Eylem yapan sağlık emekçileri, grevin anayasal bir hak olduğunu ve bu hakkın uluslararası sözleşmelerle de güvence belgesinin alındığını belirtti. SES Eskişehir Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım tarafından yapılan açıklamada; "Sağlık emekçileri olarak grev hakkımızı kullanmak anayasal bir haktır ve bu haktan asla vazgeçmeyeceğiz." dendi. Eskişehir İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici'nin, sağlık çalışanlarının eyleme katılmamaları için baskı yaptığına ilişkin duyumlar aldıklarını ifade eden Yıldırım, "Bugüne kadar birçok kez sağlık kuramlarında iş bırakarak, eylem yaparak anayasal hakkımızı kullandık, yetki ve hakkı olmadan il sağlık müdürünün grev kırıcılığı yapması, sağlık çalışanlarını aba altından sopa göstererek baskı uyğulaması, 4688 sayılı yasaya aykırı davranması kabul edilemez." şeklinde konuştu.
"Eziyet Yönetmeliği" Eleştirisi
Aile Sağlığı Merkezi emekçilerinin haklarını talep etmesi, gündeme taşıması için iş bırakmasının 3. gününde olduklarını aktaran Yıldırım, "Birinci basamak aile hekimliği yönetmeliği yani eziyet yönetmeliği sağlıkta dönüşüm adı altında başlayan hikayenin sonudur. Emekçilerin primleri ile yoktan yaratılan sağlık kurumlarının, sosyal güvenlik kurumlarının, ilaç fabrikalarının, arazilerin yandaşlara peşkeş çekildiği, şehir hastaneleri adı altında sağlığın sermeyeye teslim edildiği, özel hastanelerin kar hırsı ile mantar gibi çoğaldığı, sağlıkta çöküşün hazırlandığı sürecin adıdır sağlıkta dönüşüm." dedi.
Sağlıkta Ticaretin Zararları: Bebek Ölümleri ve Göç
Eylemde dikkat çeken bir diğer konu ise sağlıkta ticarileşmenin yarattığı olumsuz etkiler oldu. Sağlık emekçileri, sağlık sisteminin çok kâr amacı güden bir yapıya daha bürünmesinin bedelini, en çok çocukların ve bebeklerin ödediğini belirtti.
Aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliği ile; tüm bu sorunların daha da derinleşmeye başladığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi: "Ücretsiz, eşit, ulaşılabilir olması gereken 1. basamak sağlık hizmetleri daha paralı, işlevsiz hale getirilmiştir. Mevcut sorunların çözülmesinden uzak, yeni sorunlar üretmek üzere, devletin bu alandaki asli görevlerini sağlık çalışanlarına daha fazla yükleyen bir durum yaratmıştır. Bu alanda çalışanları değersizleştiren, şiddete açık hale getiren, hizmet verilen halkımızla karşı karşıya getiren koşulları daha kötü hale getirmiştir. 6 ayda bir aile hekimine kayıtlı kişilerin sisteme girişini, ücretlendirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Şehir hastanelerinde çözülemeyen sıraları çözümsüz hale getirmiştir. 2. basamak sağlık kuruluşuna her giden hasta için aile hekiminden ücret kesmeyi, cezalandırmayı hedeflemiştir. 1. basamak finansmanını çalışana ve halka yüklemiştir. ASM'lerde çalışanların iş güvencesini, meslek ünvanlarını yok saymıştır, yardımcı hizmetli personelin iş güvencesini yok etmek üzere hazırlanmıştır.
3 gündür devam eden iş bırakma eyleminin; koşulların düzeltilmesi, halkın sağlık hakkının korunması için uyarı niteliğinde olduğunu aktaran Bülent Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "İş bırakma yüzde 60 seviyesinde olmuştur. Bugün burada olan ve mücadelemize destek veren sağlık emekçilerine, emek, meslek örgütlerine, duyarlı vatandaşlarımıza, emek ve demokrasi platformu üyelerine teşekkür ediyoruz. Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesini ısrarla talep ediyoruz. bu koşullarda hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı bildirmek istiyoruz. Tüm sağlık emekçilerini birleşerek mücadeleye davet ediyoruz."
Eyleme destek veren kurumlar arasında Eskişehir-Bilecik Tabip Odası (EBTO), **SSağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesi veBilecik Aile Hekimliği Derneği (BİHED) yer aldı.