sanatçısı takdir topluyor.

Havaların ısınmasıyla beraber Korona virüs pandemisinde yeniden normalleşme döneminin başlamasıyla sokak sanatçıları yerlerini almaya başladı. Eskişehir’in farklı noktalarında sokak müziği yapan, keman çalmaya 8 yaşında başladığını ve eğitim almadan çalmayı öğrendiğini söyleyen 17 yaşındaki Abdullah Aykut, müziğe olan ilgisinin babasının da müzikle ilgileniyor olmasından kaynaklı olduğunu belirtti. Normal zamanlarda düğün salonlarında çaldığını Aykut, “Babam darbuka çalıyordu, ben de keman çalmaya heves ettim. Kendimi küçük yaşta odalara kapatıp öyle öğrendim keman çalmayı. Keman çalmaya başlamak için en uygun yaşlar 7-8 yaşlarında başlamak bence, 18 yaşında da olur ,ama geç olur. Çünkü çocuk yaşta öğrenmek daha kolay daha verimli. Müzik kulağı var ve nota bilmiyorum. Keman çalınca insanların hoşuna gidiyor. İnsanların kulağı Türk sanat müziğine epey yatkın, istek parça da geliyor çevreden insanlar şarkı istiyor, karşı apartmanda bir abla var o gördükçe çalmamı istiyor sağ olsunlar seviyorlar bizi burada. Bazı kişiler gelip videoya çekiyor iyi oluyor. Gelişmek için geliyoruz buraya, günde 100-150 lira kazandığımız oluyor, ama para miktarı fark etmiyor, asıl amaç zaten gelişmek ve parmakları çalıştırmak.” dedi.

Dinleyenler durumdan memnun

Bölgede esnaf olan İbrahim Aksoy, özelikle orta yaşlara hitap eden müzikleri çalıyor olmasından dolayı hoşnut olduklarını ve dükkânlarının önünde müzik çalıyor olmasından keyif aldıklarını söylerken şunları belirtti.

"İnsanlar oturup dinliyorlar. Bazı aileler var 3-5 kuruş biriktirip de bir şeyler alırlar. Burada yanında 3 çocuğu olan bir bayan gördüm, çantasından bozuklukları zorla çıkardı ve buraya attı. Bu çok hoş bir durum. Başka bir bayan geçti gitti, daha sonra geri geldi para attı gitti. Dinleyenlerin hoşuna gidiyor çünkü. Olumsuz yorum yapan veya söylenen insan pek görmedim. Biz de orta yaşlı insanız ve bu kardeşimizin burada olması bizim de hoşumuza gidiyor.”