‘Gelir vergisindeki adalet sağlanmadan ücret de de adalet tam olarak tesis edilemez’ diyen Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Recep Öztürk, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Malumunuz üzere asgari ücret ile birlikte belirlenen ve tüm çalışanlara uygulanan Aile Geçim İndirimi 2022 yılı itibariyle kaldırıldı. “Bu karar ile birlikte Maliye Bakanlığı 193 sayılı gelir vergisi kanununda ilgili maddede değişikliğe giderek iptalini yani AGİ uygulamasına 25 Aralık 2021 tarih ve 31700 sayı numaralı Resmi Gazete yayımlanması ile son verdi. 2024 yılı için belirlenecek yeni asgarî ücret zammı ile birlikte AGİ aile geçim indirimi tekrar uygulamaya girmelidir.2 yıldır gerek kamuda gerek özel sektörde tüm işçiler, bordrolu çalışanlar, evli bekar çocuklu ayrımı olmadan aynı ücrete tabi olarak çalışmaya devam ediyor görülen ve pratikte de ekonomik anlamda gerekse de pozitif şartların geriye doğru bir adım olduğunu ifade edebiliriz. Farklı kadro usulüne göre çalışanlardan örneğin 657 sayılı devlet memuru kanununa tabi olanların ilgili kanunun 203. maddesi uyarınca aile ve çocuk yardımından yararlandıklarını ya da kamu da bazı işyerlerinde çalışan bazı işçilerin evli bekar çocuklu ayrımının sadece toplu iş sözleşmeleri ile belirlendiğini söyleyebiliriz. Bu şekilde olan uygulamaların yani aile ve çocuk yardımından bir kesimin faydalandığı fakat büyük bir kesimin bu uygulamaların dışında kaldığını görmekteyiz.”
“ÜCRETLERDE KAYIPLARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR”
Ücretlerde gelir vergisi adaletinin sağlanması gerektiğini ifade eden Öztürk, “Bu durumu genel olarak çözüme kavuşturmak amacıyla gerek milletvekilleri ve yüce Meclisimiz de devreye girmeli, yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışma ve Maliye Bakanlığı bu konuda gerekli çalışmaları bir an önce tarafların da görüşlerini alarak raporlamalı, yasal zemine taşımalıdır. Tüm taraflar işçi, işveren hükümet bu konuda gerekli adımları bir an önce atmalıdır, gerekirse 4857 İş Kanununda yeni bir kanun düzenlemesi ile 657 sayılı kanun gereği memurlar için ödenen aile ve çocuk yardımı maddesi aynen tüm işçiler için tüm bordrolu çalışanlar için de uygulanması adına ortak çalışmalarını tamamlamalıdır. Gelir vergisi istisnasından tüm işçi memur aynı şekilde faydalanırken, aile ve çocuk yardımında da tüm emekçiler (memur işçi) ayrımı olmadan aynı imkanlardan tüm çalışanlar da faydalanmalıdır. Ücretler de gelir vergisi adaleti bir an önce tesis edilmelidir. Gelir vergisindeki adalet sağlanmadan ücret de de adalet tam olarak tesis edilemeyecektir. Bu konuda farklı çözüm yolları üretilmeli, gerekirse ilk vergi dilimi oranı yüzde 15’ten değil yeni yıl için belirlenecek asgarî ücretin 12 aylık tutarının oluşması ile ilk dilimin uygulanması hayata geçirilebilir. Emekçilerin alım gücü ve gelir kaybı yaşamasını engelleyecek gerekli adımlar farklı talepler taraflar ile istişare edilerek sonuçlandırılmalıdır. Gelir vergisi dilimleri en az yeniden değerleme oranında belirlenip, Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte bu oran yüzde 50 oranına kadar da artırılmalıdır. Gelir kaybı adına farklı tedbirler de devreye girmeli Ocak ayında ki ücret ile aynı yılsonundaki ele geçen ücretler de kayıpların önüne geçilmelidir” ifadelerini kullandı.