Eskişehir-Bilecik Tabip Odası 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası'nda Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun yaptığı paylaşımlar üzerine basın açıklaması düzenledi.
"Ülkeyi yönetenler toplumdan uzak"
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, "Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun sosyal medya hesaplarından halkımızı sabah yürüyüşlerine davet etti, sağlıklı beslenme için et, süt, yumurta, sebze, meyve yenilmesini önerdi. Bu paylaşımlarla ülkemizi yönetenlerin toplumun büyük kesiminden ne kadar uzakta olduğu bir kez daha görünür oldu. Sayın Bakan’ın, neredeyse gece karanlığında yola çıkan işçilerimizi, pazarın son saatlerinde kasalarda bırakılmış sebze, meyveyi almaya gelen kadınlarımızı görmesini bekliyoruz." dedi.
"Artan aşı karşıtlığının olumsuz sonuçlarını görüyoruz"
Halk sağlığı alanında yaşanan olumsuzluklardan biri olan aşı karşıtlığına dikkat çeken Aksaray, "Ülkemizde bazı aşıların bulunamaması yanında son yıllarda bilim dışı inanışlarla aşı karşıtlığının ve çok çeşitli bilim dışı tutum ve uygulamaların arttığını ve bunların olumsuz sonuçlarını görüyoruz. Örneğin, 2012’de 51 olan kızamık vaka sayısı, 2023’te 4 bin 959 oldu." ifadelerini kullandı.
"Paran kadar sağlık anlayışı hakim"
Özellikle 2001'den bu yana ülkedeki anlayışın sağlığı topyekün özelleştirdiğini ve artık ulaşılamaz noktaya geldiğini belirten Aksaray, "Bu anlayış bizlerin reddettiğimiz ve durdurulması için mücadele verdiğimiz, paran kadar sağlık anlayışıdır. Bu anlayışta ne hastanın ne de sağlık çalışanlarının en ufak kıymeti yoktur. Hastalıklardan koruyamadıkları insanlarımızın maalesef tedavi edilmesi de imkansız haldedir. İnsanlarımıza reva görülen muayene için randevu bulunamamasıdır. Hekimler ise, güçlükle randevuya ulaşabilen hastalarımızı sadece 3-5 dakika içinde muayene etmeye zorlanmaktadır." diyerek yaşanan sorunları dile getirdi.
"Bakanı sorunları görmeye davet ediyoruz"
Aksaray sözlerine şu şekilde devam etti; "Sayın Bakan’ı aşı karşıtlarına ve bilim dışı sözde tıp uygulamalarına karşı itiraz etmeye ve 3-5 dakikada hasta bakmaya zorladıkları meslektaşlarımızın halini görmeye davet ediyoruz. Merkezinde rantın, paranın değil, insanın ve bilimin olduğu, liyakat sahibi yöneticilerin görevlendirildikleri, iyi eğitimin, şeffaflığın, hukukun, demokrasinin, barışın yani insan haklarının olduğu koşullarda halkın gerçek anlamda sağlığından söz edilebilir. En kısa sürede gerçek anlamda halkın sağlığından bahsedeceğimiz günlere ulaşmayı diliyoruz, bunun için mücadelemize devam ediyoruz ve edeceğiz."
