R.A’nın ölümün ardından üniversitede böyle bir eylemin gerçekleştirilebilmesinin ciddi bir güvenlik sorunu olduğuna dikkat çeken Zafer Partisi üniversite yönetimine seslendi: “Siz, ailelerin emanetlerine böyle mi sahip çıkıyorsunuz?”
15 Ekim tarihinde, Anadolu Üniversitesi’nin içerisinde, yemekhane trabzanlarına kendini asarak yaşamına son veren merhum R.A.’nın ailesinden isminin paylaşmasını istemeyen bir yakının kendilerine ulaştığını aktaran Eskişehir Zafer Partisi Gençlik Kolları İl Başkanı Mert Burak Şık, ailece hoşnutsuzluk duydukları bir durumu kendileriyle paylaştığını anlattı. R.A’nın yakınının; intihar olayının sadece ekonomik sebeplere çekilmesinden aşırı üzüntü duyduklarını, bu durum üzerinden prim yapılmasının ve farklı yerlere çekilmeye çalışılmasının onları daha çok yaraladığını ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu anlattığını aktaran Şık, “Merhum R.A.’nın yaşamına son vermesindeki olaylar silsilesinde maddi sebeplerin neredeyse hiç ilgisinin olmadığını belirttiler.” dedi.
R. A. VE AİLESİNE HAKSIZLIK
Zafer Partisi Gençlik Kolları İl Başkanı Mert Burak Şık, “Merhum R.A.’nın ardında bıraktığı notlarından oluşan 3 sayfalık bir veda mektubunda “Öncelikle üzerimdeki banka borçlarından kimsenin haberi yok, zaten benim intiharımın da onunla bir alakası yok.” diyerek kendisi de açıkça intiharının maddi sebepler ile ilgili olmadığını belirtmiştir.” iddiasında bulunarak, bu duruma sebep olan diğer etkenlerin de üzerinde durmak gerekiyorken olayı sadece maddiyat ve ekonomik sebepler ile ilişkilendirmek, merhum R.A. ve ailesine yapılan büyük bir saygısızlıktır.” diye konuştu.
NASIL OLUR DAKAYIP İLANI OLAN BİR ÖĞRENCİ OKULA GİREBİLİR
Anadolu Üniversitesi’ni yeterli güvenlik önlemini almadığı için eleştiren Şık sözlerini şöyle sürdürdü: “Anadolu Üniversitesi’nin yaptığı açıklamalara göre 866 bin 751 metrekarelik koca bir kampüste, 5 giriş kapısında ve yerleşke içerisinde yüksek güvenlik önlemi ve son teknoloji güvenlik kameraları bulunduğu söylenmektedir. Tüm bu durumlar göz önüne aldığında 6 saat boyunca nasıl olur da bu genç bulunamaz? Nasıl olur da adına kayıp ilanı olan bir genç, öğrenci kartını okutarak okula girebilir? Eğer bu öğrenci kartını okutmadan okula giriş yapabildiyse nasıl olur da son teknoloji güvenlik sistemleriniz okula duvardan veya benzeri yerlerden atlayarak girilebildiğini görmez? Sözde okul güvenlik görevlileri, saat 03.00’de bir çocuğun yemekhanenin ikinci katına çıkarken nereye gittiğini neden sormaz? Sözde okul güvenlik görevlileri, saat 03.00’ten sabah 9.30’a kadar nasıl olur da yerleşke içerisinde devriye atmaz? Anadolu Üniversitesine, Türkiye’nin her bölgesinden akın akın öğrenci gelmektedir ve bu öğrencileri aileleri size emanet etmektedir. Siz, ailelerin emanetlerine böyle mi sahip çıkıyorsunuz?”